Özet: “Sevişmek (Cinsel İlişki) Nedir? Sevişmek (Cinsel İlişki) Ne Demektir?” başlıklı yazımızda Sevişmek nedir, Sevişmek (Cinsel İlişki) ne demektir, Sevişmek (Cinsel İlişki) kelimesinin tanımı, Sevişmek (Cinsel İlişki) kelimesinin eş anlamlısı, Sevişmek (Cinsel İlişki) kelimesinin ingilizce karşılıkları, Sevişmek (Cinsel İlişki) ile ilgili atasözleri ve deyimler gibi Sevişmek (Cinsel İlişki) hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Sevişmek (Cinsel İlişki) Tanımı
Sevişmek kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. nsz, -le Birbirini sevmek
“Öyle sevişiyorlardı ki bir gün birbirlerini gücendirdiklerini görmedim.” – N. Hikmet
2. Cinsel ilişkide bulunmak, aşk yapmak
Sevişmek Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Sevişmek kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Sevişmek – aşk yapmak
Sevişmek kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Sevişmek kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Sevişmek İngilizcesi
Sevişmek kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Sevişmek – shag
Sevişmek İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Sevişmek kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Sevişmek kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Sevişmek (Cinsel İlişki) Hakkında Detaylı Bilgi
Cinsel ilişki, cinsel birleşme veya çiftleşme; genellikle erkeğin erekte olmuş cinsel organı penisin, kadının vajinasının içine girmesini kapsayan,cinsel zevk ya da üreme amaçlı bedensel ilişki için kullanılır. Bunun yanı sıra diğer penetrasyon (duhul) içeren anal seks, oral seks, parmaklama, dildo kullanma gibi cinsel aktiviteler de eşcinsel veya heteroseksüel olmasına bakılmaksızın cinsel birleşme kabul edilirler.
Hazzı arttırmak için cinsel ilişki öncesi sevişme (partnerlerin birbirlerinin dudak, boyun gibi hassas yerlerini öpmesi ve birbirlerini okşamaları vb.) yapılır. Devamında, sertleşmiş penis vajina içine girer (intromisyon olarak da adlandırılır) ve genelde penisin tamamını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesiyle çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla orgazm ve ejekülasyon (boşalma) gerçekleşene kadar uyarırlar.
Üreme
Cinsel birleşme insan soyunu sürdüren üremenin temel yöntemidir. Genelde erkekte orgazm ile aynı anda gerçekleşen boşalma işlemi ile birlikte, sperm ya da spermatozoit adları ile bilinen erkek gametlerini içeren meni, ilgili adalelerin kasılması ile vajinanın içine bırakılır. Buraya boşaltılan spermlerin bir sonraki rotası sırasıyla rahim ağzı, uterus (rahim) ve son olarak da fallop tüpleridir. Her bir boşalma ile birlikte, döllenme şansının yüksek olması için milyonlarca sperm hücresi ortaya çıkar. Kadının orgazm olup olmaması gebe kalmak için bir zorunluluk değil ise de, erkeğin boşalması sırasında ya da sonrasında kadının da orgazm olması ile dişi cinsel organının geçici küçülmesi, vajina içerisine boşaltılmış olan spermlerin fallop tüplerine ulaşmasını hızlandırarak gebeliğe yardımcı olur. Eğer fallop tüplerinde verimli biryumurta hücresi var ise, erkeğin gametleri ile birleşir ve döllenmenin gerçekleşmesi ile sonuçlanır. Döllenmiş yumurta hücresi uterusa ulaştığında ise rahimin içyüzeyine tutunur ve gebelik başlamış olur. Kısır olmayan bireylerin gerçekleştirdiği birleşmelerin, doğum kontrol yöntemleri kullanılmadığı sürece gebelik ile sonuçlanması beklenir.
Cinsel ilişkinin diğer amaçları
İnsanlar, yunuslar ve bonobolar cinsel ilişkiye sadece üreme amacı ile girmezler. Cinsel zevk ve tatmin genelde bu ilişkilerin ana nedenidir. Bu nedenle dişi yumurtlama yeteneğini kaybetmiş ya da hiç sahip değilse bile bu çiftlerin ilişkiye girmesine engel değildir. İnsanlar da, yunuslar da, bonobolar da, grup hâlinde sürdürdükleri yaşam bireysel olarak yapabileceklerinden çok daha başarılı olan sosyal ve zeki varlıklardır. Bu canlılarda seksin yapılış amacı üremeden çok bazı sosyal ihtiyaçlar ile bazı diğer kişisel gereksinimlerdir. Seks daha geniş sosyal yapılar oluşturmak ve sosyal hayatta bir yere sahip olmak için bireyler arasındaki samimiyet bağını güçlendirir.
Birçok araştırmacı, seksin insan yaşamında üç önemli avantajı olduğunu düşünür: üreme, gönül bağının kuvvetlenmesi ve eğlence. 20. yüzyıl ortalarında başlayarak doğum kontrol yöntemlerinin gelişmesi ile insanlar bu üç ögenin ayrımını daha kolay yapabilir hâle gelmişlerdir. Örneğin korundukları halde ilişkiye girmekte olan yeni evli bir çiftin amacı sadece cinsel tatmin değil, aynı zamanda da ilişkilerini sağlamlaştırmak, aralarındaki güven duygusunu arttırarak gelecekte bir çocuk sahibi olmaya ön hazırlık yapmaktır.[kaynak belirtilmeli]
Cinsel ilişkiye engel etkenler
Cinsel ilişki sırasında penisin uyarılması, klitorisin vajinanın tam olarak neresinde bulunduğunu ve boyutuna bağlı olarak, vajinanınkinden çok daha yüksektir. Araştırmalara göre kadınların %70’i ya hiç orgazm olamadıklarını ya da çok nadir olduklarını belirtirler. Yine araştırmalara göre kadınların birçoğu ilişki sırasında uyarılmalarına rağmen orgazm olmak için dış yöntemlere başvururlar. Cehâlet ya da önemsememezlik kadınların orgazm olamamasının ana sebeplerindendir. Orgazm olamama durumu, cinsel uyarının sağlanmasına rağmen, tam doyuma ulaşılamaması durumudur. Bu sendrom, kadınlarda, erkeklere oranla çok daha yaygındır. Bu durum bir takım psikolojik rahatsızlıklardan ya da partnerin kimliğine bağlı olarak ilişkiye karşı isteksizlikten kaynaklanabilir. Partnerini cinsel doyuma ulaştırması gerektiği düşüncesi ve ona yeterli gelememesi endişesi bu sorunu daha da büyütebilir. İlişki sırasında orgazm olamama sorununa karşı mastürbasyon kadınların vücutlarını keşfetmeleri için iyi bir yöntemdir. Bir partnerin yokluğu, bireyin performans eksikliği ve hatâ yapma endişesini ortadan kaldırarak eğlenmesine ve rahatlamasına yardımcı olur. İyi iletişim ve sabır bir kadının orgazm olamaması sorununu çözebilmesi için gerekli olan faktörlerdendir. Birçok kadın orgazm olamamanın bir sorun olduğunu bilmelerine rağmen, hayatlarında hiç orgazm olamamış, bunun bir sorun olup olmadığını bile bilmeyenler de vardır.
Halk arasında iktidarsızlık veya cinsel güç yetersizliği ve tıpta ereksiyon bozukluğu olarak adlandırılan rahatsızlık, bazı psikolojik ya da fizyolojik sağlık sorunlarından dolayı ereksiyon olamama durumudur. Bu durum Viagra(Sildenafil), Cialis(Tadalafil) ve Levitra(Vardenafil) gibi reçete ile satılan bazı ilâçlar ile kısmen ve geçici olarak çözülebilir. Yine de doktorlar bu tip ilâçların lüzumsuz kullanımlarına karşı uyarılar yapmaktadır. Cinsel güç arttırıcı ilâçlar genel olarak yüksek kalp krizi riskini beraberinde getirir. Bunun ile birlikte doktorlar sorunları ilâç kullanarak etkisiz hâle getirme işlemlerinin, meseleyi sadece maskelediğini ve altında yatan problemleri asla çözmediğini açıklarlar.
Erkeklerde, cinsel güç yetersizliğinden de çok rastlanan bir başka problem ise erken boşalmadır. Amerikan Üroloji Örgütü (AUO)’ne göre erken boşalma problemi erkeklerin %27’si ilâ 34’ünü etkilemektedir. Erken boşalma her ne kadar bir cinsel problem veya yetersizlik gibi görülse de bir problem olmayıp bir cinsel uyumsuzluktur. Bundan başka kadınlarda alt karın kaslarının istemdışı şekilde kasılarak, ilişkiyi sıkıntılı, ağrılı ve bazen de imkânsız hâle getiren Vajinismus ve farklı sebeplerden meydana çıkabilen Dyspareunia sık sık görülen cinsel sorunlardır.
Cinsel etik ve yasalar
Birtakım cinsel aktivite ve fantaziler pek çok toplumda tabu olarak yerleşse de, cinsel birleşme insanoğlunun neslinin devamını sağladığı için gerek kültürel gerek ise dinî açıdan -birkaç istisnâ dışında- yasak kabul edilmemiştir.
Cinsel birleşmeye müdahâle eden kültürlerin birçoğu doğal olarak tükenmiş ve birkaç istisnâ dışında ayakta durmamaktadır. Kendilerine Shakers adını veren, Hıristiyanlık’ın bir mezhebi olan bir grup doğuma ve cinsel ilişkiye izin vermez.[kaynak belirtilmeli] Günümüzde dışarıdan katılmalar ile birkaç yandaşı bulunan bu oluşumun felsefesine göre eğer bir şekilde çocuk yapıldıysa, çocuk 21 yaşına geldiğinde, tarikattan çıkıp bir yuva mı kurmak istediği, yoksa kalarak hayatına aseksüel olarak mı yaşamak istediği sorulur, bireyin hür irâdesi ile verdiği cevaba göre eğer gitmeyi seçerse kişiye karışılmaz.
Dinlerin ya da kültürlerin cinsellik ve cinsel birleşme ile ilgili olgulara ayıp ya da uygun damgasını vurmuş olması tarih boyunca hemen her toplumda görülmüş bir olaydır. Bu kısıtlamalardan çoğu genelde;
- Evlilik öncesi yapılan ilişki (zina)
- Taraflardan en az birinin evli olduğu fakat arada nikâh olmadan yapılan ilişki (aldatma)
- Birinci ya da ikinci dereceden (ebeveynler, kardeşler, evlâtlar, torunlar ve yeğenler gibi…) akrabalar ile yapılan ilişki (ensest)
- Cinselliği anlamlandıramayacak kadar küçük yaştaki insanlarla yapılan ilişki (pedofili)
İslam ve Yahudilik gibi bazı dinler ise kadınların özel günleri boyunca kadınlar ile ilişkiye girmeyi yasaklamıştır ve bu periyot boyunca kocaların karılarına karşı cinsel temasta bulunmamaları beklenir. İnançlar yönünün dışında bu günlerde ilişkiye girilecekse de hijyen kurallarına dikkat edilmelidir, zira bu günlerdeki ilişkilerde birçok mikrobun üremesine müsait bir ortam bulunmaktadır.
Birçok ülkede evlenme ve cinsel ilişkiye girme inisiyatifinin kişinin özgür iradesine bırakılması yaşı yasalar ile belirlenmiştir. Genel olarak 13 ila 18 arasında olan bu yaş sınırının öncesinde veya sonrasında karşıdaki kişinin izni olmaksızın ilişkiye girilmesi, ırza geçme ya da tecavüz olarak adlandırılır ve birçok ülkede ciddi suçlar kapsamına girer.
İslamın Cinselliğe Bakışı
İslam dinine göre, nikâhtan önce cinsel ilişki kesinlikle yasaklanmıştır: “Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları halinde sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
İslam inancına göre kişi kendini nikâh olmadığı takdirde cinsel şeylerden sakınmalıdır; fakat nikâhtan sonra karı koca arasında olacak cinsî münasebetlere âdet dönemlerinde olduğu gibi ufak yasaklar dışında sınırlamalar getirilmez. Buna göre bir eşin görevi eşini diğer yönlerde olduğu gibi cinsel yaşamda da mutlu etmektir. İslam dininin bazı mezheplerinde bir kadına eğer kocası cinsel yönden yeterli gelmiyorsa boşanma hakkı verilir.
Hıristiyanlığın Cinselliğe Bakışı
Cinsellik, Hıristiyanlık’ta kilisede edilen kutsal evlilik yemininin gerekli bir parçası olarak, çiftin çocuk yapma niyetlerini ortaya koyar. Cinsellik birinin eşine verebileceği en özel fakat pahasız hediyedir. Hıristiyan inançlarında evlilik dışı cinsel yaşam iffetsizlik olarak adlandırılır. Cinsel ilişkinin bir meyvesi olarak dünyaya gelen çocuk Tanrı’nın bereketini, büyüklüğünü ve cömertliğini gösterir. Yeni Ahit’te: “Zina edenler, putperestler, aldatanlar… Tanrı’nın krallığının güzelliklerinden yararlanamayacaklardır” denir. Koine Yunancası zinayıporneia olarak adlandırmıştır, günümüzde ahlâk dışı kabul edilen her türlü yazı, çizi ve band kaydının yapılması işine verilen pornografisözcüğü buradan doğmuştur.
Musevîliğin Cinselliğe Bakışı
Yahudilerin kutsal kitaplarında zina, putperestlik ile bir tutulmuştur. Tanrı’ya edilen kutsal evlilik yeminini bozulmuş sayılır. Musevîlik’e göre bir başka tanrıya ibadet etmek tanrıyı aldatmaktır ve dolayısıyla zina ederek tanrı aldatılmış sayılır ve bu olgu On Emir’e aykırıdır. Yahudilikte evlilik dolayısı ile cinsel ilişki sadece bir Yahudi kadın ve erkek arasında yapılabilir. Başka dinden eş seçilemez. Bunun haricinde Yahudi inançlarına göre aralarında nikâh bağı bulunmayan bir kadın ile erkeğin kapalı bir ortamda yalnız kalması yasaktır. Yahudi inancını benimsemiş olan kişiler karşı cinsten birisine temasta bulunmaktan kaçınır. Eğer kişi karısı ise, yani nikâhlılar ise bu sorun ortadan kalkar.
Budizmin Cinselliğe Bakışı
Budist inancına göre Sekiz katlı asil yol’un beşinci maddesinin gerekleri altında bir kişi ne cinsellikten kopuk olmalıdır, ne de cinselliğe köle olmalıdır. Kişilerin ruhsal gelişmesine aykırı olmadığı sürece cinsellik ile alâkadar olmaları kötü bir davranış olarak kabul edilmez. Evlilikten önce birlikte olmak yasak değildir fakat eşini aldatmak iyi bir davranış olarak kabul görmez. Üstelik cinsellik kişinin daha yüksek bir ruhsal gelişmeye ulaşması için son derece gerekli olduğu öğretilir.
Hinduizmin Cinselliğe Bakışı
Hinduizm insanın tüm sorunlarının maddî dünyadan kaynaklandığını söyler. Cinsel tutku ve istekler bir kişiyi ruhsal bilgelikten uzaklaştıran şeylerdir. Doğru yerde ve doğru zamanda olan cinsellik kişiyi Nirvanaya ulaştırmak için bir basamak olabilir. Bunun yanında Kama Sutra kişinin cinsel arzularını bastırmaması, cinsel yaşamını mükemmelleştirerek ilâhi seksi tatması için ortaya çıkmıştır.