Niğde İlinde Yapılmış Kervansaraylar
Kervanların ticaret yolları üzerinde kurulan konaklama yerleri olan kervansaraylar ülkemizin birçok ilinde bulunmaktadır. Bu illerimizden birisi de Niğde ilimizdir. İlk defa 10. yüzyılda Selçuklular tarafından yaptırılan kervansaraylar, zamanla her türlü ihtiyacı gidermek için genişletilmiştir ve Niğde ilinde sadece bir adet kervansaray bulunmaktadır. Bu kervansarayın ismi şöyle;
- Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı (Külliyesi)
Yazımızın devamında Niğde ilinde bulunan kervansarayları ve bu kervansaraylar hakkında kısaca bilgi bulabilirsiniz.
Niğde Kervansarayları
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı (Külliyesi)
Şehirlerin oluşup gelişmesinde ve kimliğini oluşturmasında genel ve kendine özgü mimari özelliği ile bütünlük arz etmesi, bir bakıma o şehrin çehresi olması bakımından önemlidir. Osmanlı şehircilik anlayışında sosyal ve dini içerikli binaların önemi ve konumu oldukça fazla idi. Külliye geleneği de verilen bu değerin en somut göstergesi ve en önemli parçasıdır.
Kısaca tanımlamak gerekirse Külliye; oluşum gayesi halka açık ve halka hizmet veren yapı topluluğudur. İçerisinde dini ve sosyal içerikli değişik binaları barındırır. Cami ekseninde Medrese, Darüşşifa, Han, Hamam, Kervansaray, Çeşme, İmaret, Türbe, Kütüphane, Umumi Helâlar, Hazire, Arasta vb. yapılardır. Osmanlı Devletinde yapılan Külliyelerin inşa amaçlarından biri ve bir bakıma en önemlisi devletin imar ve iskân politikasının bir gereğidir.
Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Külliyesi yapılış itibari ile bir Menzil Külliyesidir. Külliye, Ankara-Adana karayolu üzerinde bulunan Ulukışla merkezinde, “pazaryeri”nde yer alır. Yapı topluluğu halk arasında Paşa Hanı, Kışla, Ulukışla Kervansarayı olarak bilinir. İlçe bugün ki ismini de Kervansaraydan almıştır. Bazı araştırmacılara göre külliye, kervan yolcularının yanı sıra sefere çıkan askerlerin kışlağı olarak ta kullanıldığı bildirilmektedir.
Külliyeyi yaptıran Öküz Mehmet Paşa’nın aslen Ulukışla’lı olduğu da yapının oluşumunda etkilidir. Yapı ile ilgili çokça anlatım ve değerlendirme vardır. Türk Edebiyatının tanınmış şairlerinden Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Han Duvarları” adlı şiirine bu külliye ilham kaynağı olmuştur. 17.yy.da Osmanlı Devletinde başlayan gerileme ve sonrasında başta Celali isyanları ve doğuya yapılan seferler sonucunda, Öküz Mehmet Paşa’nın 1615 yılında çıktığı İran Seferi sırasında bu yerde konaklama için kışlak olmadığını görünce, sefer sonrası bu külliyeyi yaptırdığıdır.
Külliye, kuzeyden güneye eğimli bir arazi üzerindedir. Külliyenin odak yapısı; doğu-batı yönünde uzanan, yaklaşık dikdörtgen plana sahip arastadır. Arasta; dolaşımı sağlayan üstü örtülü bir sokaktır. Arastanın kuzey cephesi, hanın avlusuna bitişiktir. Kareye yakın dikdörtgen şekilli avlunun güney kenarında arasta; doğu ve batısında revaklar; kuzeyinde ise hücre ve eyvanlardan oluşan özel geceleme mekânları vardır.