Kabakçı Mustafa Kimdir?
Aslen Kastamonu’lu olan Kabakçı Mustafa, Osmanlı padişahı 3. Selim’e karşı çıkan isyanda isyancılara liderlik etmiş ve bu isyan sonucu yeniçeriler arasında meşhur olmuştur. Bu isyandan önceki döneme ait Kabakçı Mustafa ile ilgili pek az bilgi vardır. İsyan sonucu tahta çıkan 4. Mustafa ile yakınlaşan Kabakçı Mustafa, 1 yıl sonra isyanla tahttan indirdiği padişahı tekrar tahta çıkarmak istediği için öldürülmüştür.
Kabakçı Mustafa İsyanı Sonucu Tahtan İnen Osmanlı Padişahı Kimdir?
1807 yılında Kabakçı Mustafa İsyanı çıktığı zaman Osmanlı tahtında III. Selim (3. Selim) vardı. İsyanı bastıramayan III. Selim tahtan indirilerek yerine IV. Mustafa geçirilmiştir.
Kabakçı Mustafa İsyanı Nedir?
III. Selim’in Osmanlı devletinde yaptığı bir takım değişiklikler devlet içinde tepki çekti ve yeniçeriler ile bazı asiler isyan çıkardı. Bu isyana önderlik eden ise Kabakçı Mustafa oldu. Aslen Kastamonulu olan Kabakçı Mustafa 1807 yılında çıkarılan bu isyanda başarılı oldu ve o dönemin padişahı III. Selim’i tahtan indirerek yerine IV. (4.) Mustafa’yı getirdi.
Kabakçı Mustafa İsyanının Çıkma Nedeni
Kabakçı Mustafa İsyanının tek bir nedeni yoktu. Fransız ihtilalinden sonra Avrupa’daki milliyetçilik akımı Osmanlı’ya geç gelmişti. Öyleki III. Selim’in yaptığı bir takım ıslahat çalışmaları çok yerinde olmuştu. Fakat bu iyiye giden durum İngiltere, Rusya ve Fransa’nın hoşuna gitmemiş ve Osmanlı’nın önüne geçmek için 1806 Sırp isyanı, 1807 İskenderiye işgali gibi bazı oyunlar oynandı.
Nitekim bu faaliyetler, içeride de, III. Selim’in kurduğu modern Nizâm-ı Cedîd ordusunu istemeyen yeniçeriler ile menfaatperestleri ve Osmanlı Devletinin yıkılmasını isteyen hainleri harekete geçirdi. Akkâ yenilgisini bir türlü unutamayan Fransızların İstanbul Sefîri Sebastiani’nin teşviki ve Selânikli Sadaret Kaymakamı Köse Musa Pasa’nın tahrikleriyle âsiler, ayaklanmaya hazır hâle geldiler. Karadeniz Boğazı tabyalarındaki yeniçeriler ve yamaklar, gizlice, modern ve talimli yeni askerlere karşı kışkırtıldılar. Sadaret Kaymakamı Köse Musa Pasa’nın telkinleriyle, yamaklar, Haseki Halil Ağayı parçaladılar.
Bu hareket ile isyan başlatıldı. Büyükdere Çayırında toplanan âsiler, Kastamonulu Kabakçı Mustafa’yı lider seçtiler. İsyan genişledi. Beş yüz kadar âsi, İstanbul’a yürüdü. Âsileri, Levend Çiftliğindeki bir tabur nizamî asker durdurmaya kâfiyken, Köse Musa, Nizâm-ı Cedîd askerinin harekâtını durdurdu. Sultan III. Selim kan dökülmesini istemedi. Sultan III. Selim “Bu işlere sebep, benim hilmimdir (yumuşak huylu olmamdır)!” demesi üzerine, Köse Musa, âsileri teskin edeceğini ifade ederek, Nizâm-ı Cedîd askerlerinin kaldırıldığı hakkındaki fermanı çıkarttı.
Kararın hemen ardından Köse Musa harekete geçti. Çardak ve Unkapanı İskelesine gelen âsiler, yeniçeriler ile birleşip, Nizâm-ı Cedîd taraftarı devlet adamlarını katlettiler. Daha sonra “Pâdişâhı da istemiyoruz “diye bağıran âsiler, 29 Mayıs 1807’de, Sultan III. Selim’i tahttan indirip, yerine IV. Mustafa’yı geçirdiler.
IV. Mustafa’nın Tahta Çıkışı
IV. Mustafa durumu iyi görmemiş ve Edirne’de bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa ile Alemdar Mustafa Paşa’ya aracı olarak Hazine Vekili Nezir Ağa’yı göndermiş ve her ikisini de İstanbul’a çağırmıştır. Sadrazama ve Alemdar milis ordusu ile birlikte 19 Temmuz’da İstanbul’a gelmişlerdi. Onları Şeyhulislam ve devlet erkanı İncirli Çiftliği’nde ve Sultan IV. Mustafa’da Sancak-i Şerif’le (İncirli ile Davutpaşa arasında bulunan) Kırkkavak’da karşılamışlardı. Sultan, Sadrazam ve Alemdar devletin erkanıyla görüşme yapmıştı.
“Rusçuk Yaranı” IV. Mustafa’nın hemen burada tutuklanması ve milislerin ivedilikle İstanbul’a girip III. Selim’i tekrar tahta geçirmesi idi. Fakat Alemdar bu öneriyi “mertliğe uygun değildir” diyerek reddetmişti.
Alemdar Kırcalı milisleri ve seymenleri ile Çırpıcı Çayrı’nda ordugah kurdu. Sadrazam ise şehirdeki konağına ve yanındaki askerlerde şehir kışlalarına gitmişlerdi. 20 ve 21 Temmuz’da yeni bir seri atama yapıldı ve özellikle Şeyhülislam’lığa Arapzade Arif Efendi getirildi. 21 Temmuz’da Alemdar ordusyla Alay Köşkü onunde IV. Mustafa’ya alay etti. Fakat IV. Mustafa Alemdar’ı sadrazam tayin etmeyip onu bir sadık, has ve kahraman kişi olarak övdükten sonra bütün Trakya ve Balkanlar üzerinde (Edirnekapi’dan Tuna Irmağı’na kadar yörelere) devlet murahhası ve serdarı olarak atandığını bir hatt-ı hümayunla ilan etti.
Kabakçı Mustafa’nın Sonu
“Rusçuk Yaranı” adı ile anılan gizli bulunan, reform ve III. Selim yanlısı ve önemli devlet görevleri yüklenmiş olan grup (Sedaret Mektupçusu Tahsin, Başmuhasebeci Ramiz, Tuna Yalisi Mubayaacısı Behiç, Sadaret Kethudası Refik, Reisikuttab Galip efendiler) çaba göstererek hiç velvele çıkartılmadan Alemdar Mustafa Paşa ve seymenler ve Kıraçali ordusunun Edirne’ye gelmesini sağlamışlardı. Bu ordu mensupları Trakya’da yollar ve konaklara dağılarak İstanbul Trakya seyahatlerini önlemişlerdi. İşşemri ile 300 kişilik bir süvari baskın birliği oluşturulmuş ve Hacı Ali Ağa emrinde 14 Temmuz’da Rumelifeneri Kalesi’ni basmışlardır.
Kalede bulunan Kabakçı Mustafa bu baskın sonucu hemen öldürülmüştür. Fakat yamaklar İstanbul’dan getirdikleri toplarla direnişe geçmişlerdi. Buna karşılık olarak baskıncı birlik ellerine geçirdikleri Anadolufeneri Kalesi toplarını kullanmaya başlamışlardı. Müthiş bir muharebe başlamıştı. Rumelifeneri köyü yamaklar tarafından yakılmış; Rumelikavağı, Sarıyer, Yeniköy yıkılıp yakılıp büyük zarar görüştü. Sivil halk denizden sandallarla kaçıp kurtulmaya çalışmaktaydı. Bu muharebe 4 gün sürmüş ve sonunda yamaklar tepelenmişti. Yamaklardan 300 ölü; Alemdar milislerinden 13 ölü zayiat doğmuştu.