Özet: “Opera Nedir? Opera Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Opera nedir, Opera ne demektir, Opera kelimesinin tanımı, Opera kelimesinin eş anlamlısı, Opera kelimesinin ingilizce karşılıkları, Opera ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Opera hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Opera Tanımı
Opera kelimesi İtalyanca kökenli bir kelimedir ve Opera kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri
2. Bu eseri oynayan sanatçı topluluğu
3. Böyle eserlerin oynandığı yapı
Opera Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Opera kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Opera kelimesinin eş anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Opera kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Opera kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Opera İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Opera kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Opera kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Opera İle İlgili Birleşik Sözler
Opera kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- operakomik
Opera İngilizcesi
Opera kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Opera – opera
Opera Hakkında Detaylı Bilgi
Opera, genellikle konusunu tarihden, mitolojiden, efsanelerden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya bir çoğu müzikle bestelenmiş, içinde görsel sanatların tümünü barındırabilen (Dans, Dekor, Kostüm, Işık vb.) ,teatral formda bir sahne eseridir.
Operanın Gelişimi
20. yüzyıl’ın ilk yarısında opera sanatı türlü etkilerle oldukça karışık bir durum gösterir. Bazılarına caz ve romantizm katılmıştır. Bunun nedenlerini çağımızın bestecilerinin daima yenilik yolunda yaptığı denemelerde aramak yerinde olur. Yalnız Hindemith kısa operalarıyla biçim denemelerinin en parlağını yapmış, Orff, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra verdiği sahne oratoryaları ile bu denemelerin son zamanlarda en çok tutulan örneklerini bestelemiştir. Günümüzde opera ikinci bir dünya savaşının sarsıntılarından diğer sanat kolları gibi yavaş yavaş kurtulmaktadır.Buda operanın gelişimine yardımcı olmaktadır .
Milletlerine Göre Opera
- Almanya’da ilk defa Schütz “Daphne” adlı Floransa stili bir opera besteledi. Müzikli sahne eserleri Alman şehirlerinde yer buldu. Oynanan eserler İtalyancaydı. Ulusal Alman Operası, Staden tarafından yazılan ve ilk Almanca opera olan ‘Seelewig’ adlı eserle başlamış, Hamburg, Alman operasının belli başlı ilk merkezi olmuştur. Strung, Kusser ve Keiser gibi besteciler de ilk önderlerdir. Hasse ve Graun “opera buffa – gülünçlü opera” türünde başarı gösterdiler. Gülünçlü opera, Mozart’la en üstün, en zarif örneklerini kazandı.
- İngiltere: İngiltere’de saray maskeleri bu sanata rakip görünüyordu. Genellikle ilk İngiliz operası sayılan John Blow’un ‘Venüs ile Adonis’ adlı eseri de «maske» başlığını taşır. Henry Purcell’in opera türündeki tek şaheseri ‘Dido ile Aeneas‘tan sonra İtalyan sanatının etkisiyle bozulan İngiliz operası John Gay ve Johann Christoph Pepusch’un hazırladıkları The Beggars Opera (Dilenciler Operası) ile yeniden hayat buldu.
- Fransa’da opera zevki 1645 senelerinden sonra memlekete gelen İtalyan opera gruplarının etkisiyle uyandı. İlk opera binası Académie Royale de Musique, Cambert adlı bestecinin ‘Pomane’ adlı eseriyle açıldı. Fransız operası uzun süre Gluck’un etkisinde kaldı. 19. yüzyıl boyunca devam eden bu etki Beethoven’ın tek operası Fidelio ile bu etkiden kısmen kurtulmuş, insan sesini çalgı gibi kullanmış, süreli bir sahne senfonisi vermemiştir. Fransa’da da gülünçlü opera sevildi. Bu türe “opera comique” denildi. Rousseau da Fransız operasına katkıda bulunan önemli sanatçılardan biridir.
- Rus operası Glinka ile doğdu. Dargomişski, Borodin (Prens Igor) ve Rimsky-Korsakov’la güzel eserler kazandı. Rubinstein ve Çaykovski daha çok lirik Fransız dramları etkisinde eserler verdiler. Rus beşleri, Rus operasında önemli izler bıraktı.