Özet: “Olimpiyat Nedir? Olimpiyat Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Olimpiyat nedir, Olimpiyat ne demektir, Olimpiyat kelimesinin tanımı, Olimpiyat kelimesinin eş anlamlısı, Olimpiyat kelimesinin ingilizce karşılıkları, Olimpiyat ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Olimpiyat hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Olimpiyat Tanımı
Olimpiyat kelimesi Fransızcakökenli bir kelimedir ve Olimpiyat kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim Her dört yılda bir başka ülkede yapılan, amatörlerin ve ülkelerinde profesyonel olarak futbol, basketbol, voleybol vb. takım sporlarıyla uğraşanların katıldığı uluslararası spor yarışmaları, olimpiyat oyunları
2. Bazı alanlarda düzenlenen yarışma
“Balkan Olimpiyatı’na birinciler gidecek dendi mi bizim ekip hava aldı demektir.” – H. Taner
3. Yunanistan’da Zeus onuruna yapılan yarışmalar
Olimpiyat Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Olimpiyat kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Olimpiyat kelimesinin eş anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Olimpiyat kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Olimpiyat kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Olimpiyat İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Olimpiyat kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Olimpiyat kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Olimpiyat İle İlgili Birleşik Sözler
Olimpiyat kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- Olimpiyat kelimesinin geçtiği herhangi bir birleşik söz bulunamamıştır.
Olimpiyat İngilizcesi
Olimpiyat kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Olimpiyat – Olympiad, Olympic
Olimpiyat Hakkında Detaylı Bilgi
Olimpiyat Oyunları, veya kısaca Olimpiyatlar, dört yılda bir yapılan geniş kapsamlı bir spor organizasyonudur. Dünya çapında sporcu, gazeteci, televizyoncu, spor adamı ve seyircilerin katılımı ile gerçekleştirilen olimpiyatlar insanlar ve ülkeler arası barışın sağlanabilmesini amaçlamaktadır.
Antik şekli Eski Yunan’da yapılan oyunlar Fransız soylusu Pierre de Frédy, Baron de Coubertin tarafından 19. yüzyıl’ın sonlarında modernize edilmiştir.
Olimpiyat Oyunları’nın yaz sporlarını içeren ve daha iyi bilineni olan Yaz Olimpiyatları, 1896’dan beri Dünya Savaşları istisnaları hariç her dört yılda bir yapılagelmiştir. Kış Oyunları ise 1924’te yapılmaya başlanmıştır ve 1994’ten beri Yaz Oyunlarının yapıldığı yıllardan iki sene sonra yapılmaktadır.
Antik Olimpiyatlar
Antik olimpiyat oyunlarının ilk olarak nerede ve ne zaman başladığına ilişkin kesin bir bilgi yoktur ancak sayısız söylence ve efsane vardır. Bunlardan birine göre oyunlar, Olimpiya kralı vePeloponnisos’a adını veren kahraman olan Pelops’a kurbanların sunulduğu süre boyunca doğmuştur. Hristiyan Yunan düşünürü Titus Flavius Clemens’e göre ise bu oyunlar Pelops’un ruhuna sunulan armağanlardan başka bir şey değildir.
Bir başka söylenceye göre ise mitolojik kahraman Herakles’in Olimpiya’da bu tip bir oyuna katılarak kazanmasının sonucunda bu oyunların her dört yılda bir geleneksel olarak yinelenmesi istediği yönündedir. Bir başka efsane bunun Zeus tarafından Titan Kronos’a karşı aldığı yenilgi sonrasında koyulduğunu söyler. Değişik kaynaklarda bunun Elis Kralı İfitos’un İ.Ö. 9. yüzyılda halkını büyük bir savaşın içine düşmekten kurtarması için Pythia’ya giderek ona danıştığını, kâhinin ise ona tanrılar onuruna oyunlar düzenleyerek tanrıların memnuniyetini kazanmasını önerdiği geçer. Bunun sonucunda İfitos bu oyunları düzenlemeye başlar ve Spartalı düşmaları bu oyunlar süresince onlara saldırmayı durdurur. Oyunlar tanrıların yaşıyor olduğuna inanılan Olimpos Dağı’nda düzenlenir ve adını da bu dağda düzenlenmesinden ötürü alır. Ancak kökeni ne olursa olsun olimpiyat oyunlarının Antik Yunanistan’da Eleusis Gizemleri’nin yanında düzenlenen en büyük iki dinsel törenden biri olduğu kesindir.
Modern Olimpiyatlar
1892’de Paris Sorbonne Üniversitesi’ndeki bir konuşması sırasında Fransız Baron Pierre de Coubertin uluslararası spor organizasyonu fikrini öne sürdü. Coubertin, 1870-71 yıllarındaki Fransa-Almanya savaşında Fransa’nın yenilgi nedenini ülkede fiziksel eğitimin verilememesi olarak görüyordu. Spor eğitimini ve spor kurumlarını güçlendirerek ülkede sporu yaygınlaştırmak ve spordaki rekabetin gerçek savaşları önleyebileceğini savunuyordu. 23 Haziran 1894’te Coubertin önderliğinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi 13 ülke ve 79 temsilci ile ilk kez toplandı ve Olimpiyat Oyunlarının yeniden düzenlenmesine ve ilk olimpiyatların 1896’da Atina’da düzenlenmesine karar verdi.
1896 Olimpiyatları
İlk modern olimpiyatlar Uluslararası Olimpiyat Komitesi himayesinde Atina’da 1896’da gerçekleştirildi. Bu olimpiyatlara 14 ülkeden 241 sporcu katıldı ve 43 yarışta mücadele ettiler. Yunan hükümeti oyunların gerçekleşebilmesi için Zappas ve kuzeni Konstantinos Zappas’a güveniyordu ve bu güveni olimpiyat oyunlarını finanse ederek kullandılar. İş adamı George Averoff da Panathinaiko Stadyumu restorasyonu masraflarını üstlendi. Yunan hükümeti ise biletler ve hatıra pulları satışından gelir elde etmiştir.
Yunan halkı ve hükümeti olimpiyatların gerçekleşmesinden memnundular ve Olimpiyat oyunlarının kalıcı olarak Atina’da gerçekleşmesi görüşü birçok sporcu tarafından paylaşıldı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi ise bu isteği kabul etmedi ve organizasyonun uluslararası bir bir kimlik kazanması amacıyla ikinci olimpiyatların Paris’te düzenlenmesine karar verdi.
Değişiklikler
Başarılı geçen 1896 Olimpiyatları’nın ardından olimpiyatların sürekli olup olamayacağı tartışma konusu oldu. Olimpiyat Oyunları 1900’de Paris Exposition’da, 1904’te ise St. Louis, ABD’de gerçekleştirildi. Paris oyunları stadyum olmadan gerçekleştirildi, ancak bu oyunlarda ilk kez kadın sporcular da yarıştı. 1904 oyunlarından 2 yıl sonra Atina’da 1906 Olimpiyatları (ya da “1906 Ara Olimpiyatlar”) gerçekleşti, ancak bu oyunlar resmi olarak düzenlenmediği için Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınmamaktadır ve bu olimpiyattaki dereceler sayılmamaktadır. Yine de 1906 Olimpiyatları halkın büyük ilgi göstermesi ve katılımcı sayısının yüksek olması nedeniyle Olimpiyatların popülerliğinin artmasını sağlamıştır. 1908 Yaz Olimpiyatları modern tarzda inşa edilen ilk stadyum olan White City Stadyumu’nda düzenlendi. Stadyumdaki tribünlerin bir kısmı kapalıydı, maraton pisti ve 50 bin üzerinde seyirci kapasitesi vardı.
Kış Oyunları
Yaz Olimpiyatları’nda kar ve buz sporu yarışmaları düzenlemenin imkansız olması nedeniyle ve başarılı geçen Yaz Olimpiyatlarının ardından Kış Olimpiyatları da düzenlenmeye başladı. Artistik buz pateni 1908 ve 1920, Buz hokeyi 1920 Yaz Olimpiyatları’nda yer almıştı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi diğer kış sporlarını da kapsayacak şekilde spor listesini genişletmek istiyordu. IOC tarafından 1921’de Lozan’da gerçekleştirilen Olimpiyat Kongresi’nde Yaz Olimpiyatlarının yanında Kış Olimpiyatlarının da düzenlenmesine karar verildi. 1924’te Fransa’nın Chamonix bölgesinde sadece kış sporlarını kapsayan 11 gün süren ilk Kış Olimpiyatları düzenlendi. 1992 Kış Olimpiyatları’na kadar Yaz ve Kış Olimpiyatları aynı yıl içinde yapılıyordu. Yaz ve Kış Olimpiyatlarının iki yıl arayla yapılması amacıyla bir sonraki Kış Olimpiyatları 1994’te düzenlendi ve günümüzde Yaz ve Kış Olimpiyatları 2 yıl farkla yapılmaktadır. Kış Olimpiyatları da Yaz Olimpiyatları gibi dört yılda bir yapılmaktadır.
Paralimpik Oyunları
1948’de Ludwig Guttmann II. Dünya Savaşı’ndan dönen askerlerin rehabilitasyonu amacıyla 1948 Yaz Olimpiyatları ile aynı tarihlerde çeşitli hastaneler arasında çoklu spor etkinlikleri düzenledi. Ludwig Guttmann’ın yarışmaları her yıl düzenlenmeye başladı ve 12 yıl boyunca sportif etkinlikler rehabilitasyon amacıyla kullandı. Guttmann’ın çabasıyla, “Paralel Olimpiyatlar” olarak anılan Paralimpik Oyunlara 1960 Yaz Olimpiyatları’na (Roma) 400 sporcu katıldı. Bu yıldan itibaren her olimpiyatlar sırasında Paralimpik Oyunları da düzenlenmeye başladı. 1982’de “Uluslararası Dünya Engelliler Spor Organizasyonları Koordinasyon Komitesi” (ICC) kuruldu ve beş yıl sonra bu komitenin yerini Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) aldı.
Gençlik Olimpiyatları
2010’dan itibaren 14-18 yaşları arasındaki gençlerin katıldığı Gençlik Olimpiyatları yapılmaya başlandı. Gençlik Olimpiyatları yapılması fikri 2001’de IOC başkanı Jacques Rogge tarafından ortaya atıldı 2007’deki 119. IOC kongresinde Gençlik Olimpiyatları yapılmasına karar verildi. İlk Yaz Gençlik Olimpiyatları 2010’da Singapur’da 14-26 Ağustos tarihleri arasında düzenlendi. 2012’de iseAvusturya’nın İnnsbruck kentinde ilk Kış Gençlik Olimpiyatları düzenlendi.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi
Olimpik hareketin 3 temel unsuru bulunmaktadır: Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Uluslararası Spor Federasyonları (IFs) ve Ulusal Olimpiyat Komitesi (NOC). Her ülke Ulusal Olimpiyat Komitesi ile Olimpiyatlara katılır ve Dünyada IOC’a üye 205 Ulusal Olimpiyat Komitesi bulunmaktadır.
Olimpiyatların Maliyeti
Bütçe
Olimpiyatlar pahalı ve masraflı organizasyonlardır. Masrafların en büyük kısmını inşa edilen tesisler oluşturmaktadır. Oyunların yapılacağı ve sporcuların yarışacakları tesisler, spor alanları ve olimpiyat köyleri ve her olimpiyatlarda artan katılımcı sayısı olimpiyatların şimdiye kadar sadece gelişmiş ülkelerde yapılmasına neden olmuştur. Örneğin ekonomik gelişmişlik bakımından geri olan Afrika ülkelerinin hiç birinde olimpiyat yapılmamıştır. Olimpiyatlar tarihinde ilk defa 1984 Yaz Olimpiyatları kâr etme başarısını gösterdi.
Pazarlama ve ticarileşme
Olimpiyatların önemli gelirleri spor turizmi, yayın gelirleri, bilet gelirleri ve reklam, sponsorluk faliyetleridir.
Berlin’deki 1936 Yaz Olimpiyatları sadece yerel izleyicilerle sınırlı olsa da televizyonda yayınlanan ilk olimpiyatlardır. 1956 Kış Olimpiyatları uluslararası yayınlanan ilk olimpiyat oyunlarıdır.1960’taki olimpiyatlarda ise ilk defa olimpiyatların yayın hakları satıldı ve ABD’li CBS kanalı bunun için 394.000 dolar, Avrupa Yayın Birliği (EBU) ise 660.000 dolar ödedi. Soğuk Savaş ortamında olimpiyatların televizyon yayınları ve her olimpiyatta bu yayınlara artan ilgi birçok ülke tarafından siyasi propaganda amacıyla da kullanıldı. Olimpiyatların televizyonda yayınlanması, yayın gelirleri yanında reklam gelirlerinin ve daha çok izleyiciye ulaşılması sayesinde toplam gelirin artmasını sağladı
1988 Yaz Olimpiyatları’nda televizyon yayın gelirleri olimpiyatlardan üç yıl önce 140 ülkeden 227 yayın kuruluşuna satıldı ve 407 milyon dolar gelir sağlandı.
Olimpiyat Sembolleri
Olimpik hareketin ideallerinin temsili için semboller kullanılır. En çok bilinen olimpiyat sembolü içiçe geçmiş farklı renklerdeki halkalardır. Beş içiçe halka 5 kıtayı (Amerika, Afrika, Asya, Avustralya, Avrupa) temsil eder. 5 kıtadan ülkelerin katıldığı ilk olimpiyat ise 1912 Yaz Olimpiyatları’dır. Seçilen bu renklerden en az biri her ülkenin bayrağında bulunmaktadır. Dolayısıyla sanılanın aksine bayraktaki renklerin herhangi bir kıtayı temsil etmemektedir, ülkeleri temsil etmektedir. Olimpiyat bayrağı 1914’te kabul edildi ve 1916’daki olimpiyatlarda kullanılması kararlaştırıldı. Ancak 1916 Olimpiyatları I. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edilince, bayrak ilk olarak 1920 Yaz Olimpiyatları’nda kullanıldı.
Olimpiyatların sloganı üç kelimelik latince ifadedir: Citius, Altius, Fortius. “Daha hızlı, Daha yüksek, Daha güçlü.” anlamına gelen ifade sporcunun birinci olmayı değil, elinden gelenin en iyisini yapmasını öğütler. Sloganın bir diğer anlamı da şudur: “En önemlisi kazanmak değil, katılmaktır”. Slogan Pierre de Coubertin’in önerisiyle 1894’te Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin kuruluşuyla beraber kabul edildi.
Her olimpiyat öncesinde törenle Olimpiyat Ateşi yakılır ve kapanışa kadar yanar. Olimpiyat meşalesi Antik dönemde olduğu gibi günümüzde deYunanistan’ın Olimpos dağında mercek yardımıyla Güneş ışığı kullanılarak yakılır. Yakılan meşale olimpiyatların düzenleneceği yere kadar ülke ülke dolaştırılır ve olimpiyatlar açılış törenindeki Olimpiyat ateşi bu meşale ile yakılır. Olimpiyat Ateşi ilk olarak 1936 Yaz Olimpiyatları’nda kullanıldı.
Olimpiyat maskotu, ev sahibi ülkenin kültürel değerlerini yansıtır ve genellikle bir hayvan ya da insan figürüdür. Olimpiyat Maskotu ilk olarak 1968 Yaz Olimpiyatları’nda kullanıldı. Olimpik maskotlararasında en ünlüsü 1980 Yaz Olimpiyatları’nda kullanılan Misha’dır.
Olimpiyat Törenleri
Olimpiyat Açılış töreni
Oyunlar öncesinde olipik kurallar gereği açılış töreni düzenlenir. Tören genellikle ev sahibi ülke ulusal marşının okunması ve bayrağının göndere çekilmesi ile başlar. Daha sonra genellikle müzik, dans ve görsel sanatlardan oluşan etkinlikler sunulur. Açılış törenleri günümüzde yüksek maliyetlerle düzenlenmektedir. 2008 Yaz Olimpiyatları açılış töreni yaklaşık 100 milyon dolara mal olmuştur.
Açılış töreni sırasında bütün sporcular ve hakemler olimpiyat yemini ederler. Bu yemin ev sahibi ülkenin seçtiği bir sporcu tarafından tüm sporcular adına okunur. İlk sporcu yemini 1920 Yaz Olimpiyatları’nda Victor Boin tarafından okundu.
Olimpiyat Kapanış töreni
Madalya töreni
Her olimpiyat yarışından sonra bir madalya töreni düzenlenmektedir. Kazanan en yüksekte olmak üzere üç sıralı bir kürsüde yarışı ilk üç sırada bitirenlere madalya verilmektedir. Kazanana altın, ikinciye gümüş ve üçüncüye bronz madalya verilir. IOC üyesi tarafından verilen madalyalardan sonra ulusal bayrakların altında kazanan kişinin ülkesinin milli marşı çalınır. Bu madalya töreni yarış sonunda veya en geç bir gün sonra düzenlenmektedir.
Altın ve gümüş madalyalar kaplamadır. Madalyanın bir yüzünde 1928’den beri elinde zafer çelengi tutan zafer tanrıçası Nike kabartması, diğer yüzünde olimpiyatın düzenlendiği ülke ile ilgili yerel motifler bulunmaktadır.
Olimpiyatlarda Meydana Gelen Olumsuzluklar
Boykotlar
Ülkelerin çeşitli protestolarını göstermek için Olimpiyatlara katılmayı boykot etmesi oyunları özellikle Soğuk Savaş döneminde oldukça etkilemiştir. Boykotların oyunların gücüne en büyük etkisi ise 1980 ve 1984’de peşpeşe yapılan Moskova ve Los Angeles’deki oyunlarda görülmüştür. 1979 yılındaSovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal etmesini protesto eden ve ABD’nin başını çektiği 64 ülke Moskova’yı protesto etti. Oyunlara sadece 80 takım katıldı.
Dört sene sonra bu defa ABD’de yapılan olimpiyatları Doğu Bloku ülkeleri boykot etti. SSCB’nin önderliğinde aralarında Doğu Almanya ve Küba’nın bulunduğu 13 ülke olimpiyatalara katılmadı.
Ancak olimpiyatlar tarihinde ilk boykot 1956 yılında Hollanda, İspanya ve İsviçre tarafından Macaristan’daki ihtilali protesto için yapıldı. Bunun yanında Kamboçya, Mısır, Irak ve Lübnan, Süveyş Bunalımı (Savaşı) olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı’nın protesto için bu olimpiyatlara katılmadı.
1968 ve 1972’de pek çok Afrikalı ülke Yeni Zelanda, Zimbabwe (Rodezya) ve Güney Afrika’nın Olimpiyatlara katılması engellenmesi nedeniyle IOC’nin karar almasını istemiş ve boykotla tehdit emmişlerdir. Son olarak 1976 Montreal Olimpiyatları’na Yeni Zelanda Rugby takımının ırkçı yönetimi nedeniyle sportif ambargo uygulanan Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bir turnuvaya katıldıktan sonra olimpiyatlara kabul edilmesini protesto etmek için bu oyunlara katılmamıştır. 22 ülke oyunları boykot etmiştir.
1988’de Kuzey Kore Seul’deki (Güney Kore) oyunlara katılmadı. Bu oyunlara Küba, Etiyopya ve Nikaragua da katılmadı.
1972 Münih Olimpiyatları’nda, oyunlar tarihinin ilk ve en önemli terör olayı gerçekleşmiştir. Kara Eylül örgütüne bağlı Filistin’li 8 terörist İsrail adına yarışan 11 sporcuyu esir almıştır. İki sporcuyu hemen öldüren teröristler diğer 9 sporcuyla beraber Almanya’yı terketmek üzere havaalanına geldiklerinde Alman güvenlik güçlerinin operasyon hazırlığında olduğunu farketmiş, 9 sporcuyu öldürüp çatışmaya girmişlerdir. Toplam 18 saat süren olayda 11 sporcunun yanı sıra bir Alman polis ve 5 terörist de ölmüştür.
Yine 1972 Olimpiyatları’nda kapanışın yapılacağı 11 Eylül günü Stuttgart’tan bir uçak kaçırıldığı ve teröristlerin törene bomba atacağı haber alındı. Yetkililer kaçırılan uçağı iki adet savaş uçağı ile takip ettiklerini ve ve Münih’e yaklaşması halinde düşüreceklerini açıklamıştı. Ancak bir süre sonra takip edilen uçağın başka bir sivil uçak olduğu ortaya çıktı. Kaçırılan uçak ise bir daha bulunamadı. Yıllardır bu olayla ilgili bazı konular hâlâ açıklığa kavuşmamıştır.
1996 Atlanta Olimpiyatları’nda Olimpiyat Parkı’nda bir bomba patladı. Patlama sonucu bir seyirci öldü ve 100’den fazla kişi yaralandı. Melih Uzunyol adlı TRT kameramanı ise olayı çekmek üzere koşarken kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soruşturmaların sonucunda bombayı Eric Robert Rudolph adlı bir ABD vatandaşının koyduğu ortaya çıktı.
Doping Skandalları
Olimpiyatların ruhuna en çok zarar veren etkenlerin başında son yıllarda kullanımı gittikçe artan doping etkisi olan ilaç kullanımı gelmektedir. Özellikle 2004 Atina Olimpiyatları’nda başta halter gibi güce dayalı sporlar olmak üzere pek çok doping vakası ile karşılaşıldı ve alınmış pek çok madalya iade edildi.
Aslında ilk olimpiyatlarda doping etkili ilaç kullanımı yasak değildi. Hatta 1904 Yaz Olimpiyatları’nda maratonu kazanan Thomas Hickss’e yarış içinde dahi antrenörü tarafından güçlendirici ilaçlar verildi.
Ancak zaman içinde bunun spor ruhuna aykırı olması ve ileri safhalarda sağlık problemleri yaratması sebebiyle yasaklanması söz konusu oldu. İlk olarak 1956 Melbourn’da konu gündeme geldi.
Olimpiyat tarihinin dopinglerle ilgili en dramatik olayı ise 1960 Yaz Olimpiyatların’da gerçekleşti. Danimarkalı bisikletçi Knut Enemark Jensen yarış sırasında bisiklettten düşerek öldü. Daha sonra ölümünün kullandığı dopingli ilaçlardan kaynaklandığı ortaya çıktı. Bu olay üzerine 1963 yılında Avrupa Komisyonu’nda doping konusu ele alındı ve ilk kontroller yetersiz de olsa, 1964 Tokyo Olimpiyatları’nda yapılmaya başladı.
Ancak pek çok spor federasyonun koyduğu dopingli sporcuya men cazasını uygulama kararını IOC ilk olarak 1967’de verdi. Ve Olimpiyatlar tarihinde ilk doping testi pozitif çıkan sporcu 1968yılında İsveçli atlet Hans-Gunnar Liljenwall oldu. Sporcu kazandığı bronz madalyayı alkol kullanımı nedeniyle kaybetmiş oldu.
Olimpiyatların en bilinen doping olayı ise 100 metre yarışında Seul Olimpiyatları’nda ortaya çıktı. Kanadalı sprinter Ben Johnson yarışı rekor kırarak kazanmış ve bu oyunların belki de en önemli madalyalarından birini kazanmıştı. Ancak doping testleri sonucu pozitif çıkınca madalyayı iade etmek zorunda kaldı ve 2 yıl men cezası aldı.
Son yıllarda oldukça artan dopingli ilaç kullanımı ile Uluslarası Anti Doping Kurumu (WADA) kuruldu ve denetimler oldukça sıklaştırıldı. Ben Johnson olayında olduğu gibi madalyanın verilip sonra alınması ve doping kullanmayan sporcuların hakkı olan dereceyi o sahada alamaması oldukça tartışıldı. Bu yüzden artık sporcular oyunlara katılmadan önce, hatta kendi ülkelerindeki baskınlar ile, testler yaparak dopingi önlemeye ve ilaç kullanan sporcuların oyunlara katılması engellenmeye çalışılıyor.
Olimpik Sporlar
Yaz Olimpiyatları programında 26 spor dalında 20 farklı disiplin ve 300’e yakın yarış bulunmaktadır. Örneğin güreş’te iki disiplin vardır: Grekoromen ve serbest stil. Kış Olimpiyatları’nda ise 15 spor bulunmaktadır. Olimpiyat Oyunları’ndaki tüm sporlar Dünyada yaygın olan sporlardır. Örneğin ABD’de yaygın olan beyzbol olimpiyat programına dahil değildir. Çünkü bir olimpik sporun en az 25 ülkede oynanıyor olması gerekmektedir.
Sporcular
Sporcunun Olimpiyatlarda yarışabilmesinin ilk şartı “Olimpik liyakat”a sahip olmasıdır. Olimpik liyakat kurallarının tespiti farklı sporlara göre değiştiğinden ve zor olduğundan bu yetki Uluslararası Spor Federasyonları’na bırakıldı. Bir sporcunun olimpik liyakata sahip olup olmadığını ülkenin Ulusal Olimpiyat Komitesi ve Ulusal Spor Federasyonu belirler. Sportif yeterlilik yanında sporculardan ahlaki liyakata sahip olması da beklenir: Fair play kurallarına saygı göstermek, Doping testlerine katılmayı kabul etmek ve yasaklı maddeleri kullanmamak gibi.
Ev Sahibi Ülkeler
Yıl | Yaz Olimpiyatları | Kış Olimpiyatları | Gençlik Olimpiyatları | |||
---|---|---|---|---|---|---|
No | Yer | No | Yer | No | Yer | |
1896 | I | Atina, Yunanistan Krallığı | ||||
1900 | II | Paris, Fransa | ||||
1904 | III | St. Louis, ABD[6] | ||||
1906 | III[7] | Atina, Yunanistan Krallığı | ||||
1908 | IV | Londra, Birleşik Krallık | ||||
1912 | V | Stokholm, İsveç | ||||
1916 | VI | Berlin, Alman İmparatorluğu | ||||
1920 | VII | Antwerp, Belçika | ||||
1924 | VIII | Paris, Fransa | I | Chamonix, Fransa | ||
1928 | IX | Amsterdam, Hollanda | II | St. Moritz, İsviçre | ||
1932 | X | Los Angeles, ABD | III | Lake Placid, ABD | ||
1936 | XI | Berlin, Nazi Almanyası | IV | Garmisch-Partenkirchen, Nazi Almanyası | ||
1940 | XII | Tokyo, Japonya → Helsinki, Finlandiya | V | Sapporo, Japonya → St. Moritz, İsviçre → Garmisch-Partenkirchen, Nazi Almanyası → | ||
1944 | XIII | Londra, Birleşik Krallık | V | Cortina d’Ampezzo, İtalya Krallığı | ||
1948 | XIV | Londra, Birleşik Krallık | V | St. Moritz, İsviçre | ||
1952 | XV | Helsinki, Finlandiya | VI | Oslo, Norveç | ||
1956 | XVI | Melbourne, Avustralya + Stokholm, İsveç | VII | Cortina d’Ampezzo, İtalya | ||
1960 | XVII | Roma, İtalya | VIII | Squaw Valley, ABD | ||
1964 | XVIII | Tokyo, Japonya | IX | Innsbruck, Avusturya | ||
1968 | XIX | Mexico City, Meksika | X | Grenoble, Fransa | ||
1972 | XX | Münih, Doğu Almanya | XI | Sapporo, Japonya | ||
1976 | XXI | Montreal, Kanada | XII | Denver, ABD → Innsbruck, Avusturya | ||
1980 | XXII | Moskova, Sovyetler Birliği | XIII | Lake Placid, ABD | ||
1984 | XXIII | Los Angeles, ABD | XIV | Sarajevo, Yugoslavya | ||
1988 | XXIV | Seul, Güney Kore | XV | Calgary, Kanada | ||
1992 | XXV | Barselona, İspanya | XVI | Albertville, Fransa | ||
1994 | XVII | Lillehammer, Norveç | ||||
1996 | XXVI | Atlanta, ABD | ||||
1998 | XVIII | Nagano, Japonya | ||||
2000 | XXVII | Sidney, Avustralya | ||||
2002 | XIX | Salt Lake City, ABD | ||||
2004 | XXVIII | Atina, Yunanistan | ||||
2006 | XX | Torino, İtalya | ||||
2008 | XXIX | Pekin, Çin | ||||
2010 | XXI | Vancouver, Kanada | I (Yaz) | Singapur | ||
2012 | XXX | Londra, Birleşik Krallık | I (Kış) | Innsbruck, Avusturya | ||
2014 | XXII | Soçi, Rusya | II (Yaz) | Nankin, Çin | ||
2016 | XXXI | Rio de Janeiro, Brezilya | II (Kış) | |||
2018 | XXIII | Pyeongchang, Güney Kore | III (Yaz) | |||
2020 | XXXII | Seçilmedi |