Özet: “Mobbing Nedir? Mobbing Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Mobbing nedir, Mobbing ne demektir, Mobbing kelimesinin tanımı, Mobbing kelimesinin eş anlamlısı, Mobbing kelimesinin ingilizce karşılıkları, Mobbing ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Mobbing hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Mobbing Tanımı
Mobbing kelimesi İngilizce kökenli bir kelimedir ve Mobbing kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
bezdiri; isim İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme
Mobbing Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Mobbing kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Mobbing kelimesinin eş anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Mobbing kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Mobbing kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Mobbing İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Mobbing kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Mobbing kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Mobbing İle İlgili Birleşik Sözler
Mobbing kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- Mobbing kelimesinin geçtiği herhangi bir birleşik söz bulunamamıştır.
Mobbing İngilizcesi
Mobbing kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Mobbing – Mobbing
Mobbing Hakkında Detaylı Bilgi
Mobbing, bir grup insanın bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması. Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamlarına gelir. Yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör olarak da tarif edilebilir. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline gelmiştir.
Mobbing Etimolojisi
Latince “mobile vulgus” kelimesinden gelmektedir. İngilizce mob fiili ise saldırmak veya rahatsız etmek anlamlarına gelmektedir.
Mobbing Tarihçesi
Mobbing sözcüğü önceleri çocukların birbiriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılmıştır. İşyerlerinde de 1950-1960’lı yıllarda yapılan araştırmalar, mobbingin sadece çocuklar arasında yaşanmadığını ortaya koymuştur.
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar.
Bir araştırmaya göre mobbing, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda, okullarda ve sağlık sektöründe daha yaygındır. Yüksek işsizlik oranları ve dolayısıyla çalışanın değersiz görülmesi mobbingin artmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak her işyerinde ve her türlü kuruluşta rastlanabilir. Organizasyon bozukluğunun daha fazla olduğu işyerlerinde, disiplin getirmek, verimliliği artırmak, refleksleri koşullandırma (askeri disiplin) öne sürülerek yapılmakta ve meşrulaştırılmaktadır.
Psikolog Michael H. Harrison, Ph.D., yakın zamanda ABD’de 9.000 kamu çalışanı üzerinde yapılan araştırmada, kadın çalışanların % 42’sinin, erkek çalışanların ise % 15’inin son iki yılda zorbalığa uğradığını, bunun kayıp zaman ve verimlilik açısından 180 milyon dolara mal olduğunun hesaplandığını belirtiyor. Leymann İsveç’te intiharların % 15’inin mobbing kaynaklı olduğunu söylüyor.
Kurbanların Ortak Özellikleri
Mobbing genellikle;
- İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan;
- İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevilen;
- Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen;
- Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık;
- Bağımsız ve yaratıcı;
- Kabadayının yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan kişilere yöneliktir.
Kabadayılar ise, aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı olan kişiler olarak tanımlanıyor. (Leyman)
Mobbing uygulayan kişilerin ve kurbanların kişilik özellikleri ve işyeri koşulları mobbingin nedenlerini açıklıyor. Leyman bunları dört başlık altında topluyor:
- Kişileri grup kuralını kabul etmeye zorlamak
- Düşmanlıktan zevk almak
- Can sıkıntısı içinde zevk arayışı
- Önyargıları pekiştirmek
Ek olarak mobbing uygulayanın kötü kişiliği ve patron ise bunu bir “hak” olarak görmesi, şişirilmiş benmerkezcilik, narsist kişilik, çocukluk travmaları da sayılabilir.
Bodsky Taciz edilmiş çalışan adlı kitabında, taciz ya da rahatsız etmeyi, “insanların kendilerini ayrı tutma ve ayrıcalıklarını koruma için kurulu bir işleyişin olmadığı zaman başvurdukları bir yol” şeklinde tanımlamaktadır.
Mobbing Davranışları
- Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs.
- Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır.
- İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız.
- Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur, sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir.
- Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, doğrudan cinsel taciz ve fiziksel zarar görürsünüz.
Mobbing, işin akışına ya da bir davranışa ilişkin bir anlaşmazlıkla başlar. Daha sonra zorbanın saldırgan eylemleriyle devam eder, saldırganlığa zorbanın dışında yönetim veya iş arkadaşları da katılabilir. Bir sonraki aşamada kurban, sorunun kaynağı, problemli ya da akıl hastası olarak damgalanır. Süreç, işe son verilmesi ya da kişinin ayrılması ile sonuçlanır. Bu sonuç, çoğunlukla mobbingin bitmesi anlamına gelmez, çünkü benzer bir iş kolunda çalışmak zorunda olan kişi kötü huylu, asi ya da işten anlamaz olarak damgalanarak referansları kirlenmiş olur.
Çalışanların Karşılaşabileceği Olaylar
- Çalışanların şerefi, doğruluğu, güvenilirliği ve mesleki yeterliliğine saldırılar başlar. (Mesleki yeterlilik sorgulandığı zaman bu, o kişiye güvenilemeyeceği anlamına da gelir. Eğer kişiye güvenilmiyorsa yaptığı iş de değersizdir, kendisi de..)
- Olumsuz, küçük düşürücü, yıldırıcı, taciz edici, kontrol edici iletişim kurulur. (Verilen süre içinde başarılması zor görevler vermek, izole edilmek, bilginin saklanması, kuralların tutarsız gösterilir, görmezden gelinir, yetkileri azaltılır.)
- Bir veya birkaç kişi tarafından yapılması. (Bu duruma bazen yöneticiler ve çalışanlar da katılır.)
- Sürekli, çoklu ve sistemli bir biçimde zaman içinde yapılması. (Mobbingin sıklığı ve süresi zararı büyütür.)
- Hatalı olanın kurbanmış gibi gösterilmesi. (Aniden yetersizmiş gibi gösterilen kişiyle ilgili, önceden şikayet konusu olmayan bazı hatalar sorun yaratmaya başlar.)
- Kurbanın itibarını kaybetmeye, kafasını karıştırmaya, yıldırmaya, yalıtmaya yönelik olması ve teslim olmaya zorlaması. (Utandırma eylemleri yapılır.)
- Kişiyi dışlama niyetiyle yapılması.
- İşyerinden ayrılmayı kurbanın tercihiymiş gibi göstermek.
- Örgüt yönetimi tarafından hoş görülmesi, kışkırtılması, teşvik edilmesi. (Çare aramak için başvurulan merciler kişiyi reddeder.)
yönetimin desteklemesi
Kurbanın Üzerindeki Etkileri
Mobbing insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırır, paranoyaya ve kafa karışıklığına neden olur, kurban kendine güven duygusunu yitirir, kendisini yalıtabilir, huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duyguları yaşar. Mobbing, ağlama, uyku bozuklukları, depresyon, yüksek tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratabilir.
Western Washington Üniversitesi profesörlerinden sosyal psikolog Gary Namie’ye göre, zorbalık kurbanlarının % 41’i bunalıma giriyor, kadınların % 31’i, erkeklerin % 21’i Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) teşhisiyle bir kez daha işyerine dönemeyerek çalışamaz oluyor. Tam anlamıyla çalışanın kuruma ve topluma olan katkısı sıfırlanıyor.
Korunma Yönetimleri
Mobbing kurbanlarına, yeni bir iş araması, yardım alması, kendini yalıtmaması, özgüvenini geliştirmesi, olasılıkları hatırlaması, yaraları sarmaya çalışması, yasal işlem yapması ve sendikaya başvurması önerilmektedir.
Mobbingin psikolojik bir saldırı olduğu düşünülürse psikolojik savunma yöntemleri geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Böylece alınan yaranın derinleşmesi önlenebilir ve kişi, iş yaşamının dışına atılmaktan kendini kurtarabilir.
Durdurulabilir ya da engellenebilir mi?
Durdurmak ya da engellemekten önce sorunun varlığını anlamak gerekir. Konu, Türkiye’de ne yasal olarak tanımlanmış ne de bilinen bir olgu haline gelebilmiştir. Sınırlı sayıda insan kaynakları uzmanı ve sayılı psikologun dışında ne sendikalar ne de çalışma bakanlığı böyle bir sorunu gündemine almamıştır. Bu durumda sendikaya danışıldığında ya sorun anlaşılmayacak ya da işyerlerinin doğal bir süreci olarak görülecektir. Çünkü yaygın işsizlik ortamında başka birinin çalıştırılmak istenmesi mümkündür ve sırf bu nedenle bu tip davranışlar sergileniyor olabilir. Mobbing aslında sıkça karşılaşılan yıldırma kavramından çok uzak gibi görünmese de, yıldırma olgusu genel kabul görmüş ve engellenmesi için çalışılmayan bir konu olduğu için, hem olayın psikolojik boyutlarının hem de korunma ve önlemlerin öne çıkarılması açısında mobbing kullanılmaktadır.
Yapılması gerekenler
- Zorbaya açıkça duruma itiraz ettiğinizi söyleyin, taciz edici söz ve davranışlarını durdurmasını isteyin. Yanınızda güvendiğiniz ve gerekirse tanıklık edebilecek bir iş arkadaşınız bulunsun.
- Olayları, verilen anlamsız emirleri ve uygulamaları yazılı olarak kaydedin.
- İlk fırsatta zorbayı yetkili birine rapor edin, eşitiniz ise üstünüze, üstünüz ise yönetim kurulu ve insan kaynaklarına durumu açıkça ve kanıtlarıyla bildirin.
- Gerekiyorsa, tıbbi ve psikolojik yardım alın. Hem yardımcı olacaktır, hem de kanıt oluşturacaktır.
- Şikayetiniz hakkında kuruluşunuz içinde ne yapıldığını araştırın.
- İş arkadaşlarınızla durumunuzu paylaşın, onlar da aynı şekilde rahatsız olabilirler, grupça başvurmanız daha etkili olabilir.
Mobbing ile İlgili Hukuki Mücadele
Mobbing genellikle bir inkar ve görmezden gelme mekanizmasıyla işlediğinden, mücadelenin hukuki boyuta taşınması gerekebilir. Dava açılmadan önce gerçekleştirilen girişimler mobbingi bir bütün olarak durdurmuyorsa da hukuki yollara başvurmak için gereken delillerin toplanmasına yardımcı olur. Mobbing için başvurulabilecek hukuki yollar çalışanın statüsüne göre farklılıklar gösterebilir. Mobbing genellikle işçi ve işveren arasında ortaya çıkan bir iş hukuku problemi olarak kabul edilse de Devlet memurları ve diğer kamu çalışanlarına uygulanan sistematik psikolojik taciz de mobbing kapsamda değerlendirilebilir. Gerek işçi statüsünde gerekse kamu personeli olarak çalışan mobbing mağdurları, uğradıkları psikolojik şiddetin tespiti ve (varsa maddi) manevi zararlarının tazmini için dava açabilirler.
Mobbing, kanunlarda açıkça suç olarak tanımlanmamış olsa da mobbing amacıyla gerçekleştirilen bazı fiillerin cezalandırılması için adli mercilere başvurmak mümkündür. Örneğin mobbing bir kamu görevlisinin görevini kötüye kullanması, kamu görevlisine (psikolojik) işkence uygulanması, özel hayatın gizliliğini ihlal edilmesi (soyunma odasının kamerayla izlenmesi) ve cinsel taciz şeklinde gerçekleşmişse bu eylemlerin ceza kanunlarında yaptırımları mevcuttur. Diğer yandan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Hakkındaki Başbakanlık Genelgesi”, mobbingin gerek kamuda gerekse özel sektörde mücadele edilmesi ve önlem alınması gereken bir çalışma hayatı sorunu olduğunu ortaya koymuştur.
Türkiye’de mobbing ile ilgili hukuki durum
Anayasa da belirtilen maddeler;
- Anayasa’nın 125. maddesi; “İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır…”
- Anayasa’nın 128. maddesi; “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.
- Anayasa’nın 129. maddesi; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.”
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
- Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesi ; “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur….” Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişilerde kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
- Yeni Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi; “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.”
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
- Devlet Memurları Kanunu’nun 10. maddesi; “…Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır…”
- Devlet Memurları Kanunu’nun 11. maddesi; “Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.”
- Devlet Memurları Kanunu’nun 17. maddesi; “Devlet memurları, bu kanun ve bu kanuna dayanılarak yayınlanan tüzük ve yönetmeliklere göre tayin ve tespit olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını istemek hakkına sahiptirler.”
- Devlet Memurları Kanunu’nun 18. maddesi; “Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.
- Devlet Memurları Kanunu’nun 21. maddesi; “Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler.”
Şikayet ve müracaatlara ilişkin Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik de bulunmaktadır.
Örnek davalar
- Türkiye’de mobbing davaları açılmaya başlanmış olup, Şubat 2006’da Jeoloji Mühendisleri Odasına dava açan Tülin Yıldırım bu davayı Aralık 2006’da kazanarak ilk örneği oluşturmuştur. JMO tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay tarafından da Temmuz 2008’de onanması ardından hukuki olarak mobbing davalarının önünü açmıştır.
- Basına “top sakal davası” olarak yansıyan diğer bir dava ise Türk Telekom’a karşı açılmıştır. Türk Telekom’da şef mühendis olarak çalışan Bülent Atuk Ankara İş Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla, kendisine uygulanan sistematik psikolojik tacizin tespitini ve manevi tazminat ödenmesini talep etti. 2010 yılında karara bağlanan davayla mahkeme, Şef Mühendis Bülent Atuk’a mesleğine uygun iş verilmeyerek, çöp tenekesi, perdesi, kalorifer tesisatı, telefonu, bilgisayarı askısı olmayan odada yıllarca tek başına oturtulmasını, top sakal bırakması nedeniyle hukuka aykırı disiplin cezaları verilmesini sistematik psikolojik taciz (mobbing) kabul ederek şirketi manevi tazminat ödemeye mahkum etti.