Özet: “Mineral Nedir? Mineral Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Mineral nedir, Mineral ne demektir, Mineral kelimesinin tanımı, Mineral kelimesinin eş anlamlısı, Mineral kelimesinin ingilizce karşılıkları, Mineral ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Mineral hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Mineral Tanımı
Mineral kelimesi Fransızca kökenli bir kelimedir ve Mineral kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim, jeoloji Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım maddelerle karışık veya birleşik olarak bulunan veya kimyasal yollarla elde edilen inorganik madde
2. sıfat İçinde inorganik maddeler bulunan
“Mineral maddeler.”
Mineral Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Mineral kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Mineral kelimesinin eş anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Mineral kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Mineral kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Mineral İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Mineral kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Mineral kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Mineral İle İlgili Birleşik Sözler
Mineral kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- Mineral bilimi
Mineral İngilizcesi
Mineral kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Mineral – mineral
Mineral Hakkında Detaylı Bilgi
Mineral doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Doğal olarak oluşur.
- Herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır.
- Belirli bir kimyasal formülü vardır.
- Katı halde olup nadiren sıvıdır.
- İnorganiktir.
Mineralojinin konusu doğal şekilde oluşan maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan sınırlandırılmıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle laboratuvarlarda sentetik olarak elde edilen kimyasal bileşikler mineral sayılmazlar. Bu yapay bileşikler halindeki katı maddelere doğada tabii halde rastlanmaz. Dolayısıyla da doğal şartlarda oluşturulamazlar. Bu tür katı maddelere “yapay mineraller” adı verilebilir. Bu tür yapay mineraller de, tabii minerallerde olduğu gibi benzer kristal iç yapılarına sahiptir.
Minerallerin doğada veya deneysel olarak yapılan incelemelerde de gözlendiği gibi, oluşum şartları bunların belirli fizikokimyasal şartlarda (belirli sıcaklık ve basınç altında ve ortamın kimyasal durumu gibi) oluşurlar. Buradan mineralojinin bir amacının da minerallerin oluşturduğu yerkabuğunun kimyasal ve fiziksel yapısının öğrenilmesi, yerkabuğunun tarihinin bilinmesi ve yeraltı kaynaklarından yararlanılması olduğunu anlıyoruz.
Mineraller belirli bir kimyasal bileşime sahiptirler. O halde her mineral bir kimyasal formül ile ifade edilir. Minerallerin kimyasal formülleri genellikle sabittir. Ancak belirli sınırlar içinde belirli kaidelerle değişebilir. Çok ender olarak saf elementler (altın, gümüş, bakır vs) şeklinde oluşan mineraller, yerkabuğunda meydana gelen doğal fizikokimyasal olayların ürünleridir.
Minerallerin bir diğer özelliği de inorganik oluşudur. Yerkabuğunda bulunan petrol, kömür, fosil ve reçine gibi maddeler mineralojinin kapsamına girmez. Ancak nadir de olsa kehribar gibi organik mineraller de vardır.
Minerallerin katı olmaları düzenli bir atomsal iç yapıya sahip olduklarını gösterir. Mineral kristallerinin dış yapıları incelendiğinde düzgün geometrik dış şekilli oldukları görülür. Yine aynı şekilde iç yapılarının da düzgün olduğu görülür. Minerallerin “cıva” gibi sıvı olan tipleri de vardır.
Mineraller homojen bir yapıya sahiptirler. Alınan bir mineral örneğinin her tarafı aynı mineralden ibaret olmalıdır. Ancak her mineralde az veya çok yabancı mineral varlığı bulunmaktadır. Yabancı madde oranının çokluğu, mineralin özelliklerini değiştirir. Esasta; gözle görülebilen boyutta homojen olması basit tanımlama için yeterlidir.