Özet: “Kafiye Nedir? Kafiye Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Kafiye nedir, Kafiye ne demektir, Kafiye kelimesinin tanımı, Kafiye kelimesinin eş anlamlısı, Kafiye kelimesinin ingilizce karşılıkları, Kafiye ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Kafiye hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Kafiye Tanımı
Kafiye kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve Kafiye kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim, edebiyat Uyak
2. Halk edebiyatında ayak
Kafiye Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Kafiye kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Kafiye – uyak
Kafiye kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Kafiye kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Kafiye İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Kafiye kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Kafiye kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Kafiye İle İlgili Birleşik Sözler
Kafiye kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- başkafiye
- çapraz kafiye
- iç kafiye
- sarma kafiye
- tam kafiye
- tunç kafiye
- yarım kafiye
- zengin kafiye
Kafiye İngilizcesi
Kafiye kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Kafiye – rhyme
Kafiye Hakkında Detaylı Bilgi
Kafiye ya da uyak, şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.
Uyak türleri
Uyaktaki ses sayısına göre
Yarım uyak
Yarım uyak, dize sonundaki tek ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.
-diz
-yaz
Burada “z”ler yarım uyaktır.
Tam Uyak:
Mısra sonlarındaki iki ses benzerliğine ‘tam kafiye’ denir.
Örnek:
- Ben yâr ile ettim savaş
- Akıttım gözümden kanlı yaş
Yukarıdaki örnek dizede “aş” sesleri tam kafiye oluşturmuştur.
Örnek:
- Bir hazan akşamı indimdi sahile ben
- Vardı, mavi sular üstünde beyaz bir yelken
Uyarı:
Uzun okunan ünlüler tek başına tam kafiye oluşturur. Çünkü bu ünlüler iki ses yerine geçer.
Örnek:
- Gönlümüz düşmişdi girdâb-ı belâ deryâsına
- Geçdi derbend-i melâledden safâ sahrâsına
Yukarıdaki dizelerdeki “â” ünlüsü tam uyaktır.
Zengin uyak
Dize sonlarındaki ikiden çok ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.
- Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
- Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
- Ahmet Haşim
Burada “yaprak” ve “ağlayarak” (-rak) sözcükleri zengin uyak oluşturur.
Dizilişlerine Göre Uyaklar
Düz Uyak
Bir dörtlüğün bütün dizelerinin biribiriyle uyaklı,ya da ilk üç mısra biribiriyle uyaklı dördüncü dize serbest şekilde olmasıdır.
- a Elif’in uğru nakışlı
- a Yavru balaban bakışlı
- a Yayla çiçeği kokuşlu
- b Kokar Elif Elif diye
- Karacaoğlan
Sarmal kafiye
Bir dörtlüğün birinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüdür.
- a Balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
- b O günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
- b Akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hâtıra!
- a Sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
- Necati Cumalı
Çapraz uyak
Bir dörtlüğün birinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüdür.
- a Ne doğan güne hükmüm geçer,
- b Ne halden anlayan bulunur;
- a Ah aklımdan ölümüm geçer;
- b Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.Sponsorlu Bağlantılar
- C. S. Tarancı
Örüşük Kafiye Şeması
Batı şiirinden şiirimize geçmiş kafiye şemasıdır. Özellikle TERZARİMA nazım şeklinde kullanılan bir kafiye şemasıdır. Üç dizeli bentliklerden oluşur. Son bent tek dizeden oluşur.
Şeması: (a,b,a), (b,c,b), (c,d,c),…
Mani Tipi Kafiye
Halk Edebiyatı’ndaki manilerden yayılmış kafiye şemasıdır.
A Uzaklar seçilmiyor
A Gönüldür geçilmiyor
B Gönül bir top ibrişim
A Dolaşmış açılmıyor
Şeması:(a,a,b,a), (c,c,d,c), …
Uyakların dizelerdeki bulunma yerlerine göre
İç uyak
Dizelerin ortasında bulunan uyaktır.
- Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
- Uyadır halkı efganım kara bahtım uyanmaz mı.
- Fuzulî
Burada “cânım” ve “efganım” (-an) sözcüklerinde iç uyak görülmektedir.
Baş uyak
Dizelerin başında bulunan uyaktır.
- Gönlümüz bağlandı zülfün teline
- Alınmaz gözleri mestim alınmaz
- Sencileyin cevredici kuluna
- Bulunmaz gözleri mestim bulunmaz.
- Gevheri
İkinci dizedeki “alınmaz” ile dördüncü dizedeki “bulunmaz” (-l) sözcükleri baş uyak oluştururlar.
Özel durumlar
Tunç uyak (farklı isimler de kullanılmaktadır.)
Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünü tamamen içermesine dayanan uyak türüdür. Zengin uyağın özel bir durumudur. Tunç uyağın olabilmesi için ses benzerliğinin en az üç sesten oluşması gerekir.
- Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
- Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
- Mehmet Âkif Ersoy
Burada “duvar” ve “var” sözcükleri tunç uyak oluşturur. Aynı zamanda “var” sesleri zengin uyaktır.
Cinaslı Uyak
Söyleniş bakımından aynı ancak anlam olarak farklı sözcüklerden ya da söz yüklemlerinden oluşan uyak türüdür.
- Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç:
- Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
- Yahya Kemal
Burada “geç” ve “geç” sözcükleri cinaslı uyak oluşturur
REDİFLER
Uyaktan sonra gelen aynı anlam ve görevdeki ek ya da sözcüklere redif denir. ÖRNEK:
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.
- Âşık Veysel
Kalın olanlar SÖZCÜK halindeki rediftir.