Özet: “Enflasyon Nedir? Enflasyon Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Enflasyon nedir, Enflasyon ne demektir, Enflasyon kelimesinin tanımı, Enflasyon kelimesinin eş anlamlısı, Enflasyon kelimesinin ingilizce karşılıkları, Enflasyon ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Enflasyon hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Enflasyon Tanımı
Enflasyon kelimesi Fransızca kökenli bir kelimedir ve Enflasyon kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim, ekonomi Para şişkinliği
2. Gereğinden fazla artış, şişkinlik
“Hasılı orada da bizdeki gibi bir armağan enflasyonu var.” – H. Taner
3. Pahalılık
“Esnaf, enflasyonun acısını fiyatları insafsızca artırarak çıkarıyor.” – H. Taner
Enflasyon Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Enflasyon kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Enflasyon – şişkinlik / pahalılık
Enflasyon kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Enflasyon kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Enflasyon İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Enflasyon kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Enflasyon kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Enflasyon İle İlgili Birleşik Sözler
Enflasyon kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- enflasyon canavarı
Enflasyon İngilizcesi
Enflasyon kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Enflasyon – inflation
Enflasyon Hakkında Detaylı Bilgi
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal milli gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek milli gelire) nazaran artması yani şişmesi demektir. Deflasyonun tersidir.
İlk tanımda iki durumdan bahsedilmektedir:
Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
İkinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin (sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir.
Avrupa’da İlk Enflasyon
Avrupa’nın enflasyonla ilk karşılaşması olan fiyat devrimi ilk olarak tefecilerin günahkarlıklarına bağlandı. 1550’den itibaren de, Salamanca Üniversitesinin araştırmaları yoluyla İspanyol altınının ve gümüşünün kıta içine akmasına bağlandı. “İspanya’yı yoksul yapan” diye yazıyor bir yorumcu “onun zenginliğidir”. Çağdaş tarihçilerin görüşü fiyatların vahşice dalgalanması ve hükümetlerin bununla başedebilmek için madeni paralarındaki altın ve gümüş miktarını tekrar tekrar azaltma çabalarıyla bulansa da, on altıncı yüzyıldaki genel eğilimin düzenli fiyat artışı olduğu tümüyle ortadadır. Örneğin madeni para kaynağı kısmen kısıtlı olan Fransa’daki tahıl fiyatları 1600’de 1500’e göre yedi kat fazlaydı.
Talep ve Maliyet Enflasyonu
Enflasyon, genellikle talep şişkinIiğinden ve maliyet masraflarının kabarmasından ileri gelebilir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu, tavukla yumurta gibi, biri diğerinin sebebidir. Her ikisinin sebebi de ekonomide dengelerin bozulmasıdır.
- Talep enflasyonu: (En çok rastlanan) Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Harcamalar ve ihracat toplamınım üretim ve ithalat tutarını aşması, talep enflasyonu meydana getirir. Bu çeşit enflasyon moneter (parasal) karakterli olabilir veya olmayabilir. Para ve kredi hacminin genişlemesi harcamalarda artışa ve fiyatlarda pahalılığa sebep olmuşsa, talep enflasyonu moneter karekterIidir.
- Maliyet enflasyonu: Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolayısıyla bunların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyetlerin artmasını gerektirir. Başlıca şu sebeplerle ilgilidir:
- Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,
- Gider – istihlak – istihsal vergllerinin ağırlığı,
- Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları,
- Faiz haddinin yüksekliği,
- Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,
- Devalüasyon.
Enflasyonun Hız ve Şiddet Dereceleri
Enflasyonlar, hız ve şiddet derecelerine göre bir takım sınıflara ayrılabilir:
- Aşırı (hiper) enflasyon: Daima moneter karakterli olan bir talep şişkinliğidir. Emisyonun hızla kabarması, tüketime karşı talebi artırır. Bu, aşırı enflasyonun bir özelliğidir.Aylık enflasyon haddinin bir yıl boyunca en az %50 arttığı ve böylece yıllık enflasyon haddinin yaklaşık 13000 olduğu enflasyon türüdür.Bir enflasyon dolaşımındaki parayı
tahrip etmekte,yabancı paraların ya da yabancı parayla mevduat hesapların yerli paranın yerini almasına sebep olur(bu olguya para ikamesi)denir.
- Kronik (müzmin) enflasyon: Moneter karakterli olabilir veya olmayabilir. Bu tip enflasyonun özelliği, hızının düşük fakat süresinin uzun olmasıdır.
- Belirsiz enflasyon veya sürünen enflasyon:Özelliği fiyat yükselişlerinin yavaş bir tempo izlemesidir. Bu çeşit enflasyonda, para kıymetinin bir yıldan diğerine kaydettiği düşüklüğü çok defa faiz haddi telafi edebilir.Sürünen enflasyon, %3- %8 gibi tek haneli enflasyon haddine denir.
- Dört nala enflasyon: %25-%80 gibi iki haneli enflasyon haddine denir.
Enflasyonun Etkileri
Enflasyon, boho dur iktisadi faaliyetin akışını etkiler.
dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenir. Halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hasıl olur.
- Satınalma gücünden zayıflamalar sosyal huzursuzluklara yol açar. Spekülasyon kazançlar alınteri kazançlarına üstün gelir. Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler (memurlar) çok zarar görür. Çünkü gelirlerinin yükselen fiyat düzeyine intibak etmesi zordur. Ve yine enflasyondan en çok zarar görenler para halinde tasarruf yapmış olanlarla alacaklı bulunanlardır. Para değerini gücü de zayıflar.
- Buna karşılık enflasyon borçlular için avantajlıdır. Çünkü paranın değeri düştüğü için borçlarını daha kolaylıkla ödeyebilirler.
- Enflasyon devam ettiği sürece herkes değeri günden güne düşmekte olan parayı elden çıkarıp mala veya gayrimenkule yatırır. Bu yüzden her çeşit mala karşı talep artar. Böylece paranın tedavül sürati artarak para değerinin düşmesine sebep olur.
- Enflasyon üretim ve kalite üzerinde zararlı etkiler yapar. İş bulma kolaylığı ve kazançların rahatlığı, işçileri ve satıcıları kayıtsız, aldırış etmez davranışlara sürükler. Kolay kazanan ve pervasız harcayan bir zümrenin türemesi; her türlü malın sürülmesi fırsatını doğurur.
- Enflasyon, dış ödemeler dengesini de sarsar. Sermayeler; para değerinin emin ve para kirasının yüksek olduğu bölgelere açık veya gizli yollardan göç eder. Enflasyon hızı diğer ülkelerden az ise ihracatın tıkandığı ve ithal mallarına rağbetin arttığı görülür. Turizm gelirlerinin gelişme temposu yavaşlar ve vatandaşların dış seyahatlerdeki harcamaları çoğalır.
- Bütün bu olaylarda para (veya kredi) çokluğundan hareketlenen enflasyon hızlandıkça hızlanır ve artık bunun yanında para miktarındaki artışın etkisi önemsiz kalır.