Özet: “Empresyonizm Nedir? Empresyonizm Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Empresyonizm nedir, Empresyonizm ne demektir, Empresyonizm kelimesinin tanımı, Empresyonizm kelimesinin eş anlamlısı, Empresyonizm kelimesinin ingilizce karşılıkları, Empresyonizm ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Empresyonizm hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Empresyonizm Tanımı
Empresyonizm kelimesi Fransızca kökenli bir kelimedir ve Empresyonizm kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
isim İzlenimcilik
Empresyonizm Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Empresyonizm kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Empresyonizm – izlenimcilik
Empresyonizm kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Empresyonizm kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Empresyonizm İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Empresyonizm kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
- Empresyonizm kelimesinin geçtiği herhangi bir atasözü veya deyim bulunamamıştır.
Empresyonizm İle İlgili Birleşik Sözler
Empresyonizm kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- Empresyonizm kelimesinin geçtiği herhangi bir birleşik söz bulunamamıştır.
Empresyonizm İngilizcesi
Empresyonizm kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Empresyonizm – impressionism
Empresyonizm Hakkında Detaylı Bilgi
İzlenimcilik veya empresyonizm, 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akım. Doğadaki unsurların kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar. Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve renkten kaynaklanan görsel izlenimleri yansıtmayı hedefler. Resmedilen nesnelere veya olaydan çok günün belirli bir zamanına özgü ışığın sanatçı üzerinde yarattığı izlenimlere önem verilir.
Akımın öncüleri Claude Monet ve Camille Pissarro’dur. İzlenimcilere göre sanatçı doğrudan doğruya gerçeği değil, gördüklerinin kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri esas almalı, gerçekçiliği ve nesnelliği ikinci plana atarak, kişisel yorumu ön plana çıkarmalıdır. İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değiştiği ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair izler taşır.