Özet: “Din Nedir? Din Ne Demektir? Anlamı” başlıklı yazımızda Din nedir, Din ne demektir, Din kelimesinin tanımı, Din kelimesinin eş anlamlısı, Din kelimesinin ingilizce karşılıkları, Din ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Din hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Din Tanımı
Din kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve Din kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aşağıdaki şekildedir;
1. isim, din b. (***) Tanrı’ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet
“Her dinin mabetleri bütün müminlere açıktır.” – H. C. Yalçın
2. din b. (***) Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen
“Yazık ki bu sanat ve din bahsinde bana arkadaşlık edecek kültürde değil.” – R. H. Karay
3. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült
Din Eş Anlamlısı ve Zıt Anlamlısı
Din kelimesini eş anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Din – kült / diyanet / ilmek
Din kelimesini zıt anlamlı karşılığı aşağıdaki gibidir;
- Din kelimesinin zıt anlamlı karşılığı bulunmamaktadır.
Din İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
Din kelimesi ile ilgili atasözü ve deyimler aşağıdaki gibidir;
§ acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır
gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Atasözü
§ anlayıp dinlemek
bir olayı iyice anlamak.
Deyim
§ atma Recep, din kardeşiyiz
argo söylediklerin hep yalan, abartma ancak biz bunun farkındayız anlamında kullanılan bir söz.
Deyim
§ az söyle çok dinle
kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir.
Atasözü
§ başını dinlemek
kafasını dinlemek: Robenson, akıllı Robenson’um / Ne imreniyorum sana bilsen / Göstersen adana giden yolu / Başımı dinlemek istiyorum -C. S. Tarancı.
Deyim
§ bazı dingil döner bazı teker
karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme hakkı doğar.
Atasözü
§ bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan)
insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.
Atasözü
§ bir söyle on dinle
az konuşup çok dinlemek yararlı olur.
Atasözü
§ cankulağı ile dinlemek
çok dikkatli dinlemek: Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum. -B. R. Eyuboğlu.
Deyim
§ dinden imandan çıkmak
kendini kontrol edemeyecek kadar çok öfkelenmek, çok sinirlenmek.
Deyim
§ dinden imandan olmak
dinî inancını yitirmek.
Deyim
§ dini bir uğruna
Müslümanlık için: Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım. -R. H. Karay.
Deyim
§ dini gibi bilmek
çok iyi bilmek: Ufacık bir düşüncenin en büyük bir dikkati iflas ettirdiğini dini gibi bilirdi. -Ö. Seyfettin.
Deyim
§ dini imanı para
tek düşüncesi para olan kimseler için kullanılan bir söz.
Deyim
§ dinim hakkı için (aşkına)
dinimi tanık tutarım anlamında kullanılan bir ant sözü: Şevki Bey dedi, dinin aşkına sen Romenlerin gemi yaptıklarını işittin mi? -M. Ş. Esendal.
Deyim
§ dinine yandığım
argo öfke, kızgınlık vb. duyguları belirtmek için kullanılan bir ilenme sözü.
Deyim
§ dinsizin hakkından imansız gelir
acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir.
Atasözü
§ dur durak (dur dinlen veya dur otur) yok
durup dinlenmeden sürekli çalışmayı anlatan bir söz: Gayri bana dur durak yok… Muhasebe müdürü … çalışmamdan hoşnut değilmiş. -T. Dursun K.
Deyim
§ ferman dinlememek
yasa, kural, yol yöntem tanımamak.
Deyim
§ gizli din taşımak
göründüğünden farklı bir din veya inanç sahibi olmak.
Deyim
§ gönül ferman dinlemez
gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.
Atasözü
§ hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma
öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.
Atasözü
§ iki dinle bir söyle
çok konuşmak doğru değildir.
Atasözü
§ iki kişi dinden olursa bir kişi candan olur
iki kişi yalan yere yemin edip dinden çıkarak bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederlerse o kimse asılır.
Atasözü
§ işkilli büzük dingilder
gizli bir ayıbı olanlar herhangi bir sözden alınarak kendilerini ele verirler.
Atasözü
§ kafa (kafasını) dinlendirmek
tasa veya zihni yoran sorunlardan kendini uzaklaştırmak: Kırmak da istemiyorum zavallı garibancığı, ama ben de buraya kafamı dinlendirmeye geldim. -M. İzgü.
Deyim
§ kafa (kafayı veya kafasını) dinlemek
1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak; 2) sessiz, sakin kalmak: Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman… -S. F. Abasıyanık.
Deyim
§ kalıbı değiştirmek (dinlendirmek)
argo ölmek: Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi. -M. Ş. Esendal.
Deyim
§ kendi söyler kendi dinler
ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez.
Atasözü
§ kendini dinlemek
1) hastalık kuruntusu içinde bulunmak; 2) yalnız, sakin kalmak.
Deyim
§ koyun kaval dinler gibi dinlemek
hiçbir şey anlamadan dinlemek: Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk’ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. -A. H. Çelebi.
Deyim
§ kös dinlemek
türlü olaylar yaşadığı için bilgi ve deneyim sahibi olarak benzer veya daha basit olaylar karşısında aldırış etmemek: Politikacılar onun olumlu isteklerini kös dinler mi, dinlemezler mi o zaman görürüz. -H. Taner.
Deyim
§ kös dinleyen, davula kulak vermez
başından büyük olaylar geçmiş kişi küçük dertleri sorun etmez.
Atasözü
§ kötü söz insanı dininden çıkarır
gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Atasözü
§ laf dinlemek
söz dinlemek.
Deyim
§ lafı kıçından dinlemek
konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek.
Deyim
§ martta yağmaz, nisanda dinmezse sabanlar altın olur
kara kışta kar yağar, martta yağış olmaz, nisanda da çok yağmur yağarsa o yıl bol ürün alınır; çiftçinin yüzü güler.
Atasözü
§ sakalım yok ki sözüm dinlensin
ancak yaşlı kimselerin söz ve öğütleri dinlenir.
Atasözü
§ söyleyenden dinleyen arif gerek
kapalı konuşan bir kişinin ne demek istediğini ancak o konudan haberdar olan kişi anlar.
Atasözü
§ söz dinlemek (tutmak)
söylenen bir sözü, verilen bir öğüdü benimsemek, davranışlarını bunlara uydurmak.
Deyim
§ tatlı söz dinletir, tatsız söz esnetir
güzel bir konuşmayı dinlemeyi herkes sever, sıkıcı bir konuşma dinlemek zorunda kalanlar, sıkıldıklarını belli etmekten kendilerini alamazlar.
Atasözü
§ terziye dinlen demişler, ayağa kalkmış
rahat görünen öyle işler vardır ki onunla uğraşanların dinlenmesi, kimileri için yorucu olan davranışlarla olur.
Atasözü
§ ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır
büyüklerin verdiği her öğüt yaşadıkları veya tanık oldukları bir olaya dayanır, bir büyüğün kulak ardı ettiğimiz sözünün önemini, başımız derde girip sızlanmaya başladığımız zaman anlarız.
Atasözü
§ yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder
bir iş, uzmanına değil de o işten anlamayana yaptırılırsa istenilen değil, ters bir sonuç elde edilir.
Atasözü
§ yarım kulak dinlemek
umursamadan, önem vermeden dinlemek: Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. -Ç. Altan.
Deyim
Din İle İlgili Birleşik Sözler
Din kelimesi ile ilgili birleşik sözler aşağıdaki gibidir;
- din adamı
- din baronu
- din birliği
- din dışı
- din erki
- din felsefesi
- dini bütün
- gizli din
- Hak dini
Din İngilizcesi
Din kelimesinin İngilizce karşılıkları ise aşağıdaki gibidir
- Din – religion
Din Hakkında Detaylı Bilgi
Din, genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki öğeler taşıyan, çeşitli ayin, uygulama, değer ve kurumlara sahip inançlar ve ibâdetler bütünü.
Zaman zaman inanç sözcüğünün yerine kullanıldığı gibi, bazen de inanç sözcüğü din sözcüğünün yerinde kullanılır. Dinler tarihine bakıldığında, farklı kültür, topluluk ve bireylerde din kavramının farklı biçimlere sahip olduğu, dinlerin müntesipleri tarafından her çağda, coğrafya ve kültür değerlerine göre yeniden tasarlandığı görülür. Arapça kökenli bir sözcük olan din sözcüğü, köken itibariyle “yol, hüküm, mükafat” gibi anlamlara sahiptir.
Din Tanımlar
Din kavramı Encyclopedia.com’da şöyle tanımlanır:
- “Din üyelerine bir bağlılık amacı, bireylerin eylemlerinin kişisel ve sosyal sonuçlarını yargılayabilecekleri bir davranış kuralları bütünü ve bireylerin gruplarını ve evreni bağlayabilecekleri (açıklayabilecekleri) bir düşünce çerçevesi veren bir düşünce, his ve eylem sistemidir.“
Türk Dil Kurumu sözlüğünde:
- “Tanrı’ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet” ve “Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen” şeklinde tanımlanır.
Farklı din tanımlamaların ortak noktaları birleştirildiğinde, din insanlara bir hayat tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü içinde toplayan kurum, bir değer biçme ve yaşama tarzı; yaratıcıya isteyerek bağlanma, birtakım şeyleri duyma, onlara inanma ve onlara uygun iradi faaliyette bulunma olgusu; üstün varlıkla ona inanan insan arasındaki ilişkiden doğan deneyimin inanan kişinin hayatındaki etkileri olarak tanımlanabilir.
Genel olarak din, doğaüstü bir nitelik taşır, mukaddestir, değişmezdir (dogmatik) ve gönülden bağlanmayı yani teslimiyeti gerektirir. Pek tabii ki din tanımı, özellikle dini bir bakış açısından, her farklı dini grup ve dinde çeşitlilik gösterir. Dinin taşıdığı nitelik ve öğeler de farklı dinlerde büyük bir değişiklik ve çeşitlilik göstermektedir.
Din kavram, anlayış ve türlerinin gelişimi tam olarak bilinemediği gibi tam olarak belirlenememektedir de. Bunun en büyük nedeni, açıkça ayrıştırılabilecek devrelere sahip olmamasıdır. Yine de, özellikle 1800’ler sonrası yapılan arkeolojik kazılar ve dünyanın geri kalanından izole edilmiş kültürlerin antropolojik ve tarihi yapılarına dair elde edilen bilgi ve gözlemler sayesinde, bir kronoloji elde edilememiş olsa da bir tipoloji geliştirilebilmiştir.
Bugün eldeki bulgular ve var olan kültürel çeşitlilik sayesinde, gerek eski gerek yeni farklı din tipleri, formları ve anlayışları tanımlanmıştır. Bu tanımlamalar akademisyenler arasında çeşitlilik gösterse de belli bir oranda benzeşmektedir.
Dinle İlgili Bazı Konu ve Anlayışlar
Din ve Bilim
Dini bilgi, çoğu dindar insana göre, dini önderler, kutsal metinler ve/veya şahsi ilham ile kazanılır. Bazı dinlere göre bu tür bir bilgi sınırsız bir mahiyettedir ve her türlü soru ve soruna cevap niteliği taşır. Bazı dinlere göre ise dini bilgi hayata özellikle dini ve pratik anlamda etki eder ve gözlem ile elde edilen bilgiyi tamamlayıcı niteliğe sahiptir. Bazı dinler ve dindar grup ve bireylere göre ise bahsedilen yollardan elde edilen dini bilgi kesin, şüphesiz ve asla yanılmaz türdendir. Dini bilginin tanımı, idrak ve tahlil ediliş biçimleri çoğu zaman dinden dine, mezhepten mezhebe ve bireyden bireye değişiklik gösterir.
Bilimsel bilgi ve metod ise, tam tersi biçimde, dünya ile birebir temasa dayanır ve sadece fiziksel evren ile ilgili kozmolojik soru ve sorunlara cevap verebilir – cevap arar. Tüm bilimsel bilgi şüphe ihtimali barındırır ve daha sağlam delillere dayanacak gelişim ve değişime açıktır.
Din, Felsefe ve Metafizik
Dini ve bilimsel doktrinler arasında, metafiziksel kozmolojinin felsefi perspektifi yer almaktadır. Bu yaklaşım, antik çağda evren, insanlık ve Tanrı kavramının doğası üzerine mantıki yargılar çıkarmaya çalışmaktaydı. Din ve Bililm arasındaki anlaşmazlığı çözmek için geliştirilmiş önemli felsefi araçlardan biri de Occam’lı William tarafından dini savunmak için geliştirilmiş, “Occam’ın usturası”dır. Fakat bu argüman sıklıkla bilim felsefesinde bilimi savunmak için kullanılmaktadır.
Bu hususta not edilmesi gereken bir şey de felsefenin epistemoloji dalıdır. Bu dal, insan bilgisinin doğası ve sınırlarının yanı sıra inançların, doğru veya yanlış olduğunu nasıl anlayacağımızı veya kabul edeceğimizi sorgular.
Ezoterizm ve Mistisizm
Mistisizm, felsefe ve metafiziğin aksine, mantığın yücelme ve aydınlanmanın en önemli yolu olmadığını öne sürer. Daha çok çeşitli fiziksel disiplinlerde odaklanır; yoga, açlık, dönme (örneğinsema), çile ve hatta psikoaktif maddelerin kullanımı gibi.
Mistisizm, mutlak gerçek, ilahi olan, ruhani hakikat veya Tanrı ile veya onun varlığının bilinci ile birleşmeye çalışmak, bunun için çeşitli yol ve öğretileri takip etmek, buna rasyonel düşünce ile ulaşılamayacağını bildirmektir. Mistikler, deneysel ve entelektüel kavrayışın ötesinde çeşitli gerçekliklerin varlığına inanır ve bunlara kişisel deneyimlerle (tecrübe) ulaşılabileceğini düşünürler.
Ezoterizm, inanç yerine entelektüel anlayışa dayanmayı, dinden daha sofistike olduğunu ve psiko-spiritüel transformasyon teknikleriyle felsefede çeşitli gelişmelere neden olabilineceğini öne sürer (bknz. ezoterik kozmoloji). Ezoterizm, sadece gelişmiş, imtiyazlı kişilere açık olup kuşaktan kuşağa aktarılan ‘gizli’ bilginin varlığından bahseder. Bu kamuya açık olan egzoterik bilginintersidir. Özellikle ruhsal (ruhani) uygulamala ve disiplinlere önem verir ve uygulanır. Antik Yunanistan’ın mistik dinleri ve modernScientology dini Ezoterizm’in örneklerindendir.
Çeşitli Dünya Dinleri
Dini mezheplerin inananlara göre sıralanmasında ise, Roma Katolik Kilisesi Hristiyanlık’taki en büyük mezhepken, Sünnilikİslam’da ve Vaişnavizm de Hinduizm’deki en büyük mezheplerdir.
Şinto dini bu dinlerin arasında inananların sayısı hakkında soruna sahip dinlerdendir. Zira kişisel bildirimin yanı sıra tapınaklar da bağlı bulunan inananların sayısını bildirir. 17. yüzyıldan beri, Japonya’da Şinto tapınaklarına kayıt işlemini zorunlu kılan yasalar vardır. Bu işlem yüzünden, Japonların yaklaşık %75-90’ı tapınak kayıtlarında yer almaktadır. Bu da inananların kesin sayısını büyük oranda tahrif eder. Bazı anketler sonuçları Japonların yaklaşık %3.3’ünün kendisini “Şinto” olarak tanımladığını göstermiştir.
Nüfus Oranları
Sembolü | Din Adı | Takipçilerinin Sayısı (milyon) | Kültürel Gelenek | Kuruldu | Kaynaklar |
---|---|---|---|---|---|
Hristiyanlık | 2,000–2,200 | İbrahimi dinler | 1. yüzyıl | ||
İslam | 1,570–1,650 | İbrahimi dinler | Arap Yarımadası | ||
Hinduizm | 828–1,000 | Hint dinleri | Hindistan | ||
Budizm | 400–500 | Hint dinleri | Hindistan, 4. yüzyıl | ||
Folk dinler | Yüzlerce | Folk dinler | Dünya çapında | ||
Çin folk dinleri ( Taoizm ve Konfüçyüsçülük dahil ) | Yüzlerce | Çin dinleri | Çin | ||
Şinto | 27–65 | Japon dinleri | Japonya | ||
Sihizm | 24–28 | Hint dinleri | Hindistan | ||
Yahudilik | 14–18 | İbrahimi dinler | Levant bölgesi | ||
Jainizm | 8–12 | Hint dinleri | Hindistan, 9. yüzyıl | ||
Bahailik | 7.6–7.9 | İbrahimi dinler | İran, 19. yüzyıl | ||
Kaodaiizm | 1–3 | Vietnam dinleri | Vietnam, 20. yüzyıl | ||
Ceondoizm | 3 | Kore dinleri | Kore, 19. yüzyıl | ||
Ekankar | 0,5 – 3 | Yeni dini hareketler | Birleşik Devletler, 20. yüzyıl | ||
Tenrikyo | 2 | Japon dinleri | Japonya, 19. yüzyıl | ||
Vika | 1 | Yeni dini hareketler | İngiltere, 20. yüzyıl | ||
Church of World Messianity | 1 | Japon dinleri | Japonya, 20. yüzyıl | ||
Seicho-no-Ie | 0.8 | Japon dinleri | Japonya, 20. yüzyıl | ||
Rastafaryanizm | 0.7 | Yeni dini hareketler, İbrahimi dinler | Jamerika, 20. yüzyıl | ||
Üniteryen Üniversalizm | 0.63 | Yeni dini hareketler | Birleşik Devletler, 20. yüzyıl |
Orta Ölçekli Dinler
Sembolü | Din Adı | Takipçilerinin Sayısı | Kültürel Gelenek | Kuruldu | Kaynaklar |
---|---|---|---|---|---|
Scientology | 500,000 | Yeni dini hareketler | Birleşik Devletler, 1953 | ||
Zerdüştlük | 150,000 – 200,000 | İran dinleri | İran, 10th – 15th century BC | ||
Satanizm | 30,000 – 100,000 | Yeni dini hareketler | Birleşik Devletler, 1966 | ||
Raëlizm | 80,000 – 85,000 | UFO dini | Fransa, 1974 | ||
Druidizm | 50,000 | Neopaganizm | İngiltere, 18.yüzyıl |