Bülbül ne yatarsın bahar erişti, Ulu sular göl olduğu zamandır
17. yüzyılda yaşayan Karacaoğlan doğduğu yer hakkında birçok rivayet var ama en ağır basan rivayet Osmaniye ili Düziçi ilçesi Farsak köyü. Aşk ve doğa üzerine şiir yazan Karacaoğlan, şiirlerinde gurbeti, ayrılığı, ölümü, özlemi konu edinmekte. Karacaoğlan onlarca şiiri bulunmakta. Türk edebiyatına yeni bir şiir söyleyiş biçimi getirmiştir. Ayrıca Karacaoğlan Türkçe’yi şiirlerinde yalın kullanmıştır.
Dünya çapındaki şairlerimizde olan Karacaoğlan’ın “Bülbül Ne Yatarsın Bahar Erişti” isimli şiiri de yine günümüze kadar ulaşmış şiirlerindendir. Bülbül Ne Yatarsın Bahar Erişti şiirinin son mısraları ise şöyle;
Karac’oğlan der ki geçti çağlarım
Meyve vermez oldu gönül bağlarım
Bülbül Ne Yatarsın Bahar Erişti Şiiri
> Bülbül ne yatarsın bahar erişti
Ulu sular göl olduğu zamandır
Kat kat oldu gül yaprağa karıştı
Gene bülbül kul olduğu zamandır
> Gene bahar oldu açıldı güller
Figana başladı gene bülbüller
Başka bir hal olup açtı sümbüller
Aşıkların del’olduğu zamandır
> Gene bülbül bilir gülün halinden
Yeter deli oldum yarin elinden
Aşık aşıp gelir yaya belinden
Yardan bize gel olduğu zamandır
> Gene geldi türlü baharlar bağlar
Bülbül figan edip kamuyu dağlar
Türlü çiçeklerle bezenmiş dağlar
Ulu dağlar yol olduğu zamandır
> Karac’oğlan der ki geçti çağlarım
Meyve vermez oldu gönül bağlarım
Aklıma geldikçe durmaz ağlarım
Gözüm yaşı sel olduğu zamandır