Gel ha güzel gel ha methin söyleyim, Ağzın şeker dudakların bal gibi
Kayserinin Tomarza ilçesinde 18. yüzyılda dünyaya gelmiş bir halk ozanı olan Dadaloğlu’nun ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ama 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Osmanlı Devletinin Anadolu Türkmenleri için yaptığı iskan polikasına tepki göstermekte tanınan Dadaloğlu, şiirlerinde Anadolu Türkmen boylarının kullandığı halk Türkçe’sini kullanmakta idi. Dadaloğlu, şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu’da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı ile savaşlarını anlatmakta.
Dadaloğlu’un bu şiirlerden biriside Gel Ha Güzel Gel Ha Methin Söyleyim şiiridir. Günümüze kadar ulaşan Gel Ha Güzel Gel Ha Methin Söyleyim şiirinin son mısraları ise şöyle;
Hezele de Dadaloğlu’m hezele
Melhem eyle gel yaramı tazele
Gel Ha Güzel Gel Ha Methin Söyleyim Şiiri
> Gel ha güzel gel ha methin söyleyim
Ağzın şeker dudakların bal gibi
Yaşta küçük amma boyda münasip
Sallanıyor bir fidanca dal gibi
> Kalem aldım kaşlarını çatmaya
Hicabettim adın sual etmeye
Baban seni az bahaya satmaya
Bakıp durur bin liralık mal gibi
> Gezdireyim yeşil ilen alınan
Besleyeyim şeker ilen balınan
Baban seni bana verse malınan
Koklarıdım yeni açmış gül gibi
> Hezele de Dadaloğlu’m hezele
Melhem eyle gel yaramı tazele
Ak saray gerektir böyle güzele
Çalışırdım on halayık kul gibi