Varikosel ne demektir, Varikoselin belirtileri nelerdir, Varikosel hastalığı nedir, Varikoselin tedavisi var mı, Varikosel hastalığının tedavisi nedir, Varikosel tedavisinde ameliyat şart mı? gibi konuları anlatacağız.
Varikosel Ne Demektir?
Varikosel Testislere giden toplardamarlardaki genişleme ve buna bağlı kan akımında geriye kaçışa denir. Varikosel %85 oranında sol testiste(sol testis toplar damarının daha yüksek basınçlı ve daha uzakta olan böbrek toplar damarına döküldüğünden dolayı) ve %15 iki taraflı olur. Arikosel sadece sağ tarafta görülüyorsa ek tetkike gerek vardır. Varikosel, testislerdeki kanı boşaltan toplardamarların çeşitli nedenlerle genişleyerek varisleşmesidir. Varikosel testiste ısı artışı başta olmak üzere birçok soruna neden olur ve bunlar da kısırlığa yol açabilir.
Varikosel Tedavisi Ameliyattır
Önemli Not; Öncelikle şunu söyleyelim. Burada yazılanlar sadece bilgi amaçlıdır. Mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Ameliyat sırasında mikroskop kullanılması önerilmektedir. Ameliyatı kasık bölgesinden yapılan küçük bir kesi ile gerçekleşir. Testisi drene eden venler bağlanır. Basit bir ameliyattır ve genellikle hastane de yatmayı gerektirmez. Varikosel ameliyatının başarı şansı değişiktir. Mikroskobik yapılan ameliyatların başarı şansı diğerlerine oranla çok daha yüksektir. Yaklaşık 30-60 dk. sürer. Bu sırada testisle ilgili diğer oluşumların zarar görmemesine özen gösterilmelidir. Varikosel ameliyatı dikkatli yapılmaz ise hidrosel (testis çevresinde sıvı birikimi), atrofi gibi komplikasyonlar görülebilir. Ama son yıllarda, ameliyat tekniğinde elde edilen ilerlemeler sayesinde bu komplikasyonlara hemen hemen hiç rastlanılmamaktadır. Bunda cerrahın deneyimi önemlidir. Ameliyat olacak kişilerin bunu iyi bilmesi ve ameliyatı yapacak doktordan da bu konuda bilgi alması gerekir. Ameliyattan 3 ay sonra sperm üretiminde düzelme görülmeye başlar. Sperm tetkiki ameliyattan sonraki 3-6. ayda yapılmalıdır. Sperm üretimindeki düzelme ameliyat olan hastaların %50-80 inde görülür. Gebelik üzerindeki etkisi de yüzde 20-69 civarında artmaktadır. Azoospermi olgularında da varikosel ameliyatı yapılması önerilirse de, başarısının daha düşük olacağı önceden belirtilmelidir.
Varikosel Konusunda Yanlış Bilinenler ve Bilimsel Gerçekler
1- Varikosel en sık karşılaşılan ve başarılı mikrocerrahi ameliyat tedavisi sonucu en iyi netice elde ettiğimiz erkek kısırlığı nedenidir. Varikosel teşhisi ultrason ile değil, sadece el ile yapılan muayene ile konulmalıdır. Doppler ultrasonografi ile birçok kişide hatalı olarak varikosel saptanarak gereksiz ameliyatlar yapılmaktadır.El muayenesinde saptanamayan varikosel kesinlikle ameliyat edilmemelidir çünkü bilimsel olarak iyileştirici etkisinin olmadığı görülmüştür.
2- Varikosel saptanan kişiye öncelikle tüp bebek, ICSI, aşılama gibi yardımlı üreme yöntemleri önerilmemelidir. Varikosel sperm hücresinin kromozomal yapısını bozarak (DNA fragmantasyonu) eşin yumurtasını dölleme gücünü azaltmakta; dölleme gerçekleşse dahi düşük olma ihtimali artmaktadır. Tüp bebek uygulamasının sadece son çare olarak düşünülmesi gereken, bebekte doğumsal anomali ve hastalık risklerini %30’a dek yükselten, anne bakımından da riskleri olan bir yöntem olduğu unutulmamalıdır.
3- Varikosel cerrahisinin teknik açıdan en başarılı ve komplikasyon ihtimali en düşük yöntemi mikrocerrahidir. Mikrocerrahi varikosel operasyonunda teknik başarı %99’un üzerine çıkabilmekte, ciddi komplikasyon oranı %0’a, önemsiz komplikasyon oranı %3-5’e kadar inebilmektedir. Diğer operasyon tekniklerinde ise hidrosel riski %40’a, atardamar hasarı %5’e kadar çıkmaktadır. Varikosel tedavisinde radyoloji bir girişim olan embolizasyon yöntemi düşük başarı ve yüksek ciddi komplikasyon oranları nedeni ile tercih edilmemektedir.
4- Varikosel nüks etmez, yapılan cerrahi girişim yetersiz kaldığında bu ifade hatalı olarak kullanılır. Yetersiz cerrahi sonucu varikoselin devam ettiği saptanırsa mikrocerrahi düzeltme ameliyatı uygulanabilir. Mikrocerrahi dışındaki ameliyat yöntemlerinde uygulanan teknikler dolayısı ile yetersiz cerrahi ve sonucunda nüks oranı %40’a kadar yükselebilmekte ve komplikasyon oranları belirgin olarak artmaktadır.
5-Mikrocerrahi varikosel operasyonu basit bir cerrahi girişim değildir. Mikrocerrahi teknik sadece bu konuda özel eğitim almış ve deneyimli ellerde başarılıdır. Her yöntem gibi mikrocerrahinin de yetersiz ve hatalı uygulamaları çok önemli komplikasyonlara, hatta organ kaybına dahi yol açabilir. Mikrocerrahi ve diğer eski teknikler ile yapılan başarısız varikosel operasyonları sonrasında varikoseli devam eden veya komplikasyonlardan dolayı sorun yaşayan, hidrosel ve testisin kaybı gibi ciddi sorunlar ile karşılaşan birçok hasta ile karşılaşılmaktadır. Sperm kaliteleri veya spermiyogram neticeleri daha da bozulan hatta sıfıra kadar inen bu hastaların bazıları düzeltici mikrocerrahiden fayda görmekteyse de bir kısmına yardımcı olunamamaktadır.
6- Bilinçsiz ve yetersiz uygulanan mikrocerrahi teknik ile varikosel ortadan kalkmayabilir, atardamar ve lenfatik kanal hasarları sonucu hidrosel ve organ kaybı gibi ciddi komplikasyonlar görülebilir; uygulanan teknikten daha fazla tekniğin uygulandığı kalite ve başarı önem taşımaktadır. Varikosel ameliyatı olacakların mutlaka konuya gerekli önemi vererek araştırmaları ve kendilerini bu konuda eğitimli ve tecrübeli uzmanlara ameliyat ettirmeleri önemlidir.
7- Varikosel ağrı nedeni de olabilir. Ağrının geçeceği garanti edilemezse de mikrocerrahi yöntem ve ağrıya yönelik operasyon tekniklerinin uygulanması ile birçok vakada ağrı ortadan kalkmaktadır.
Erkek Kısırlığı Tedavisi ve Mikrocerrahi Varikosel Operasyonu
Evliliklerin yaklaşık % 15-20 kadarında istedikleri zamanda ve sayıda çocuk yapamama sıkıntısı yaşanmaktadır. Çiftlerin kısırlık sorununda sadece erkeğe bağlı faktörler % 20 kadar olup, yaklaşık % 40 çiftte de erkekte bulunan sorun kadındaki soruna eklenmekte; çocuk sahibi olmakta zorluk yaşayan çiftlerin % 50-60’ında, erkekteki bir sorunun kısmen de kısırlık sorununa katkısı olduğu ortaya çıkmaktadır. Erkekteki sorunların çoğu muayene ve sperm tahlilinden anlaşılabilirse de, bazı durumlar özel tetkikler gerektirebilir.
Tedaviler sonucu çoğu erkeğin sorununu çözerek normal cinsel ilişki ile çocuk sahibi olmaları sağlanabilmektedir. Erkeğin bir Üroloji uzmanı tarafından muayenesi yapılmadan ve uzman bir laboratuarda gerçekleştirilen spermiyogramı deneyimli bir Üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmeden kadına yönelik kısırlık tedavilerine geçilmesi sık görülen hatalı bir uygulamadır. Erkek kısırlığının bazı durumlarda altta yatan ve hayatı tehdit eden ağır bir hastalığın ilk bulgusu olabileceği unutulmamalıdır.
Teknolojinin gelişmesi ile erkek kısırlığı tedavisindeki en son yenilikler sayesinde artık gelişkin spermi olmayan erkeklere de testis dokusundan elde edilen spermleri kullanarak yardım edilebilmektedir. TESE operasyonlarıyla sperm testi ‘sıfır’ çıkan erkeklerin yarısında yeterli olgun sperm elde edilebilmektedir.
Tetkikler
Erkekte kısırlık açısından değerlendirme ilk aşamada Ürolog-Androlog ile yapılacak bir görüşme ve doğru şekilde sperm verilerek, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) kriterlerinde değerlendirilen en az iki adet spermiogram ile başlatılır. Türkiye?de birçok alanda görüldüğü gibi laboratuar tetkiklerinde ve özellikle Androloji alanında büyük bir çoğunlukla bilimsel standartların uygulanmaması, incelemelerin kalite kontrol uygulamaları ile yapılmaması, uygun olmayan koşullarda verilen spermin doğru protokollerle çalışılmaması kısırlık incelemelerinin önemli oranda yanıltıcı neticeler vermesine sebep olmaktadır. Doğru formatta olmayan, yanıltıcı ve çelişkili spermiyogramlara göre yorum yapmak hem hekimi zor durumda bırakmakta hem de hastanın tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir.
İlk değerlendirmeler sonucunda muayene veya sperm testinde sorun belirlenirse detaylı tetkiklere geçilecektir. Bunlar spermle yapılan daha detaylı tetkikler, hormon analizleri, ultrasonografi ve bazı diğer radyolojik ve genetik testler olabilir. Tetkiklerin tamamlanması sonucu erkeğin menisindeki sperm hücrelerinin sayı, hareketlilik ve kalitesi arttırarak, dölleme kapasitesini yükseltecek tedavilere geçilir.
Kısırlık sorunu olan erkeklerin bir kısmı, eksikliği saptanan hormonların yerine konması veya uygun hormonal yapısı olan hastalarda ilaçlar ile sperm sayıları arttırılarak tedavi edilebilir.
Sperm tahlilinde özel incelemelere rağmen hiç sperm hücresi bulunmayan hastalar detaylı tetkikler ile değerlendirilerek testislerinde sperm üretimi olup olmadığı ve meni kanallarında tıkanıklık araştırılır. Testislerinde sperm üretimi bulunmakla birlikte, spermiyogram tetkiklerinde sperm hücresine rastlanmayan erkeklerin bir kısmı özel mikrocerrahi veya endoskopik yöntemler uygulanarak normal cinsel ilişki ile çocuk sahibi olmaları sağlanabilir.