Kategoriler
İslam

Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu

Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Vakıa suresinin Türkçe okunuşu ve anlamı konusuna geçmeden önce Vakıa suresi hakkında kısa bir bilgi verelim. Vakıa suresi;

Sponsorlu Bağlantılar

“Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “elvâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir. Burada kıyameti ifade etmektedir. Sûrede başlıca, kıyametin kopmasından önceki ve sonraki dehşetli hâller ve insanların amellerine göre içinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.” (Bu bilgiler T.C. Diyanet İşleri Başkanlığının resmi web sayfasından alınmıştır.)

Vakıa Suresinin Türkçe (Latince) Okunuşu

1.İzâ vakaatil vâkıatu.

2.Leyse li vak’atihâ kâzibetun.

3.Hâfidatun râfiatun.

4.İzâ ruccetil ardu reccâ(reccen).

5.Ve bussetil cibâlu bessâ(bessen).

6.Fe kânet hebâen munbessâ (munbessen).

7.Ve kuntum ezvâcen selâseten.

8.Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymenet(meymeneti).

9.Ve ashâbul meş’emeti mâ ashâbul meş’emet(meş’emeti).

10.Ves sâbikûnes sâbikûn(sâbikûne).

11.Ulâikel mukarrabûn(mukarrabûne).

12.Fî cennâtin naîm(naîmi).

13.Sulletun minel evvelîn(evvelîne).

14.Ve kalîlun minel âhirîn(âhirîne).

15.Alâ sururin mevdûnetin.

16.Muttekiîne aleyhâ mutekâbilîn(mutekâbilîne).

17.Yetûfu aleyhim vildânun muhalledûn(muhalledûne).

18.Bi ekvâbin ve ebârîka ve ke’sin min maîn(maînin).

19.Lâ yusaddeûne anhâ ve lâ yunzifûn(yunzifûne).

20.Ve fâkihetin mimmâ yetehayyerûn(yetehayyerûne).

21.Ve lahmi tayrin mimmâ yeştehûn(yeştehûne).

22.Ve hûrun înun.

23.Ke emsâlil lu’luil meknûn(meknûni).

24.Cezâen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

25.Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ te’sîmâ(te’sîmen).

26.İllâ kîlen selâmen selâmâ(selâmen).

27.Ve ashâbul yemîni mâ ashâbul yemîn(yemîni).

28.Fî sidrin mahdûd(mahdûdin).

29.Ve talhın mendûd(mendûdin).

30.Ve zıllin memdûd(memdûdin).

31.Ve mâin meskûb(meskûbin).

32.Ve fâkihetin kesîratin.

33.Lâ maktûatin ve lâ memnûatin.

34.Ve furuşin merfûatin.

35.İnnâ enşe’nâ hunne inşââ(inşâen).

36.Fe cealnâ hunne ebkâran.

37.Uruben etrâbâ(etrâben).

38.Li ashâbil yemîn(yemîni).

39.Sulletun minel evvelîn(evvelîne).

40.Ve sulletun minel âhırîn(âhırîne).

41.Ve ashâbuş şimâli mâ ashâbuş şimâl(şimâli).

42.Fî semûmin ve hamîm(hamîmin).

43.Ve zıllin min yahmûm(yahmûmin).

44.Lâ bâridin ve lâ kerîm(kerîmin).

45.İnnehum kânû kable zâlike mutrefîn(mutrefîne).

46.Ve kânû yusirrûne alâl hınsil azîm(azîmi).

47.Ve kânû yekûlûne e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb’ûsûn(meb’ûsûne).

48.E ve âbâunâl evvelûn(evvelûne).

49.Kul innel evvelîne vel âhirîn(âhirîne).

50.Le mecmûûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(ma’lûmin).

51.Summe innekum eyyuhâd dâllûnel mukezzibûn(mukezzibûne).

52.Le âkilûne min şecerin min zakkumin.

53.Fe mâliûne minhâl butûn(butûne).

54.Fe şâribûne aleyhi minel hamîm(hamîmi).

55.Fe şâribûne şurbel hîm(hîmi).

56.Hâzâ nuzuluhum yevmed dîn(dîni).

57.Nahnu halaknâkum fe lev lâ tusaddikûn(tusaddikûne).

58.E fe raeytum mâ tumnûn(tumnûne).

59.E entum tahlukûnehû em nahnul hâlikûn(hâlikûne).

60.Nahnu kaddernâ beynekumul mevte ve mâ nahnu bi mesbûkîn(mesbûkîne).

61.Alâ en nubeddile emsâlekum ve nunşiekum fî mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

62.Ve lekad alimtumun neş’etel ûlâ fe lev lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

63.E fe raeytum mâ tahrusûn(tahrusûne).

64.E entum tezraûnehû em nahnuz zâriûn(zâriûne).

65.Lev neşâu le cealnâhu hutâmen fe zaltum tefekkehûn(tefekkehûne).

66.İnnâ le mugramûn(mugramûne).

67.Bel nahnu mahrûmûn(mahrûmûne).

68.E fe raeytumul mâellezî teşrebûn(teşrebûne).

69.E entum enzeltumûhu minel muzni em nahnul munzilûn(munzilûne).

70.Lev neşâu cealnâhu ucâcen fe levlâ teşkurûn(teşkurûne).

71.E fe raeytumun nârelletî tûrûn(tûrûne).

72.E entum enşe’tum şeceratehâ em nahnul munşiûn(munşiûne).

73.Nahnu cealnâhâ tezkiraten ve metâan lil mukvîn(mukvîne).

74.Fe sebbih bismi rabbikel azîm(azîmi).

75.Fe lâ uksimu bi mevâkiin nucûm(nucûmi).

76.Ve innehu le kasemun lev ta’lemûne azîm(azîmun).

77.İnnehu le kur’ânun kerîm(kerîmun).

78.Fî kitâbin meknûn(meknûnin).

79.Lâ yemessuhû illâl mutahherûn(mutahherûne).

80.Tenzîlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

81.E fe bi hâzâl hadîsi entum mudhinûn(mudhinûne).

82.Ve tec’alûne rızkakum ennekum tukezzibûn(tukezzibûne).

83.Fe lev lâ izâ belegatil hulkûm(hulkûme).

84.Ve entum hîne izin tenzurûn(tenzurûne).

85.Ve nahnu akrabu ileyhi minkum ve lâkin lâ tubsirûn(tubsirûne).

86.Fe lev lâ in kuntum gayra medînîn(medînîne).

87.Terciûnehâ in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

88.Fe emmâ in kâne minel mukarrabîne(mukarrabîne).

89.Fe revhun ve reyhânun ve cennetu naîm(naîmin).

90.Ve emmâ in kâne min ashâbil yemîn(yemîni).

91.Fe selâmun leke min ashâbil yemîn(yemîni).

92.Ve emmâ in kâne minel mukezzibîned dâllîn(dâllîne).

93.Fe nuzulun min hamîm(hamîmin).

94.Ve tasliyetu cahîm(cahîmin).

95.İnne hâzâ le huve hakkul yakîn(yakîni).

96.Fe sebbih bismi rabbikel azîm(azîmi).

Vakıa Suresinin Arapça Okunuşu

Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Arapça Okunuşu
Vakıa Suresinin Arapça Okunuşu

Vakıa Suresinin Anlamı

NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır. ﴾1-2﴿

Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır. ﴾3-7﴿

Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir! ﴾8﴿

Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir! ﴾9﴿

(İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir.

Sponsorlu Bağlantılar

﴾10-11﴿ Onlar, Naîm cennetlerindedirler.﴾12﴿

Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir. ﴾13-14﴿

Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevherâtla işlenmiş tahtlar üzerindedirler. ﴾15-16﴿

Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar. ﴾17-21﴿

Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. ﴾22-23﴿

(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.) ﴾24﴿

Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler. ﴾25﴿

Sadece “selam!”, “selam!” sözünü işitirler. ﴾26﴿

Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir! ﴾27﴿

(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. ﴾28-34﴿

Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık. ﴾35﴿

Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık. ﴾36-38﴿

Bunların birçoğu öncekilerden, bir çoğu da sonrakilerdendir. ﴾39-40﴿

Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir! ﴾41﴿

Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifiri bir gölge içinde!..﴾42-44﴿

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi. ﴾45﴿

Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı. ﴾46﴿

Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”

Sponsorlu Bağlantılar

﴾47﴿”Evvelki atalarımız da mı?” ﴾48﴿

De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.” ﴾49-50﴿

Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz. ﴾51-52﴿

Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. ﴾53﴿

Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz. ﴾54﴿

Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. ﴾55﴿

İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir. ﴾56﴿

Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz? ﴾57﴿

Attığınız o meniye ne dersiniz?! ﴾58﴿

Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? ﴾59﴿

Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez. ﴾60-61﴿

Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya! ﴾62﴿

Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?! ﴾63﴿

Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? ﴾64﴿

Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz: ﴾65﴿

“Muhakkak biz çok ziyandayız!” ﴾66﴿

“Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!” ﴾67﴿

İçtiğiniz suya ne dersiniz?! ﴾68﴿

Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? ﴾69﴿

Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!.. ﴾70﴿

Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?! ﴾71﴿

Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? ﴾72﴿

Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık. ﴾73﴿

O halde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt). ﴾74﴿

Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir- ﴾75-76﴿

O, elbette değerli bir Kur’an’dır. ﴾77﴿

Korunmuş bir kitaptadır. ﴾78﴿

Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir. ﴾79﴿

Âlemlerin Rabb’inden indirilmedir. ﴾80﴿

Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği rızka O’nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz? ﴾81-82﴿

Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize! ﴾83﴿

Oysa siz o zaman bakıp durursunuz. ﴾84﴿

Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz. ﴾85﴿

Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize! ﴾86-87﴿

Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. ﴾88-89﴿

Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selam sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.﴾90-91﴿

Sponsorlu Bağlantılar

Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır. ﴾92-93﴿

Bir de cehenneme atılma vardır. ﴾94﴿

Şüphesiz bu, kesin gerçektir. ﴾95﴿

Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et. ﴾96﴿

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ne Nedir Vikipedi