Tarık Suresinin Türkçe Okunuşu ve Anlamı
Tarık suresinin Türkçe okunuşu ve anlamı konusuna geçmeden önce Tarık suresi hakkında kısa bir bilgi verelim. Tarık suresi;
“Mekke döneminde inmiştir. 17 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “et-Târık”kelimesinden almıştır. Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir. Mekke döneminin ilk yarısında nâzil olmuş, adını ilk âyette geçen “târık” (parlak yıldız) kelimesinden almıştır. Diğer bazı sûrelerde olduğu gibi Târık sûresi başlangıç kelimeleriyle de (ve’s-Semâi ve’t-târık) anılır. İbn Abbas’tan nakledildiğine göre Hz. Peygamber’in, amcası Ebû Tâlib ile oturduğu bir sırada bir yıldız kaymasıyla ortalığı aydınlık kaplamış, Ebû Tâlib endişe ile, “Bu nedir?” diye sormuş, Resûlullah da, “Allah’ın dikkat çekici işaretlerinden biri olan salıverilmiş bir yıldızdır” cevabını vermiş, Ebû Tâlib’i şaşırtan bu olay üzerine Târık sûresi nâzil olmuştur. ” (Bu bilgiler T.C. Diyanet İşleri Başkanlığının resmi web sayfasından alınmıştır.)
Tarık Suresinin Türkçe (Latince) Okunuşu
1.Ves semâi vet târık(târıkı).
2.Ve mâ edrâke mât târık(târıku).
3.En necmus sâkıb(sâkıbu).
4.İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız(hâfızun).
5.Felyanzuril insânu mimme hulıka.
6.Hulika min mâin dâfikın.
7.Yahrucu min beynis sulbi vet terâib(terâibi).
8.İnnehu alâ rac’ıhî le kâdir(kâdirun).
9.Yevme tubles serâir(serâiru).
10.Fe mâ lehu min kuvvetin ve lâ nâsır(nâsırın).
11.Ves semâi zâtir rac’ı.
12.Vel ardı zâtis sad’ı.
13.İnnehu le kavlun faslun.
14.Ve mâ huve bil hezli.
15.İnnehum yekîdûne keydâ(keyden).
16.Ve ekîdu keydâ(keyden).
17.Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).
Tarık Suresinin Arapça Okunuşu
Tarık Suresinin Anlamı
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Göğe ve târıka andolsun. ﴾1﴿
Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?﴾2﴿
O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. ﴾3﴿
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın. ﴾4﴿
Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. ﴾5﴿
Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı. ﴾6﴿
Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar. ﴾7﴿
Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter. ﴾8﴿
Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! ﴾9﴿
(O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı. ﴾10﴿
Yağmurlu göğe andolsun, ﴾11﴿
Yarık yarık çatlamış yere andolsun. ﴾12﴿
Şüphesiz o Kur’an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür. ﴾13﴿
O, boş bir söz değildir. ﴾14﴿
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, ﴾15﴿
Ben de bir tuzak kurarım. ﴾16﴿
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı! ﴾17﴿