Uyarıcı Tanımı
Uyarıcı kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
sıfat Uyarma özelliği olan, uyaran, münebbih; “Her bir dönemin incelenmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi ulusal yeteneklerimizi, eksiklerimizi anlamak bakımından uyarıcıdır.” – M. And
Kur’an-ı Kerim’de Uyarıcı Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Bakara Sûresi 119. Ayet; Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin.
Bakara Sûresi 213. Ayet; İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Nisâ Sûresi 165. Ayet; Müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanların Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Mâide Sûresi 19. Ayet; Ey kitap ehli! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada “Bize ne müjdeleyici bir peygamber geldi, ne de bir uyarıcı” demeyesiniz diye, işte size (hakikatı) açıklayan elçimiz (Muhammed) geldi. (Evet,) size bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
A’râf Sûresi 184. Ayet; Onlar düşünmediler mi ki (çok iyi tanıdıkları, kendileriyle içiçe yaşamış olan) arkadaşlarında (Peygamber’de) delilikten eser yoktur. O ancak apaçık bir uyarıcıdır.
A’râf Sûresi 188. Ayet; De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.”
Hûd Sûresi 12. Ayet; (Ey Muhammed!) Belki de sen, (müşriklerin) “Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi ya!” demelerinden dolayı sana vahyolunanlardan bir kısmını gözardı edeceksin ve o yüzden göğsün daralacak. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Ra’d Sûresi 7. Ayet; İnkâr edenler, “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.
Hicr Sûresi 89. Ayet; De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.”
Kehf Sûresi 56. Ayet; Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkar edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.
Hac Sûresi 49. Ayet; De ki: “Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Furkân Sûresi 1. Ayet; Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkân’ı indiren Allah’ın şanı yücedir.
Furkân Sûresi 7. Ayet; Dediler ki: “Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda, pazarda dolaşır. Ona bir melek indirilseydi de bu onunla beraber bir uyarıcı olsaydı ya!”
Furkân Sûresi 51. Ayet; Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
Şuarâ Sûresi 115. Ayet; “Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Şuarâ Sûresi 193/195. Ayetler; Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir.
Şuarâ Sûresi 208. Ayet; Biz hiçbir memleketi uyarıcıları olmadıkça helak etmedik.
Neml Sûresi 91/92. Ayetler; De ki: “Bana ancak, bu beldenin (Mekke’nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa de ki: “Ben ancak uyarıcılardanım.”
Kasas Sûresi 46. Ayet; Yine biz (Mûsâ’ya) seslendiğimiz zaman Tûr’un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmeyen bir kavmi, düşünüp öğüt alsınlar diye uyarman için (o haberleri) sana bildiriyoruz.
Ankebût Sûresi 50. Ayet; Dediler ki: “Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!” De ki: “Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
Secde Sûresi 3. Ayet; Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.
Ahzâb Sûresi 45/46. Ayetler; Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
Sebe’ Sûresi 28. Ayet; Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sebe’ Sûresi 34. Ayet; Biz hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek oranın şımarık zenginleri, “Biz, sizinle gönderileni inkar ediyoruz” demişlerdir.
Sebe’ Sûresi 44. Ayet; Oysa biz onlara okuyup inceleyecekleri kitaplar vermedik. Onlara senden önce hiçbir uyarıcı da göndermedik.
Fâtır Sûresi 23. Ayet; Sen ancak bir uyarıcısın.
Fâtır Sûresi 24. Ayet; Şüphesiz biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.
Fâtır Sûresi 42. Ayet; Müşrikler, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerden herhangi birinden daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair en güçlü şekilde Allah’a yemin etmişlerdi. Fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu ancak onların nefretlerini artırdı.
Sâffât Sûresi 72. Ayet; Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
Sâd Sûresi 4. Ayet; Kafirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu yalancı bir sihirbazdır.”
Sâd Sûresi 65. Ayet; (Ey Muhammed!) De ki: “Ben ancak bir uyarıcıyım. Her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan bir Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.”
Sâd Sûresi 70. Ayet; “Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.”
Fussilet Sûresi 4. Ayet; Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
Ahkâf Sûresi 9. Ayet; De ki: “Ben türedi bir peygamber değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sâdece bana vahyedilene uyarım. Ben sâdece apaçık bir uyarıcıyım.”
Ahkâf Sûresi 21. Ayet; Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçmiş olan Âd kavminin kardeşini (Hûd’u) hatırla. Hani Ahkâf’taki kavmini, “Ancak Allah’a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” diye uyarmıştı.
Fetih Sûresi 8. Ayet; (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Kâf Sûresi 1/2. Ayetler; Kâf. Şerefli Kur’ân’a andolsun ki kâfirler, aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu tuhaf bir şeydir!”
Necm Sûresi 56. Ayet; Bu da önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır.
Mülk Sûresi 8. Ayet; Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
Mülk Sûresi 9. Ayet; Onlar da şöyle derler: “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz’ demiştik.”
Mülk Sûresi 26. Ayet; De ki: “O bilgi, ancak Allah katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.”
Nûh Sûresi 2. Ayet; Nûh şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Naziât Sûresi 45. Ayet; Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.