Pınar Tanımı
Pınar kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
1. isim Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak; “En boğucu gününde bu alevden ülkenin / Bir pınar çağlayışı vardı sözünde senin” – F. N. Çamlıbel
2. Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba
3. Çeşme; “Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar” – Halk türküsü
Kur’an-ı Kerim’de Pınar Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Bakara Sûresi 60. Ayet; Hani, Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur” demiştik, böylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik.
A’râf Sûresi 160. Ayet; Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. (Tîh sahrasında susuzluktan sıkılan) kavmi Mûsâ’dan su istediğinde biz ona, “Asânı taşa vur” diye vahyettik. (Vurunca) taştan on iki pınar fışkırdı. Herkes (kendi) su içeceği yeri bildi. Üzerlerine bulutu da gölgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin” (dedik). Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Hicr Sûresi 45. Ayet; Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.
İsrâ Sûresi 90/93. Ayetler; Dediler ki: “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça, yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça, yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe, yahut altından bir evin olmadıkça, ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki: “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resul olarak gönderilen bir beşerim.”
Şuarâ Sûresi 57/58. Ayetler; Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.
Şuarâ Sûresi 132/134. Ayetler; “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”
Şuarâ Sûresi 146/148. Ayetler; “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”
Yâsîn Sûresi 34/35. Ayetler; Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Duhân Sûresi 25. Ayet; Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Duhân Sûresi 52. Ayet; Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Zâriyât Sûresi 15/16. Ayetler; Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
Rahmân Sûresi 50. Ayet; İçlerinde akan iki pınar vardır.
Rahmân Sûresi 66. Ayet; İçlerinde kaynayan iki pınar vardır.
İnsân Sûresi 18. Ayet; Orada bir pınar ki ona “selsebil” adı verilir.
Mürselât Sûresi 41. Ayet; Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.