Perde Tanımı
Perde kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
1. isim Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü; “Durmadan pencere kapatıyor, perde çekiyorum.” – A. Ağaoğlu
2. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey; “Sinema perdesi. Karagöz perdesi.”
3. İki yeri birbirinden ayıran bölme
4. Seste pes perde; “Sonra da ince ve çok acıklı bir perdeden şarkı söylemeye başladı.” – A. Midhat
5. Doğruyu görmeye engel olan şey; “Bu sözü duyunca gözlerimdeki perde kalkıverdi.”
6. hayvan bilimi Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar
7. müzik Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi
8. müzik Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer
9. tıp (***) Katarakt; “Gözlerine perde inmiş.”
10. tiyatro Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri; “Oyunun üç perdesi de böyle alkışlar içinde geçti.” – M. Ş. Esendal
Kur’an-ı Kerim’de Perde Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Bakara Sûresi 7. Ayet; Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.
İsrâ Sûresi 45. Ayet; Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz.
Kehf Sûresi 57. Ayet; Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
Kehf Sûresi 100/101. Ayetler; O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kafirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
Meryem Sûresi 16/17. Ayetler; (Ey Muhammed!) Kitapta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.
Lokmân Sûresi 19. Ayet; “Yürüyüşünde tabii ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini herhalde eşeklerin sesidir!”
Ahzâb Sûresi 53. Ayet; Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır.
Sebe’ Sûresi 54. Ayet; Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzuladıkları arasına bir engel konmuştur. Çünkü onlar derin bir şüphe içindeydiler.
Sâd Sûresi 32/33. Ayetler; Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Fussilet Sûresi 5. Ayet; Dediler ki: “(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız.”
Şûrâ Sûresi 51. Ayet; Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Câsiye Sûresi 23. Ayet; Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah’ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?
Mutaffifîn Sûresi 15. Ayet; Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.