Ordu Tanımı
Ordu kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
1. isim Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü; “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi” – Y. K. Beyatlı
2. Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri; “Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür.” – F. R. Atay
3. Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
4. Çok sayıda insan, kalabalık
5. özel, isim Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan illerinden biri
Kur’an-ı Kerim’de Ordu Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Bakara Sûresi 249. Ayet; Tâlût ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah sabredenlerle beraberdir”.
Bakara Sûresi 250. Ayet; (Tâlût’un askerleri) Câlût ve askerleriyle karşı karşıya gelince şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”
Enfâl Sûresi 41. Ayet; Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a, Peygamber’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bilin). Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Enfâl Sûresi 54. Ayet; Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helak etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi.
Tevbe Sûresi 26. Ayet; Sonra Allah, Resûlü ile mü’minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkar edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.
Tevbe Sûresi 40. Ayet; Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkar edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle berâber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz bir takım ordularla onu desteklemiş, böylece inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Tâhâ Sûresi 78. Ayet; Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu.
Şuarâ Sûresi 60. Ayet; Firavun ve adamları gün doğarken onları takibe koyuldular.
Şuarâ Sûresi 94/95. Ayetler; Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
Neml Sûresi 17. Ayet; Süleyman’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı.
Neml Sûresi 18. Ayet; Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi.
Neml Sûresi 37. Ayet; “Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.”
Ahzâb Sûresi 9. Ayet; Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani (düşman) ordular üzerinize gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgar ve göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
Yâsîn Sûresi 28. Ayet; Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
Sâffât Sûresi 173. Ayet; “Şüphesiz ordularımız galip gelecektir.”
Sâd Sûresi 11. Ayet; Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş ve şuracıkta bozguna uğrayacak derme çatma bir ordudur.
Duhân Sûresi 24. Ayet; “Denizi açık halde bırak.” Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Fetih Sûresi 4. Ayet; O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Fetih Sûresi 7. Ayet; Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Zâriyât Sûresi 40. Ayet; Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.
Mülk Sûresi 20. Ayet; Yahut Rahmân’dan başka size yardım edecek şu ordunuz (taraftarlarınız) kimlerdir? İnkarcılar ancak bir aldanış içindedirler.
Burûc Sûresi 17/18. Ayetler; Orduların, Firavun ve Semûd’un haberi sana geldi mi?