Kabuk Tanımı
Kabuk kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
1. isim Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır; “Ağaç kabuğu.” “Meyve kabuğu.” “Midye kabuğu.”
2. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü
3. gök bilimi Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman; “Yer kabuğu.”
4. tıp (***) Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm
5. hayvan bilimi Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı; “Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak.” – S. F. Abasıyanık
Kur’an-ı Kerim’de Kabuk Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
İsrâ Sûresi 46. Ayet; Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete layık ilah olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar.
Fussilet Sûresi 25. Ayet; Biz onların başına birtakım arkadaşlar sardık da bu arkadaşlar onlara geçmişlerini ve geleceklerini süslü gösterdiler. Böylece kendilerinden önce gelip geçmiş olan cin ve insan toplulukları ile ilgili o söz (azap), onlar için de gerçekleşti. Çünkü onlar ziyana uğrayanlardı.
Zuhruf Sûresi 36. Ayet; Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.