Bela Tanımı
Bela kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;
*** isim İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum; “Kumar, toplum için büyük bir beladır.”
*** Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse; “Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum.” – Y. K. Beyatlı
*** Hak edilen ceza; “Allah belasını verdi.”
Kur’an-ı Kerim’de Bela Hakkındaki Ayetler Hangileri?
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
Tevbe Suresi 126. Ayet; Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belaya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de ibret alırlar.
Rad Suresi 31. Ayet; Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır. İman edenler anlamadılar mı ki, Allah dileseydi bütün insanları doğru yola eriştirirdi. Allah’ın sözü yerine gelinceye kadar, inkâr edenlere yaptıkları işler sebebiyle devamlı olarak, ya büyük bir felaket gelecek veya o felaket yurtlarının yakınına inecektir. Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez.
Kalem Suresi 17. Ayet; Şüphesiz biz, vaktiyle “bahçe sahipleri”ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
Kalem Suresi 19. Ayet; Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.