Su Aygırı Özellikleri (Özet)
Su Aygırı, bir memeli türü olup 50 yıla kadar yaşarlar ve 4.5 ton ağırlığa kadar çıkabilirler. Su aygırların maksimum hızları ise 45 km/saat.
Su Aygırı türü | Memeli |
Su Aygırları ne yer | Çimen, tahıl, çiçek (otçul) |
Su Aygırları kaç yıl yaşar | 40 yıl – 50 yıl |
Su Aygırları kaç kilo | 1 ton – 4.5 ton |
Su Aygırlarının boyu | 2 metre – 5 metre |
Su Aygırlarının hızı | 45 km / saat |
Su Aygırları nerede yaşar | Göller, nehirler ve sulak alanlar |
Su Aygırı Neslinin Tükenme Olasılığı | Soyu Tükenmesi Tehlikesi İle Karşı Karşıya |
Su Aygırlarının Sınıflandırılması ve Evrimi
Su Aygırı (İngilizcesi Hippopotamus), sahra altı Afrika’nın her yerindeki nehirlerde ve göllerde bulunan büyük bir yarı suda yaşayan bir memelidir. Görünüşüne bakıldığı zaman en azından 54 milyon yıl önce varolan ortak bir ataya sahip oldukları sanıldığı için Balinalar ile en yakından ilişkili olduğu düşünülüyor.
Yaygın olarak su aygırı ismi ile bilinen bu bu hayvan, diğeri sadece batı Afrika’da bulunan ve “Kritik Tehlike Altında” olan, yalnız ve ormanda yaşayan Pigme su aygırı (Cüce su aygırı) ile birlikte Afrika kıtasında bulunan iki türden biridir. Normalde bol ve yaygın olmasına rağmen avlanma ve yaşam alanı (habitat) kaybı nedeniyle sayıların azaldığı bildiriliyor.
Su Aygırlarının Görünümü
Hipopotam yani su aygırı, 5 metreye kadar uzunluğa ve 4 tondan fazla ağırlığa sahiptir. Ayrıca gövdesi, kısa ve uzun bacaklı ayaklar tarafından tutulan devasa gri bir fıçı şeklindedir. En belirgin özelliklerinden biri 50 cm’ye kadar uzayabilen ve savaşmak için kullanılan iki uzun köpek dişi (uzun dişleri) içeren muazzam çeneleridir.
Yaşamının büyük bir bölümünü suya dayanarak geçirdiği için her ayağındaki dört perdeli ayak ve kaygan kıyılarda yüzmeye ve yürümeye yardımcı olan dört perdeli ayak dahil olmak üzere yarı sudaki yaşam tarzlarına yardımcı olmak için bir dizi mükemmel adaptasyona sahiptir. Su aygırlarının gözleri, kulakları ve burun delikleri başının üstünde yer almaktadır. Böylece su aygırları sıcak güneşin altında vücutlarını serin tutmak için suya batırdıkları zaman hâlâ görebiliyor, duyabiliyor ve nefes alabiliyorlar.
Su Aygırları Nerede Yaşarlar?
Her ne kadar tarihsel olarak su aygırı bir zamanlar Avrupa ve Asya’da bulunmuş olsa da bugün Sahra Çölü’nün güneyindeki Afrika ile sınırlı kaldılar. Her zaman suya yakın bulunan ve gece boyunca beslendikleri otlaklara yakın alanları tercih eden hayvanlardır. Su aygırları en yaygın olarak doğu ve güney ülkelerindeki derin ve yavaş hareket eden nehirlerde ve göllerde bulunurlar. Ancak batıda hala daha az sayıda ve daha fazla izole edilmiş popülasyon vardır.
Bataklık sularında gündüzleri bekledikleri ve geceleri küçük adalarda otladıkları mevsimsel sulak alanların da sakinidir. Her ne kadar Sahra altı Afrika’nın pek çoğunda hala yaygın olsa da, sayıları bir nedenden ötürü (çoğunlukla tarım alanlarının neden olduğu doğal yaşam alanlarının kaybı olarak) düşüyor.
Su Aygırlarının Davranışları
Serin kalmak için suda günde 18 saat harcıyorlar. Ancak karanlık düştüğü zaman karaya çıkıp sabahları suya dönmeden önce beslendikleri yerlere doğru sıkışık yolları takip ediyorlar. Afrika’da en büyük ve en korkulan hayvanlardan biridir. Çünkü hem erkeklerin hem de dişilerin inanılmaz derecede agresif oldukları biliniyor. Gençler ile dişilerden oluşan 10 ila 20 su aygırını içeren küçük sürülerde yaşarlar.
Sürü, nehir kıyısını hem davetsiz misafirlerden hem de rakip erkeklerden koruyacak ve yarım metre uzunluğundaki dişleri açığa çıkarmak için muazzam ağzını açıp tehdit eden hakim erkek tarafından yönetiliyor. Bu başarısız olursa iki rakip savaşacak ve bu savaş sıklıkla ölümcül yaralanmalar ile sona erer. Baskın erkek, diğer erkeklerin iyi davranmaları şartıyla kendi bölgelerine girmelerine izin verse de sürüdeki dişilerle üreme haklarına sahiptir.
Su Aygırlarında Üreme
Yaklaşık 8 ay süren bir gebelik döneminden sonra dişi olan, genellikle yağışlı mevsimde tek bir buzağı doğurur. Diğer birçok aktivite (çiftleşme dahil) gibi, yavrusunu genellikle suda doğursa da gençlerin karada doğması nadir değildir. Dişi buzağısını şiddetle korur ve onu güvende tutmak için sırtına bindirir.
Su aygırı buzağıları 18 aylık olduklarında tamamen sütten kesilir ama tam olarak büyüyene kadar anneleriyle birlikte kalma eğilimindedirler. Genellikle 7-8 yaşlarına kadar annelerini terk etmezler. Her ne kadar genç erkekler daha bağımsız hale gelse ve kendi kıyılarını bulmak için keşif yapsalar da dişiler diğer dişilerden ve gençlerden oluşan bir sürüye katılacak. Fakat bu görünüşte sosyal davranışa gibi gözükse de sosyal olarak etkileşime girmiyorlar ve geceleri suyu terk ettiklerinde kendi başlarına otluyorlar.
Su Aygırlarının Beslenme Şekilleri
Çok uzun ve keskin dişlerine rağmen vejeteryan oldukları için otçul hayvanlardır. Farklı ot türleri, suya nispeten yakın düzlüklerde yetişen su aygırı için ana besin kaynağıdır. Geceleri karaya çıktıklarında, gübre ile işaretlenmiş yolları izleyerek yaptıkları beslenme alanlarına ulaşırlar ve gece boyunca 5 km’ye kadar seyahat edebilir.
İşin garibi, su aygırı yemek için büyük köpek dişlerini bile kullanmıyor. Bunun yerine otları ve yanak dişlerini klipslemek için kullanılan güçlü dudaklara sahip. Büyük boyutuna rağmen hipopotam, çoğu zaman su içerisinde yüzerken çok az enerji harcadığı için bir gecede sadece 40 kg yemek yiyor. İnsan yerleşimlerine yakın alanlarda su aygırlarının aynı zamanda çoğunlukla pirinç bitkileri tüketen ve basitçe başkalarının üstünde yetişen bitkileri yedikleri bilinmektedir.
Su Aygırlarını Avlayan Avcılar
Afrika kıtasındaki en büyük memelilerden biridir ve olgun yetişkinler avcıların öldürmesi için çok daha zor olsa da hâlâ sulak alanlar boyunca bir dizi avcı tarafından avlanmaktadır. Aslan, Sırtlan ve Timsahlar, özellikle genç veya hasta su aygırlarının en yaygın avcılarıdır. Yalnızca insan kaynaklı doğal yaşam alanlarının kaybından değil aynı zamanda avlanma nedeni ile de nüfusları tehdit edilmektedir. Su aygırları, hem etleri hem de fildişi dişleri için insanlar tarafından avlandı. Fildişi dişleri alım satımı yasaklandığından beri çarpıcı bir şekilde dişleri için öldürülen su aygırlarının sayısı ciddi anlamda arttı.
Su Aygırı Hakkında İlginç Bilgiler
Su aygırı, toplam vücut ağırlığının yaklaşık üçte birini oluşturan muazzam bir kafaya sahiptir. Geniş ağzı 150 dereceye kadar açılabilir ve her biri 3 kg ağırlığa sahip büyük dişlerini ortaya çıkarır. Su aygırının cildinin özelliğinden ötürü terleyemezler ve bu nedenle hava ile temas halinde cildi kolayca kurur. Bu suda bir sorun olmamasına rağmen bununla savaşmak için zamanın geri kalanında pembe, yağlı bir madde ciltteki bezlerden salgılanır. Aynı zamanda yaraları temiz tutmaya ve kirli sudan enfeksiyonu önlemeye yardımcı olan anti-bakteriyel özelliklere de sahip olabilir. Su aygırları, kısa ve sert ayakları sayesinde karada yavaş koşacak gibi görünse de aslında oldukça kayda değer hızlarda koşabiliyorlar ve koşarken 30 km / saat hıza ulaşabiliyorlar.
Su Aygırı ve İnsan İlişkisi
Su aygırı her tür antik Afrika tarihinde Yunanca’da “Su Atı” anlamına gelen bir adla bulunabilir. Su aygırı, etleri ve fildişi dişleri için avlanmaları onları bir zamanlar doğal olan geniş alanlarından sildi ve özellikle habitat kaybı nedeniyle belirli alanlarda sayıları düşmeye devam etti.
Su aygırının çoğu zaman yiyecek bulmak için mahsullere saldırmak zorunda kaldığı bu alanlarda, yalnızca geçimleri için değil, yaşamları için de korkan çiftçilerin verdikleri zararlar olarak görülüyor. Birçok insan tarafından Afrika’nın en tehlikeli memelileri arasında sayılan saldırgan bir hayvan olarak bilinir.
Su Aygırı Koruma Durumu
Bugün su aygırı, IUCN tarafından doğal ortamında “Savunmasız” olan bir hayvan olarak listelenmiştir. Daha fazla izole edilen batı Afrika’daki popülasyonlar hariç, şu anki doğal aralığı boyunca hala bol olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar su aygırı popülasyonları kıtanın güneyindeki ve doğusundaki bazı ülkelerde istikrarlı olarak kabul edilse de birçoğunda düşüşe geçiyorlar. Özellikle dişleri için avlanılmalarını sürdürmekle tehdit ediliyorlar.
Su Aygırı Genel Özellikleri
Özellik (İngilizcesi) | Bilgi (İngilizcesi) |
Alem (Kingdom) | Hayvanlar alemi (Animalia) |
Şube (Phylum) | Kordalılar (Chordata) |
Sınıf (Class) | Memeliler (Mammalia) |
Takım (Order) | Çift Toynaklılar (Artiodactyla) |
Aile (Family) | Su Aygırıgiller (Hippopotamidae) |
Cins (Genus) | Su aygırı (Hippopotamus) |
Su Aygırı Diğer Özellikleri
Özellik | İngilizcesi | Bilgi |
Bilimsel Adı | Scientific Name | Hippopotamus amphibius |
Diğer Adları | Other Names | Ortak su aygırı, su atı |
Türü | Type | Memeli |
Tür Sayısı | Number of Species | 2 tür |
Bulundukları Yerler | Location | Sahra-altı Afrika |
Yaşam Alanları | Habitat | Göller, nehirler ve sulak alanlar |
Renkleri | Colors | Gri, kahverengi, siyah, pembe |
Deri Tipi | Skin Type | Deri |
Ebatları | Size | 2 metre – 5 metre |
Ağırlıkları | Weight | 1 ton – 4.5 ton |
En Yüksek Hızları | Top Speed | 45 km / saat |
Beslenme Şekli | Diet | Otobur (otçul) |
Yiyecekleri | Prey | Çimen, tahıl, çiçek |
Su Aygırı Avcıları | Hippopotamus Predators | Aslan, sırtlan, timsah |
Yaşam Şekilleri | Lifestyle | Gece ve gündüz sürü halinde |
Ömürleri | Lifespan | 40 yıl – 50 yıl |
Doğurma Yaşı | Age Of Sexual Maturity | 6 yaş – 14 yaş |
Gebelik Süresi | Gestation Period | 240 gün |
Ortalama Yavru Doğurma Sayısı | Average Litter Size | 1 adet |
Sütten Kesilme Yaşı | Age Of Weaning | 18 ay |
Dünyada Kaç Tane Su Aygırı Kaldı? | Estimated Population Size | 150.000 adet (tahmini) |
En Büyük Tehdit | Biggest Threat | Avlanma ve yaşam alanı (habitat) kaybı |
En Belirgin Özelliği | Most Distinctive Feature | Başın üstünde bulunan kulaklar, gözler ve burun delikleri |
İlginç Bilgi | Interesting Fact | Pembe bakteriyel terleme özelliği var |