Osmanlı devletinin dünyadaki tarihi eserleri, osmanlı devletinin balkanlarda bıraktığı tarihi eserler, Osmanlının geride bıraktığı mimari eserler başta olmak üzere Osmanlı devletinin 3 kıtada inşa ettiği tarihi eserler ve bu mimari eserlerin yapıldığı bölgeler ile ilgili konulara değineceğiz.
3 Kıtada Osmanlı Devleti Tarihi Eserleri
Osmanlı devleti ve hükümdarlığında asırlar boyu bir çınar gibi Anadolu’dan balkanlara göçen kök ve dal budak salan ve buralarını imar ederek pek çok şehir ve köyler kuran ve uygun gördükleri yerlerede imar ederek kendi zevk ve yaşayışlarına göre şekil vermişlerdir.Tatar Pazarcığı kazasının vakıf eserlerine gelince çelebi sultan Mehmed tarafından kurulan şehir Veziri azam Makbul İbrahim paşa tarafından imar edilmiştir. Bunlar 8 Cami, 12 Mescid, 7 Tekke, 7 Han,1 İmarettir. Makbul İbrahim paşanın yaptırdığı kervansarayın 2000 deve ahırı,3000 at, tavlası, 80 odası, 200 şömine ile ısıtılan,salonları ve vezirleri ağırlayan özel salonları varmış.Avlusu taş döşeli olup 5000 atlının sığınacağı geniş bir meydandır. Müslüman- kafir ayırt etmeden beraberce kalarak yer ve içerlermiş.
Yatarlarmış. Spfya-Filibe yolu üzerindeki bu büyük konak yeri olduğu için devamlı doluymuş. Kervansaraya Ayşe Sultan ilave su getirmemiş ve bazı noksanlarını tamamlamıştır. Burada 30 Cami, 3 Medrese, 1 Türbe, 6 Tekke ve zaviye, 4 imaret, 2 mektebi, 2 hanı, 1 kalesi,1 hamamı, 1 kervansarayı varmış. 1362 tarihinden itibaren Türk hakimiyetine giren Bulgaristan Bağımsızlığını 1908 yılında alarak tam 546 yıl Türk kültür ve medeniyetinin tesiri altında kalarak şehirler ve köyler imar ederek binlerce Vakıf ihya etmiştir. İşte Balkanoloji araştırmaları bu tarihi kültürel mirasınızın izinde olup araştırmalarını devam ettirmektedir.
- Sultan Murad Türbesi
- Bosna-Hersek’teki Konyiç Köprüsü’
- Camiler ve mescitler 4620-2536-1660 adet.
- Madereseler 142- 4 adet.
- Mektepler 1500 imiş şimdi hiç yok
- Karma Bulgar okulu 3200 adet.
- Tekkr ve zaviyeler 365 – 174 -72 adet.
- İmaretler aşevleri 42 – şimdi425 adet.
- Hamamlar113- 575 adet
- Kaplıça Sıçak sular 30-600 adet.
- Türbeler 27- 17 adet.
- Vakıflar Osmanlı-1125 adetmiş kalan 401 adet
- köy İslam cemiyetleri-2560- şimdi 1275 adet.
- SAAT Kuleleri 20- 45 adet.
- Kale ve Surlar 20- 15 adet.
- Köprülerimiz-44- kalan 28 adet
- Kule ve oçaklar10- 6 adet
- Türk Çeşmeleri 175- 375 adet.
- Su kuyuları/pınarlar/1660- 886 adet
- Göl ve göletler 1950- 975 adet.
- Datlı su kaynakları 186- 385 adet.
- Bedestenler 12- adetten kalan 6 adet.
- Darulkura 10 imiş şimdi hiç yok.
- Degirmenler , yel, su, ateş olmak üzere1600-375 adet.
- Türk Çarşıları 185 şimdi 320 adet
- Dükkanlar 4500 şimdi 1550 ADET.
- Kuyumcular- 18- 25 adet
- Bakırcılar dukanı 12- 2 adet kalmış
- Kervan saraylar 16adet imiş şimdi hiç yok.
- Kalaycılardükkanı 20 adetmiş şimdi 5 adet kalmış.
- Müslüman müftülüğü- 25 adetten 17 adet kalmış.
- Hastaneler 12- 560 adet olmuş.
- Dersaneler 12- 275 adet
- Hünkar bahçeleri 75 -185 adet
- Tüek idari mimari yapıları1865 – 662 adet.
- Türk evleri 1.550,785
- Türk konakları tarihi 410 adet
- Türk köşkleri muhtelif 456 adet
- Türk sarayları375 adet
- Türk askeri istihamları 10 adet şimdi yok
- Türk kütüphaneleri 175- şimdi karma 4200adet
- Askeri kışlalar12 adet.
- Askeri tabyalar 170 adet
- Şehitliklerimiz -18 şehirde ve yeni jivkof şehitleri 45 adet.
- Mezarlıklarımız-11785- 7725 kalan
- Mesire parkları120-460 adet.
- Demiryolu istasyonu-125 adet.
- Telegrafhane 6- 1250adet
- Tçari merkezi 280 adet
- Hanbarlar 2850 adet Köy ve şehirlerde kulanilan tarım muhafaza yerleri.
- Hangarlar 875 adet
- Tersaneler 6 adet
- Atölyeler 680 adet
- Demircilik işlikleri-1250 adet
- Mahkeme sarayları 30 adet
- Askeri cephanelikler 12 adet
- Muhtelif Ticari magzalar1780 DET
- Bulgar kilisesi ve manastırı Türk yaoısı-1275 adet
- Bulgar meyhaneleri 2350 adet
- Türk kahvehaneleri3250 adet
- Türk tatlıcıları ve baklavacıları 1150 adet
- Türk lokantası ve çobacıları 1100 adet
- Türk köftecileri 650 adet
- Tük nalburcuları 1250 adet
Dünyada Bulunan Türk Kültür Varlıklarının Belirlenmesi Projesi
Üç kıtada yapılan envanter çalışmaları Türk Osmanlı medeniyetinin ihtişamını bir defa daha gözler önüne sererken sınırlarımız dışında kalan tarihi ve kültürel mirasın nasıl perişan bir halde olduğunu ortaya koydu.
Osmanlı eserlerinin çokluğuyla dikkat çeken ülkelerin başında gelen Kosova’da son olarak Sultan Murad Türbesi’nin restorasyonu tamamlandı. 1389’da Kosova Meydan Savaşı’nda şehit edilen Sultan I. Murad’ın, Balkanlar’ın 1912 yılında Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla bakımsız kalan türbesi, Türkiye Diyanet Vakfınca yeniden ayağa kaldırıldı. Padişahın iç organlarının medfun bulunduğu Priştine’deki türbe, eski ihtişamıyla ziyarete gelen Osmanlı torunlarını ağırlamaya başladı. Kosova’yı işgal eden Sırplar’ın kin ve nefretlerini en fazla gösterdiği yer olan tarihi türbenin çevre düzenlemesi de yapıldı. Restorasyon çalışmaları sırasında türbeyi 4 asırdır bekleyen ailenin son temsilcisi olan türbedara da lojman inşa edildi.
Asırlarca dünya siyasetine yön veren Osmanlı Devleti’nin, geçtiğimiz yüzyılın başında tarih sahnesinden çekilmesinin ardından, ülke sınırları içinde yaşayan toplumlar ve ecdad yâdigarı eserler sahipsiz kaldı. Bu fırsattan hareketle Osmanlı mirasçıları arasındaki maddi-manevi bağlar koparılmaya çalışıldı. Özellikle Balkanlarda kurulan yeni devletler, Osmanlı eserlerine karşı bilinçli bir kıyım başlattı. Köprüler bombalandı, camiler striptiz kulübü yapıldı, türbeler ve kabir taşları yerle bir edildi.
Ancak tarih yapan bu kadim medeniyetin torunlarının, tarih, düşünce, kültür ve bilim dinamikleri hesaba katılmadı. Son yıllara kadar yıkıma mahkûm edilen bu ülkelerdeki Osmanlı eserleri bir bir ayağa kaldırılmaya başlandı. Bu dizi yazımızda; Kırım’dan Kosova’ya, Makedonya’dan Mısır’a, Ürdün’den Suriye’ye, Cezayir’den Tunus’a kadar üç kıtada halis düşünce ve örnek gayretlerle yürütülen çalışmaları anlatacağız. Osmanlı medeniyetinin bu topraklardaki nişanelerini yenileme hikayeleri sizi de etkileyecek.
TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu
Türk Tarih Kurumu’nun (TTK), 5 yıl önce başlattığı yurt dışındaki Türk kültür varlıklarının envanterini çıkarma projesinde sona yaklaşıldı. Balkanlarda Dişişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) ve Diyanet İşleri Genel Müdürlüğü’nün girişimleriyle tarihi eserler yeniden restore edilerek eski ihtişamlarına kavuşturuluyor.
Çalışmalar konusunda sorularımızı cevaplayan TTK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, yurt dışındaki eserlerimizin bir kaç ülke haricinde hepsinin kayıt altına alındığını açıkladı. Osmanlı Devleti’nin hakimiyetindeki üç kıtada, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika ve Avrupa ülkelerine gönderdikleri uzmanlarca, şu ana kadar tesbit edilen eserlerin kaydedildiğini belirten Halaçoğlu, sadece Balkanlarda tesbit edilen eser sayısının 22 bine ulaştığını söyledi.
BULGARİSTAN ŞAŞIRTTI
Prof. Yusuf Halaçoğlu, Kırım, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Mısır, Tunus, Ürdün, Suriye, Macaristan, Romanya, Hırvatistan, Irak, Sudan, Cezayir, Tunus, Libya, İran gibi ülkelerde yürütülen çalışmalar tamamlandığında herkesi çok şaşırtacak nitelikte bir dökümanın ortaya çıkacağını belirtti. Çalışmaları yürüten ekipte, mimar, tarihçi ve sanat tarihçilerinin yer aldığını vurgulayan Halaçoğlu, “Örneğin Bulgaristan’da 78 mimari yapı var sanılıyordu, biz 500’ün üzerinde Türk kültür varlığı tespit ettik. Çalışmalarımızda her gittiğimiz ülkede, o ülkeden bir uzmanı da yanımıza aldık.
Çok büyük bir medeniyeti ortaya çıkarıyoruz. Somali’den Çin’e uzanan bir medeniyet bu” diye konuştu.
Hâlâ cami, medrese, türbe, çeşme, köprü, bedesten, han ve kervansaray gibi binlerce vakıf eserinin Türkiye’nin ilgisini beklediğini anlatan Prof. Dr. Halaçoğlu, bunların restorasyonu için de gerekli görüşmelerin yapıldığını ifade etti. Halaçoğlu, “Bu eserlerle ilgili envanter çalışmalarımız hızla devam ediyor. Eserlerin durumu hakkında rapor hazırlıyoruz” dedi.
KOSOVA SAHİP ÇIKTI
Balkanlardaki Türk varlığının en çok hissedildiği ülkelerin başında gelen Kosova’da tarihi mirasımız artık emin ellerde. Avrupa’nın bu çiçeği burnunda ülkesinde tam 229 eser tespit edildi. Prizren ve Priştine’de onlarca cami, türbe, çeşme, köprü, medrese, hamam ve eski konak restorasyon sırasını bekliyor. Kosova Hükümeti, bakıma ve onarıma ihtiyacı olan eserleri korumak amacıyla özel bir komisyon kurdu. Uzmanlardan oluşan kurul, başta UNESCO verileri olmak üzere birçok belgenin yardımlarıyla onarımı yapılacak eserlerin listesi hazırlandı.
SİNAN PAŞA YADİGÂRI
TİKA ve Türkiye Diyanet Vakfı, Piriştine’de ve Prizren’de Sinan Paşa Camii, Fatih Camii ve bazı hamamlarda restorasyona başladı. Önemli Osmanlı eserlerinden biri sayılan Prizren’deki Sinan Paşa Camii’nin önümüzdeki ay ibadete açılması bekleniyor. Akçaylar Restorasyon İnşaat Şirketi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, caminin iç duvarları, kubbesi, revak ve şadırvanı onarılıyor ve çevre düzenlemesi yapılıyor.
İSTANBUL CAMİLERİ GİBİ
Beylerbeyi ve ikinci vezir olan Sinan Paşa’nın 1615 yılında yaptırdığı Sinan Paşa Camii, Prizren’in sembol eserlerinden biri. İstanbul merkezli klasik dönem Osmanlı mimari sanatsal anlayışının Balkanlar’daki temsili olan tarihî cami; ince, yüksek minaresi ve kurşun kaplamalı kubbesiyle şehre tepeden bakıyor. 1968 yılında Osmanlı El Yazmaları Müzesi’ne dönüştürülünce, uzun yıllar ibadete kapalı kalan cami restorasyonun ardından müminleri ağırlamaya devam edecek.
TURİZME AÇILACAK
Kosova Adalet Bakan Yardımcısı Altay Suroy, Osmanlı eserlerine sahip çıkılması yönündeki çalışmalarıyla biliniyor. Suroy, 524 yıllık Osmanlı dönemi tarihi ve kültür mirası hakkında kaleme aldığı kitaplarla ve konferanslarla yeni nesli bu konuda bilinçlenmesini sağlıyor. 16 kitaba imza atan Altay Suroy, “Bağımsızlığının ardından Kosova, kültürel zenginliğini turizme açacaktır. Türkiye’deki acenteler seyahat düzenleyerek, konuklarımıza eski tarihlerini yaşatabilir” dedi.
Kaynak: Türkiye Gazetesi – Hayrettin Turan