Baharat yolu tarihi ticaret yollarından birisi olup çok önemli bir yere sahipti. Baharat yolu sadece tüccarların yani ticaret yapanların değil doğu ile batıyı ticarette birleştiren bir köprü idi. Ayrıca Baharat yolunun geçtiği uygarlık yada devletler içinde bu çok önemli bir ekonomi kaynağı idi. Bu ticaret yollarından Baharat yolu Türkiye’de hangi güzergahı izlemekte idi, nereden geçmekte idi?
Baharat Yolunun Türkiye Güzergahı
Eski çağlarda, Uzakdoğu’yu Batı’ya bağlayan ticart yollarından biridir. Diğeri İpek Yolu’dur. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa’sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler İsa’dan önce başlatmıştı.
Baharat, Doğu’dan Avrupa’ya iki ayrı yoldan gelirdi. Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen İpek Yolu’ydu. Ama İpek Yolu asıl olarak eskiçağlarda Çin ipeğinin Roma’ya taşındığı yoldu. Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan’dan (Sri Lanka) Kızıldeniz’deki Akabe Körfezi’ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi’ne gelen denizyoluydu. Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır’da İskenderiye’ye ve Karadeniz’e ulaştırılırdı. Sonra gene denizyoluyla Avrupa’ya taşınırdı.
Baharat ticareti uzun yıllar Venediklilerin elindeydi. Avrupalılar 15. yüzyılın sonlarında Venedik’in egemenliğini kırmak amacıyla, baharat üreten ülkelere doğrudan ulaşmanın yollarını aradılar. Sonunda Vasco da Gama 1498’de Ümit Burnu’nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı. Kristof Kolomb Batı Hint Adaları’na, Macellan Güney Amerika’yı dolaşarak Doğu Hint Adaları’na vardı. Böylece baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı. Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdi.
Hindistan’dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye Limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe’ye, oradan da kara yoluyla İskenderiye’ye ulaşan yoldur. Bu yola “Buhur yolu” da denir. Bu yol Hadramut şehrinin Baharat ormanlarında başlar,Sibve nehrini geçer,Katban’dan Moarab ve Main’e vararak oradan Kızıldeniz’e paralel Neptilerin başşehri olan Petra’ya ve aynı zamanda Mekke’ye varırdı.Burada üç kola ayrılırdı:1.Filistin ve Finike limanlarına Sayda ve Şam şehirlerine; 2.Beyn-ül Nehreyn’den,Ninova’ya;3.’de Sina yarımadasından Mısır’a ulaşırdı.Kervanların geçtiği en eski yollardan birisidir.Uzak Doğu ile yapılan ticaret, Venedik ve Mısırlıların elinde bulunuyordu. Bu devletler, diğer devletlerin Baharat Yolu’ndan faydalanmasını engellemeye çalışmışlardı.
Görünüşte bu yolun can damarı Hadramut ve Yemen’di. Buralarda Moin ve Saba hükümdarları ve onların soyundan gelen Hamir padişahları baharat alışverişini tamamıyla kontrolleri altına almışlardı.Bu yolun çeşitli yerlerinde vergi almak için kaleler kurulmuştu. Çin Hindi’nden ve Afrika’dan ilaçlar,günlük ve baharat bu yoldan Arap yarımadasına gelirdi.Bu yolun adı bundan dolayı Baharat yolu olmuştu.Gemiciliğin Kızıldeniz’de gelişmesiyle Baharat yolu önemini yavaş yavaş kaybetti.
“Baharat Yolu Türkiye’de Nereden Geçer? Baharat Yolunun Türkiye Güzergahı” için bir yanıt
kral yolunu da paylaşırmısınız