Küresel İklim Değişikliği Ne Demektir?
Küresel iklim değişikliği demek dünyamızdaki mevcut ikliminin değişmesi demektir. Örnek olarak sürekli olarak karla kaplı kuzey kutbundaki karların erimesi gibi. Ya da hiç kar veya yağmur yağmayan bölgelere kar veya yağmur yağması gibi.
Dünyamıza gelen güneş ışınlarının neredeyse yarısı yansır. Ama havadaki karbondioksit, metan, su buharı, ozon, azot oksit v.b. gazlar – ki bunlara sera gazları denir – yansıyan bu ışınları tekrar geri gönderir. Böylece canlılar için gerekli olan sıcaklık sağlanmış olur. Yani insanlar dahil bütün canlıların yaşamlarını devam ettirebilmesi için atmosferdeki sera gazlarının oranı çok önemli.
Ama atmosferdeki sera gazlarının oranı sanayi devriminin başlangıcı olarak nitelendirilen 1750’li yıllarda artmaya başladı. Örneğin karbondioksit oranı %40 arttı. Bu artışın nedeni ise fosil kaynaklı yakıtların kullanımı ve ormansızlaşma. İnsan kaynaklı atmosferdeki bu etkenler sonucu küresel ortalama sıcaklıklarda artış yaşandı.
Küresel İklim Değişikliğine Neden Olan Etkenler Nelerdir?
İnsan kaynaklı faaliyetler sonucu atmosferdeki sera gazları oranı arttı. Başta kömür olmak üzere fosil yakıt kullanımı her şeyden önce atmosferdeki karbondioksit oranını artırdı. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) kaynaklı açıklamada 2004 yılındaki insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %56’sı fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan karbondioksittir. Ormanların azalmasının etkisi ise %17.
Atmosferdeki sera gaze emisyonlarının %43’ünün nedeni kömürdür. Kömürden sonra 2. sırada %36 ile petrol geliyor. 3. sırada ise %20 ile doğalgaz var. Ayrıca kömür, doğalgazdan 1.7 kat daha fazla atmosfere karbondioksit salmakta.
Küresel İklim Değişikliğinin Sonuçları Nelerdir?
Küresel iklim değişikliği derken akla ilk gelen sıcaklıkların artması gelse de tam olarak bu değil. Küresel iklim değişikliği kuraklık, sel, kasırga, deniz ve okyanus sularında seviyesinde artış, okyanustaki asit oranında artış, buzullarda erime gibi birçok felaketlere yol açar.
Bunların sonucunda insanlarda dahil olmak üzere bütün canlıların yaşamları risk altına girmekte. Bilim dünyası atmosferdeki karbondioksit oranının 450ppm seviyesini geçmemesi gerektiği belirtmektedir. Ama maalesef dünya genelindeki politika ve uygulamalar küresel iklim değişikliğinin artacağını gösteriyor. Zira yapılan tahminlere göre bu şekilde devam ederse 2060 yılında dünya 4 °C artacak.
Küresel İklim Değişikliğini Önlemek İçin Ne Yapmalıyız?
Dünyamızın belkide sonunu getirecek bu felaket için hem bireysel olarak hemde ülkeler olarak tedbirler almalıyız. Bunları kısaca söylemek gerekirse:
A) Enerji Verimliliği
Enerji talebini karşılamanın tek yolu arzı artırmak değil. Gerek ekonomik gerekse ekolojik açılardan alınacak ilk önlem talebi yönetmek. Karbon emisyonlarını azaltmanın en çabuk ve masrafsız yolu enerji verimliliğine yönelik önlemleri almaktan geçiyor.
B) Yenilenebilir Enerji
Dünya genelinde kullanılan ve sera gazlarının oranını artıran enerji türleri yerine yenilebilir enerjilere yönelmeliyiz. Bunlardan bazıları Güneş Enerjisi, Rüzgar Enerjisi, Jeotermal Enerji, Hidroelektrik Enerji, Hidrojen Enerjisi v.b.
C) Ormansızlaşnın Önüne Geçip Ormanların Sayısını Artırmak
Sera gazı emisyonlarının %17’si ormansızlaşma sonucudur. Bu nedenle ormanların sayılarını artırarak bu sonucu azaltmamız gerekir.
Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye
Türkiye, Akdeniz Havzası bölgesi içinde yer almaktadır. Bu havzada yaşanan 2 °C seviyesindeki bir artış, birçok beklenmeyen hava olaylar yaşanacaktır. Bir araştırma sonucu ortaya şu sonuçlar çıkmıştır.
– Sıcaklık artışı 2030’lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacak. Fakat sonrasında hızlı bir artış gözlenecek.
– Sıcaklık artışının 1960-1990 dönemine göre kış mevsiminde 4°C, yaz mevsiminde ise 6°C civarına ulaşması bekleniyor.
– Ülkemizde kış mevsiminde yağışlarda azalma görülecektir. Sadece kuzey Anadolu’nun doğu yarısında yağışlarda artış görülecektir.