Atatürk’ün Bursa Nutku Nedir?
5 Şubat 1933 tarihinde Atatürk’ün İzmir gezisini iptal edip Bursa’ya gelerek yaptığı nutuktur. Günümüzde Atatürk’ün böyle bir nutkunun olup olmadığı tartışmaları mevcut. Bursa Ulu Camii’nde ezanın Türkçe okunmasından dolayı bir grup Bursa halkı Evkaf Müdürlüğüne sonra Bursa Valiliğine yürüdü. Bunun üzerine yurdu gezilerinden İzmir gezisinde olan Atatürk’e acilen haber verilir ve bunun üzerine Atatürk, gezisini yarıda kesip hemen Bursa’ya geçer.
Fakat Mustafa Kemal Atatürk, Bursa’ya geldiğin de herhangi bir ayaklanma olmadığını görür. Ama yine de Anadolu Ajansı’na sakin olunması yönünde bir açıklama yapar. Ardından Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte bir akşam yemeğinde bulunan Atatürk, tarihe Bursa Nutku olarak geçen konuşmasını yapar. İşte Atatürk’ün Bursa Nutku;
Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!
Bursa Nutku İle İlgili Tartışmalar
Bu konuşmayla ilgili olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, “Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi” adlı kitabında şu yorumu yapar: “Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır? Başında bulunduğu devletin bile ‘zaaf’ içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlarından kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine ‘sınırsız’ bir güven besleyen, böylesine ‘çek’ veren, gençliği böylesine ‘son çare’ olarak gören bir devrimci yoktur! Ve Atatürk, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır.”
Tartışmalar Ağır Ceza Mahkemelerine Taşındı
Bursa Nutku, ölümünden sonra 1975 yılında Cafer Tanrıverdi tarafından yazılı metin olarak halka dağıtıldı. Bursa Nutku hakkında bir soruşturma açıldı, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen davada, bilirkişiye başvuruldu. Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Enver Ziya Karal ve Öğretim Üyesi Sami N. Özerdim mahkemeye Bursa Nutku metninin Atatürk’e ait olduğuna dair görüş ve belge sundular. Mahkeme, sadece bu bilirkişilerin görüşü paralelinde karar aldı.