Tuz Kelimesi
Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Tuz kelimesidir. Tuz kelimesi TDK’da “Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde, Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür” olarak tanımlanmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Tuz kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte Tuz kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.
NOT: Eğer Tuz ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.
Tuz İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
– açık yaraya tuz ekilmez acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır. Atasözü
|
– aş tuz ile, tuz oran ile bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır. Sponsorlu Bağlantılar Atasözü
|
– avrat tuz dedi mi ciğeri cız der karısı herhangi bir şey isteyince ihtiyaçları karşılayamayan kocanın içi sıkıntıyla dolar. Atasözü
|
– (bir şeyde) tuzu olmak katkısı olmak. Deyim
|
– (bir şeye) tuz biber ekmek üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak. Deyim
|
– çorbada tuzu (maydanozu) bulunmak bir iş veya görevde az da olsa emeği geçmiş olmak. Deyim
|
– et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır? bozulan şeyi düzeltecek etken vardır ancak bu etken bozulmuşsa artık düzeltmeden umudu kesmek gerekir. Atasözü
|
– gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz her zaman çıkar peşinde koşan kişi, tehlikelerden uzak kalamaz. Atasözü
|
– tadı tuzu kalmamak (bozulmak) eski zevki kalmamak, yavanlaşmak: -Buradan itibaren anladım ki memleketin hiç tadı tuzu kalmamış.- –Y. K. Karaosmanoğlu. Sponsorlu Bağlantılar Deyim
|
– tadı tuzu yok zevksiz, yavan. Deyim
|
– tadını tuzunu bulmak kıvamına gelmek, beklenen ölçülere ulaşmak. Deyim
|
– tuz buz olmak tuzla buz olmak. Deyim
|
– tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur iyiliğini gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karşı saygısızlık ve hainlik eden kişinin sonu iyi olmaz. Atasözü
|
– tuzağa düşmek birileri tarafından hazırlanan kötü bir duruma uğramak, oyuna gelmek: -Sana bir tuzak kursak sen o tuzağa düşmezsin ey oğul!- –S. Çokum. Deyim
|
– tuzak kurmak 1) bir şeyi yakalamak için düzenek hazırlamak; 2) mec. birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için düzen hazırlamak, komplo kurmak. Deyim
|
– tuzla buz etmek cam türünden şeyleri onarılmayacak biçimde kırmak, paramparça etmek: -Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere, tuz buz etmiş.- –R. Ilgaz. Deyim
|
– tuzla buz olmak cam türünden şeyler onarılamayacak biçimde kırılmak, dağılmak, paramparça olmak: -Küçük votka kadehleri, mermi ıslıklarıyla aynalara çarpıp tuzla buz oluyorlar.- –A. İlhan. Sponsorlu Bağlantılar Deyim
|
– tuzlayayım da kokmayasın (kokma) hlk. birine, düşüncesinde aldandığını ve aklının bir şeye ermediğini anlatmak için söylenen bir söz. Deyim
|
– tuzluya mal olmak (oturmak veya patlamak) çok para vererek satın almak, çok pahalı gelmek: -Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu.- –E. E. Talu. -… kendisine tuzluya patlamıştı.- –Halikarnas Balıkçısı. Deyim
|
– üstüne tuz biber ekmek üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak. Deyim
|
Sponsorlu Bağlantılar