“Selam” Kelimesi
Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de “Selam” kelimesidir. “Selam” kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. İşte “Selam” kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.
NOT: Eğer “Selam” ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.
Selam İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
bir selam bin hatır yapar (Atasözü); selam bir ilgi ve sevgi belirtisidir, gönül kazanmakta büyük önemi vardır. |
(biriyle) selam yollamak (salmak) (Deyim); birine esenleme haberi göndermek Örnek Cümle; Züğürtlükten telefonumuz kesildi mi ona bir selam yollar, açtırırdık. –Y. Z. Ortaç. Şimdi bizden yüz çevirdi ahbaplar / Bir çift selam salanım yok, gardiyan –Âşık Ali İzzet. |
(biriyle) selamı sabahı kesmek (Deyim); her türlü ilişkisine son vermek: Onunla tamamıyla selamı sabahı kestim. Ne olursa olsun deyip adını bile artık ağzıma almaz oldum. –O. C. Kaygılı. |
garibe bir selam bin altın değer (Atasözü); yabancı yerde tek başına kalan kimseye karşı gösterilecek küçük bir ilgi, en büyük iyilik yerine geçer. Sponsorlu Bağlantılar |
harem selamlık olmak (Deyim); bir yerde kadın erkek ayrı oturmak. |
niyet hayır, akıbet hayır (selamet) (Atasözü); her girişilen işin niyeti önemlidir, iyi niyetle girişilen bir işin sonu doğal olarak hayırlı olur. |
sabrın sonu selamettir (Atasözü); karşılaştığı güçlükleri sabırla yenmeye çalışan kimse, sonunda başarıya ulaşır. |
selam çakmak (Deyim); tkz. selam vermek. |
selam etmek (Deyim); uzakta olan birine esenlik dilemek. |
selam olsun (Deyim); esenlik dileklerim ulaşsın anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü. |
selam para, kelam para (Atasözü); her davranış para harcamaya bağlıdır; |
selam (selama) durmak (Deyim); bir büyüğe, bir üste veya saygı duyulan bir şeye ayakta selam vermek: Örnek Cümle; Ama birader, rahat mı edeceğiz bu bahçede, gelene geçene selam mı duracağız? –Y. Z. Ortaç. Yollarda sarı ve zayıf halk selama duruyor. –F. R. Atay. |
selam (selamı) almak (Deyim); 1) birinin selamlamasına karşılık vermek: Örnek Cümle; Pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu. –Ö. Seyfettin. 2) selam gönderilmiş olmak. |
selam söylemek (Deyim); 1) selamını birine götürmesini söylemek; 2) birinin gönderdiği selamı başkasına iletmek. |
selam verdik, borçlu çıktık (Atasözü); küçük bir ilgi gösterdik, üzerimize büyük bir iş yüklendik. |
selam vermek (Deyim); 1) selamlamak: Örnek Cümle; Kapıdan içeri giren adam, topuklarını birbirine vurarak askerce bir selam veriyor. –E. M. Karakurt. 2) din b. başını sağ ve sol omuzlarına çevirerek namazı bitirmek. |
selamete çıkmak (Deyim); esenliğe kavuşmak, kurtulmak. |
selamünaleyküm kör kadı (Deyim); aşırı tok sözlü kişiler için uyarma yollu söylenen bir söz. |
sen sağ, ben selamet (Deyim); iyi veya kötü bir sonuçla biten bir iş karşısında artık yapacak bir şey kalmadığını anlatan bir söz. Sponsorlu Bağlantılar |
yoksul âlâ ata binse selam almaz (Atasözü); yoksul kimse geçici olarak bile iyi bir duruma gelse herkese yüksekten bakar, kimseye selam bile vermez olur. |