Oyun Kelimesi
Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Oyun kelimesidir. Oyun kelimesi TDK’da “Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence, Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi v.b.” olarak tanımlanmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Oyun kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte Oyun kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.
NOT: Eğer Oyun ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.
Oyun İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
– abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz. Atasözü
|
– ayak oyununa gelmek kandırılmak. Deyim
|
– (birine) oyun etmek kurnazlıkla birini aldatmak: -Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor.- –O. C. Kaygılı. Deyim
|
– buğday ile koyun, geri yanı (kalanı) oyun çiftçi için koyun ve buğdaydan değerli bir şey yoktur. Sponsorlu Bağlantılar Atasözü
|
– çift ile koyun, gerisi oyun en zor çiftçilik, tarla sürülerek ve koyun beslenerek yapılan çiftçiliktir, diğer işler eğlence gibidir. Atasözü
|
– çocuk oyuncağı hâline getirmek yeteneksiz kimselerin karışmasıyla bir işi değerinden düşürmek. Deyim
|
– er oyunu üçe kadar birinci ve ikinci denemede başarılamayan iş için son kez üçüncü deneme yapılmalıdır. Atasözü
|
– Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu bir şeye tam güvenmeyip ileride ne olacağı konusunda bilgi sahibi olunamadığı durumlarda kullanılan bir söz. Atasözü
|
– kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz saldırıcı ile güçsüzün yan yana bulunduğu yerde tehlike vardır. Atasözü
|
– oyun almak oyunda kazanmak, sayı sahibi olmak. Deyim
|
– oyun bağlamak sp. güreşte rakibe bir oyun uygulayıp onu sonuçlandırmadan beklemek. Deyim
|
– oyun bozmak 1) tasarlanmış bir işi yersiz ve vakitsiz olarak karıştırmak, planları altüst etmek: -Ömer de bizimle idi ama oyunumu bozacağı için sana yüzünü göstermemiştim.- –R. H. Karay. 2) mızıkçılık etmek. Deyim
|
– oyun çıkarmak sp. oyun oynamak: Millî takım güzel bir oyun çıkardı. Deyim
|
– oyun kurmak sp. 1) bir yarışmayı kazanmak için belirli bir taktik uygulamak; 2) mec. hile yapmak. Deyim
|
– oyun oynamak 1) birini aldatmak, kandırmak: -Üç aydan beri bana mütemadiyen aynı oyunu oynuyorsunuz.- –Y. K. Karaosmanoğlu. 2) mec. hile yapmak. Sponsorlu Bağlantılar Deyim
|
– oyun vermek oyunda kaybetmek. Deyim
|
– oyun yapmak sp. 1) güreşte rakibe oyun uygulamak; 2) mec. hile yapmak. Deyim
|
– oyuna çıkmak oyun için sahneye çıkmak: -Ben ilk defa oyuna çıkıyorum, beyefendi de gelmiş burada allık pudra sürüştürüyor.- –T. Buğra. Deyim
|
– oyuna gelmek aldatılmak: -Bir oyuna geldin, onuruna yediremiyorsun.- –H. Taner. Deyim
|
– oyuna getirmek birini tuzağa düşürmek, aldatmak: -Orada da Arif denilen hergele bizi oyuna getirdi.- –M. Ş. Esendal. Deyim
|
Sponsorlu Bağlantılar