Kapı Kelimesi
Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Kapı kelimesidir. Kapı kelimesi TDK’da “Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı, Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat v.b.” olarak tanımlanmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Kapı kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte Kapı kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.
NOT: Eğer Kapı ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.
Kapı İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
– çalma elin kapısını, çalarlar kapını kimseye kötülük yapma yoksa onlar da sana aynı kötülüğü yaparlar. Atasözü
|
– çat orada çat burada çat kapı arkasında çok çabuk yer değiştiren bir şeyin durumunu anlatan bir söz: -Sizin sevgili bir yerde durmaz, çat orada çat burada çat kapı arkasındadır.- –O. C. Kaygılı. Sponsorlu Bağlantılar Deyim
|
– dehşete kapılmak (düşmek) çok korkmak: -Ev sahibi dehşete kapılmış gibiydi.- –T. Buğra. Deyim
|
– deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız her nesnenin kendisine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır. Atasözü
|
– deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar. Atasözü
|
– deveci ile konuşan kapısını büyük açar yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar. Atasözü
|
– dış kapının mandalı 1) uzak akraba; 2) önemsiz, değersiz. Deyim
|
– doksan kapının ipini çekmek içinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, birçok yere uğramak. Deyim
|
– dolduruşa kapılmak dolduruşa gelmek. Deyim
|
– el kapısına düşmek yabancıya muhtaç olmak: -Başından nasıl bir sergüzeşt geçmişti de böyle el kapılarına düşmüştü?- –R. H. Karay. Deyim
|
– gurura kapılmak büyüklenmek, gururlanmak: -Sataşmalarını artırıyor ve yersiz bir gurura kapılıyordu.- –K. Korcan. Deyim
|
– han kapısından teğelti atmak defetmek, kovmak: -Bir adamı hiç sormadan, etmeden böyle han kapısından teğelti atar gibi kolundan tutup fırlatınca içinde bir üzüntü kalır.- –M. Ş. Esendal. Sponsorlu Bağlantılar Deyim
|
– hayale kapılmak hayallerin etkisi altında kalmak: -Yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti.- –R. H. Karay. Deyim
|
– heyecana kapılmak aşırı derecede heyecan, coşku duymak: -Ne zaman böyle büyük makineler görsem kolay kolay tarif edilemeyen bir heyecana kapıldığımı duyuyorum.- –B. R. Eyuboğlu. Deyim
|
– hiddete kapılmak öfkelenmek, kızmak. Deyim
|
– hissine (hislerine) kapılmak duygusal davranmak: -Ona mantık ve kıyaslarını yaparken, hissine ve taassubuna kapılmamasını tavsiye edecektim.- –Ö. Seyfettin. Deyim
|
– hüzne kapılmak hüzünlenmek. Deyim
|
– ikisi bir kapıya çıkmak aynı sonuca varmak, aynı sonucu doğurmak. Deyim
|
– infiale kapılmak kızgınlık, öfke duymak. Deyim
|
– kabına sığmamak duygularına engel olamayıp taşkın davranışlarda bulunmak: -Aynı yazar bu kabına sığamayan oyuncunun el, kol, yüz kıpırtılarını da şöyle dile getirir.- –S. Birsel. Deyim
|
Sponsorlu Bağlantılar