Kategoriler
Atasözü ve Deyim

Hesap Kelimesi İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Hesap Kelimesi

Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Hesap kelimesidir. Hesap kelimesi TDK’da “Aritmetik, Matematiksel işlem, Alacaklı veya borçlu olma durumu v.b.” olarak tanımlanmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar

Hesap kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte Hesap kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.

NOT: Eğer Hesap ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.

Hesap İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

–  hesabı yok
sayılamayacak kadar çok, sayısız: -İçtiği kahvenin hesabı yok.- –M. Ş. Esendal.

Deyim

–  hesabını almak
bir iş sonunda hakkını almak.

Deyim

–  hesabını bilmek
tutumlu olmak.

Deyim

–  hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.

Atasözü

–  hesabını görmek
1) alacağını verip ilişiğini kesmek; 2) cezalandırmak; 3) ücretini ödemek: -Kemeraltı Caddesi’ne varınca arabadan inerek hesabını gördüm.- –H. Z. Uşaklıgil.

Sponsorlu Bağlantılar

Deyim

–  hesabını kitabını bilmek
tutumlu olmak: -Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı.- –Halikarnas Balıkçısı.

Deyim

–  hesap açmak
1) gereğinde çekilmek üzere bankaya yatırılan para için işlem yapmak; 2) birine borçlanma imkânı tanımak, kredi açmak.

Deyim

–  hesap çıkarmak
alacakla vereceği kâğıt üzerinde karşılaştırmak.

Deyim

–  hesap etmek
1) bir işin kazancıyla giderini karşılaştırarak bir sonuca varmak; 2) düşünmek, tasarlamak.

Deyim

–  hesap etmek, kitap etmek
bütün ayrıntılarıyla düşünmek.

Deyim

–  hesap görmek
alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek: -Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin.- –M. Ş. Esendal.

Deyim

–  hesap kesmek
ilişiğini kesmek: -Hana gelinceye kadar planını kurmuştu. Odabaşı ile hemen hesabını kesti.- –Ö. Seyfettin.

Sponsorlu Bağlantılar

Deyim

–  hesap kitap yapmak (etmek)
ayrıntılarıyla hesap edip düşünmek: -Yıllardır ilk defa hesap kitap yapmadan etrafına para saçıyordu.- –E. Şafak.

Deyim

–  hesap sormak
1) bir konuda açıklama ve savunma istemek, sorumlu tutmak: -Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar.- –M. Ş. Esendal. 2) birini, birilerini yöntem veya yasa dışı davranışlarından dolayı sorguya çekmek; 3) tehdit ederek uyarmak.

Deyim

–  hesap tutmak
alışverişle ilgili sayıları bir yere yazmak.

Deyim

–  hesap vermek (hesabını vermek)
1) bir işin sorumluluğunu yüklenmek: -Hesap verin bakalım, nerelerde sürtüyordunuz bu saatlere kadar?- –R. N. Güntekin. 2) herhangi bir davranışın sebebini açıklamak, anlatmak: -Evvela, sana birkaç haftadır mektup yazamayışımın hesabını vereyim.- –R. N. Güntekin.

Deyim

–  hesaplamak kitaplamak
hesap kitap yapmak: Hesapladım kitapladım, işin içinden bir türlü çıkamadım.

Deyim

–  hesaplı hareket etmek
ölçülü davranmak.

Deyim

–  hesapta olmamak
daha önce düşünülen şeylerin dışında olmak.

Deyim

–  ilerisini gerisini hesaplamamak
herhangi bir konuda çok ve ayrıntılı düşünmeden hareket etmek, tedbirsizce, ihtiyarsızca davranmak.

Deyim

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ne Nedir Vikipedi