– ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.
Atasözü |
– (bir şeye) gölge düşürmek bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak: -Bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.- –A. Ş. Hisar. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– (birini veya bir şeyi) gölgede bırakmak ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak: -Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde.- –S. M. Alus.
Deyim |
– ceviz gölgesi yavuz gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan, herkesin peşinde koştuğu bir kızın yanındaymışçasına mutluluk duyar; söğüdün gölgesi, boylu boslu bir yiğidin güvenini kazanır; dut ise altına meyvelerini döktüğü için gölgesi çıkarcıların üşüştüğü bir yerdir.
Atasözü |
– gölge düşmek bir şey üzerine karaltı inmek, üzerine gölge gelmek.
Deyim |
– gölge etmek 1) ışığa engel olmak; 2) mec. engel olmak; 3) mec. gereksiz yere rahatsız etmek: -Gölge etme, başka ihsan istemem.- –Diyojen.
Deyim |
– gölge gibi varlığını belli etmeden, gizlice: -Bunlar yekdiğerlerine tutunarak birer gölge gibi duvara siftine, inleye, ıkına orada duran arabalara tırmanmaya başladılar.- –A. H. Müftüoğlu.
Deyim |
– gölgede (gölgesinde) kalmak adı sanı pek duyulmamak, ön plana çıkamamak, daha az ünlü olmak: -Önce akranlarının gölgesinde kaldı, sonraları kendinden sonra yetişen şairler gölge ettiler önüne.- –N. Cumalı. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– gölgesine sığınmak birinin emri altına girmek: Yakınları bağışlatınca da ayaklarına kapanarak gölgesine sığınmıştı.
Deyim |
– gölgesine yatmak daha önce elde edilen para, makam, ün vb.ne sığınarak zaman geçirmek veya bundan yararlanmak: -O, büyük aktörlüğün gölgesine yatmış, günlerini stüdyolara telefon etmekle geçiriyor.- –A. İlhan.
Deyim |
– it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unutarak kendi gücüne inanır.
Atasözü |
– karnı tok it gölgede yatar akılsız kişi bugün karnını doyurunca yarını düşünmez, yan gelir yatar, keyfine bakar.
Atasözü |
– kendi gölgesinden korkmak çok korkak olmak, bir sakınca söz konusu olmayan işlere girişmekten bile korkmak. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– koz gölgesi kız gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi, dut gölgesi it gölgesi ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan, herkesin peşinde koştuğu bir kızın yanındaymışçasına mutluluk duyar; söğüdün gölgesi, boylu boslu bir yiğidin güvenini kazanır; dut ise altına meyvelerini döktüğü için gölgesi çıkarcıların üşüştüğü bir yerdir.
Atasözü |
– yazın gölge hoş, kışın çuval boş 1) yazın keyifli yerlerde tembel tembel oturan kışın yiyecek bulamaz; 2) gençliğinde kazanç peşinde koşmayıp zevke dalan hastalığında veya ihtiyarlığında perişan olur.
Atasözü |
– yazın gölge kovan, kışın karın ovar yazın çalışmayıp keyif ve zevk ile vakit geçiren çiftçi, nasıl kışın aç kalırsa çalışma gücü ve ortamı bulunduğu hâlde zamanını değerlendirmeyen ve geleceğini düşünmeyen kişi de çalışma olanakları kalmadığı zaman öyle perişan olur.
Atasözü |