Gezmek Kelimesi
Dilimizde birçok kelime kökü ile ilgili atasözleri ve deyimler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Gezmek kelimesidir. Gezmek kelimesi TDK’da “Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek, Bir yerde dolaşmak, yürümek v.b.” olarak tanımlanmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Gezmek kelimesi ile ilgili bir atasözü veya deyim söyleyin desek belki de birçok kişinin aklına hiçbir şey gelmez. Ama görünce sizlerde hatırlayacaksınız. Bu kelime ile ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. İşte Gezmek kelimesi ile ilgili hem atasözleri hemde deyimler.
NOT: Eğer Gezmek ile ilgili bizlerin unuttuğu atasözü veya deyim varsa lütfen bunları yorum bölümünden bizlerle paylaşın.
Gezmek İle İlgili Atasözleri ve Deyimler
– gammaz olmasa tilki pazarda gezer yasal olmayan yollardan gizlice çıkar sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bütün bu işleri açıktan yapar.
Atasözü |
– gemi gezmek den. dış etkiler yüzünden gemi rota çizgisinden ayrılıp sancak veya iskele yönüne ilerlemek. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– gezen ayağa taş değer (dolar) gereksiz yere gezen kişi, kendisine zararı dokunacak şeylerle karşılaşır.
Atasözü |
– gezen kurt aç kalmaz geçimini sağlamak için gezip dolaşan, şuraya buraya başvuran kişi aç kalmaz.
Atasözü |
– gezip tozmak eğlenmek amacıyla çokça gezmek: -Seher hep Bayram’ın sinirine dokunanlarla gezip tozdu.- –S. F. Abasıyanık.
Deyim |
– it itle gezer kötü biri ancak kendisi gibi kötü olan birisiyle arkadaş olur.
Atasözü |
– kapı kapı dolaşmak (gezmek) 1) ev ev gezmek; 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak: -Elbette öyle ama sen böyle panik hâlinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler.- –A. Ümit. 3) iş aramak için her yere başvurmak. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– karakol gezmek huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek.
Deyim |
– kelle koltukta gezmek gözünü budaktan esirgememek.
Deyim |
– kenar gezmek bir şeyden uzaklaşmış olmak: -Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri- –Halk türküsü.
Deyim |
– kol gezmek 1) güvenlik amacıyla dolaşmak: -Bunlar şehir subaşısının adamları, dizdarlardı. Kol geziyorlardı.- –Ö. Seyfettin. 2) dolaşmak: -İnsanı üşütmeyen, ılık gezginci bir yağmur bulutu ağır ağır kol geziyordu.- –T. Dursun K. 3) mec. kötü durum ve davranışlar çokça olmak: -Bazı ülkelerde sansürün kol gezdiği görülüyor.- –A. Kabaklı.
Deyim |
– köpeksiz köy bulmuş da çomaksız (değneksiz) geziyor kendisine engel olacak, karşı çıkacak kimse olmadığı için istediği gibi davranıyor.
Atasözü |
– kucaktan kucağa dolaşmak (gezmek) kadın, pek çok kişiyle yasal olmayan ilişkide bulunmak.
Deyim |
– orası senin, burası benim dolaşmak (gezmek) durmadan gezip dolaşmak.
Deyim |
– salma gezmek (dolaşmak) başıboş hayvan gibi dolaşmak: -Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya işte böyle salma dolaşırlar.- –R. Akyavaş. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– saya gezmek köy çocukları ramazanda veya özel günlerde çeşitli tekerlemeler söyleyip kapı kapı dolaşarak ufak tefek yiyecek toplamak.
Deyim |
– tebdil gezmek 1) tanınmamak için kılık değiştirerek gezmek; 2) mec. değişik görüntüde olmak: -Anlayana sivrisinek saz düşüncesine dayanan ve tebdil gezen bir şiir yaygınlaştı.- –S. Hilav.
Deyim |
– topalla gezen, aksamak öğrenir kötü insanlarla düşüp kalkanlar, onlardan kötü huy kaparlar.
Atasözü |
– yatan (yatar) aslandan (kurttan), gezen (yeler) tilki yeğdir (iyidir) 1) az güçlü olup çalışan, çok güçlü olup çalışmayandan daha başarılı olur; 2) soylu, güçlü olmadıkları hâlde geçimlerini sağlamak için çalışanlar soylu, güçlü olup da tembel tembel oturanlara yeğlenirler.
Atasözü |
Sponsorlu Bağlantılar