– el arı düşman gayreti -dosta düşmana karşı küçük düşmemek için çaba gösterme- anlamında kullanılan bir söz.
Deyim |
– el atmak 1) birisinin işine karışmak, müdahale etmek: -Nereye el atsak, altından kirli işler çıkıyor.- –H. Topuz. 2) bir işe girişmek, teşebbüs etmek: -Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor.- –T. Halman. 3) sarkıntılık etmek: -Üvey babasının teklifleri, tenhalarda şurasına burasına el atması.- –O. Kemal. 4) yardım etmek, ilgilenmek. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– el ayak çekilmek ortalıkta hiç kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek: -Yollar ıssızdı, el ayak çekilmişti, sokaklarda yolu şaşırdım.- –Halikarnas Balıkçısı.
Deyim |
– (el, ayak, parmak) çivi gibi olmak çok üşümek, donmak.
Deyim |
– el bağlamak 1) saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup durmak; 2) namaza durmak: -Durup el bağlayalar yâran saf saf.- –Baki.
Deyim |
– el basmak kutsal bir şey üzerine el koyarak yemin etmek.
Deyim |
– el bebek gül bebek nazlı, şımarık bir biçimde: -Varlıklı, görgülü bir ailenin el bebek gül bebek yetiştirilmiş çocuğusunuz.- –H. Taner.
Deyim |
– el beğenmezse yer beğensin çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
Atasözü |
– el bende! -tekrarlanan oyunda başlama sırası veya hakkı bende- anlamında kullanılan bir söz. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– el birliği etmek birlikte davranmak, dayanışmak.
Deyim |
– el çekmek vazgeçmek.
Deyim |
– el çektirmek görevinden uzaklaştırmak: -Sorumluları tespit edildi, işten el çektirildi.- –M. Ş. Esendal.
Deyim |
– el çırpmak 1) alkışlamak, tempo tutmak: -Bir köylü oturduğu yerde cura çalıyor, birkaç delikanlı etrafında el çırparak ayak vurarak türkü söylüyorlardı.- –R. N. Güntekin. 2) birini çağırmak için ellerini birbirine vurmak.
Deyim |
– el dokunulmamak daha önce kullanılmamak, el değmemiş olmak: -El dokunulmamışından canı yandığından artık az kullanılmışına fit oldu.- –H. Taner.
Deyim |
– el el ile, değirmen yel ile insanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etmeden başarıya ulaşamazlar; değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr gereklidir.
Atasözü |
– el el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz her şey birbirinin üstüne konulamaz, birbiriyle birleştirilemez.
Atasözü |
– el el üstünde oturmak herhangi bir iş yapmadan boş oturmak: -Herhâlde konağın kuytu bir köşesinde, gene el el üstünde oturuyor olmalıydı.- –R. N. Güntekin. Sponsorlu Bağlantılar
Deyim |
– el elde baş başta elde bulunan her şeyin tükendiğini anlatan bir söz: -Balya’da beş on lira kazanmıştı. Onları da yedik, el elde baş başta.- –R. N. Güntekin.
Deyim |
– el elden kalmaz, dil dilden kalmaz bir kişi başkasına vurursa o da ona vurur, başkasına kötü söz söylerse diğeri de kendisine kötü söz söyler.
Atasözü |
– el elden üstündür (ta arşa kadar) bir kimse, kendisinden üstün bir başkasının da olabileceğini bilmelidir.
Atasözü |