A İle Başlayan Türkçe Atasözleri Nelerdir?
A ile başlayan Türkçe atasözleri ve anlamları yazımızda Anadolu’da söylenmiş en güzel ve tabi ki en anlamlı sözleri sizlere aktaracağız. Hayatımıza yol gösterecek bu sözleri tabir-i caizse kulaklarınıza küpe edeceksiniz. Çünkü bu atasözleri bir çok insanın hayatına dokunacak türden. Eğer A İle Başlayan Türkçe atasözleri ile ilgili sizlerinde bildiği atasözleri varsa lütfen bunları bizlerle paylaşın.
Sponsorlu Bağlantılar
A İle Başlayan Türkçe Atasözleri (Anlamlı ve Güzel Atasözleri)
Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz. |
Aba vakti yaba, yaba vakti aba. |
Abanın kadri yağmurda bilinir. |
Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister. |
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. |
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz. |
Abdalın dostluğu köy görününceye kadar. |
Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır. |
Abdalın yağı çok olursa gah borusuna çalar, gah gerisine. |
Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da. |
Acele giden ecele gider. |
Acele ile menzil alınmaz. |
Acele işe şeytan karışır. |
Acele yürüyen yolda kalır. |
Aceleci sinek süte düşer. |
Acemi katır kapı önünde yük indirir. |
Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur. |
Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur, kâh mıhına. |
Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini. |
Acı acıyı bastırır, su sancıyı. |
Acı patlıcanı kırağı çalmaz. |
Acı söz insanı dininden çıkarır, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. |
Akacak kan, damarda durmaz. |
Acıkan doymam, susayan kanmam sanır. |
Acıkan doyman , susayan kanmam sanır. |
Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler. |
Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur. |
Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur. |
Acındırırsan arsız olur; acıktırırsan hırsız olur. |
Acıyan çok, ama ekmek veren yok. |
Acı acıyı keser, su sancıyı. |
Acıklı başta akıl olmaz. |
Acıkmış kudurmuştan beterdir. |
Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış. |
Aç ayı oynamaz. |
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. |
Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin. |
Aç ayı oynamaz |
Aç gözünü, açarlar gözünü. |
Aç ne yemez, tok ne demez. |
Aç doymam, tok acıkmam sanır. |
Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur. |
Aç koynunda azık durmaz. |
Aç köpek fırın deler. |
Aç kurt arslana saldırır. |
Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür. |
Aç tokun halinden anlamaz. |
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. |
Açık yaraya kurt düşmez. |
Açık ağız aç kalmaz. |
Açık yerde tepecik kendini dağ sanır. |
Açılan solar, ağlayan güler. |
Açın imanı olmaz. |
Açın karnı doyar gözü doymaz. |
Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek. |
Açtığın kapıyı selamla aç, selamla kapın açılsın! |
Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü. |
Adım çıkmış dokuza, inmez sekize |
Ada bana, adayım sana. |
Adam adam, pehlivan başka adam. |
Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu. |
Adam adama gerek olur,. |
Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. |
Adam adamdan korkmaz, utanır. |
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu. |
Adam adamı bir kere aldatır. |
Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke’ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?. |
Adam iş başında belli olur. |
Adam olacak çocuk bokundan belli olur. |
Adam olana bir söz yeter. |
Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile. |
Adamak kolay, ödemek güçtür. |
Adamakla mal tükenmez. |
Adamın ahmağı malını över. |
Adamın iyisi alışverişte belli olur. |
Adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola. |
Adamın yere bakanından, suyun sessiz akanından kork. |
Adamın yiğitliği, dayısından belli olur! |
Âdemoğlu hîlebâzdır, kimse bilmez fendini! Her kime rağbet edersen, sakın andan kendini. |
Ağaca da çıksa pabucu yerde kalmaz Tarif edilen kişinin hem kurnaz, hem de tedbirli olduğunu ima eder. |
Ağaç düşse de yakınına yaslanır. |
Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez. |
Ağaçtan maşa olmaz. |
Ağacın iyisi özünden, Yiğidin iyisi sözünden olur. Karacoğlan’dan alınmıştır. |
Ah alan onmaz. |
Ahali isterse padişahı tahttan indirir. |
Ahlatın iyisini ayılar yer. |
Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır. |
Ahmak misafir ev sahibini ağırlar. |
Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez. |
Ak akçe kara gün içindir. |
Ak curun akmazsa kara curun kol gibi. |
Ak göt geçit başında belli olur. |
Ak gün ağartır, kara gün karartır. |
Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır. |
Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur. |
Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır. |
Ak koyunu kara kuzusu da olur. |
Ak koyunun kara kuzusu da olur. |
Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır. |
Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker. |
Akacak kan damarda durmaz. |
Akan su yosun tutmaz. |
Akan çay her zaman kütük getirmez. |
Akara kokara bakma, çuvala girene bak. |
Akarı, kokarını geçer derler! |
Akarsu pislik tutmaz. |
Akarsu çukurunu kendi kazar. |
Akarsuya inanma, eloğluna dayanma. |
Akıl kazanına şans kepçesi (kepçe-i ikbal) gerek. |
Akıllı adam kendi işini kendisi görendir. |
Akıllı adam bildiğini söylemez; salak adam söylediğini bilmez. |
Akıllı düşmandan değil; salak dosttan kork. |
Akıllı düşünene kadar, deli kızını everir! |
Akıllı görgüyü görgüsüzden öğrenir. |
Akıllı her an çalışır, salak gün gelir çalışır. |
Akıllı sohbetinden salak gülmesinden anlaşılır. |
Akıllı bilgi bilir; kurnaz ortamı bilir. |
Akıllı bir kez aldanır. |
Akıllı sır saklar; aptal sır verir. |
Akıllı sözünü aptala söyletir. |
Akıllı tez kocar. |
Akla gelmeyen başa gelir. |
Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. |
Akmasa da damlar. |
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini. |
Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz. |
Aktan kara kalktı mı. |
Akça akça kazanır; fakir yol teper. Akça akıl öğretir, don yürüyüş. |
Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın iyisi eve yakın olan. |
Akı karası geçitte belli olur. |
Akıl adama sermaye. |
Akıl akıldan üstündür. |
Akıl akıldan, don yağı pekmezden (olur). |
Akıl için tarik birdir. |
Akıl olmayınca ne yapsın sakal?. |
Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak. |
Akıl para ile satılmaz. |
Akıl yaşta değil, baştadır. |
Akıl yiğide sermayedir. |
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış. |
Akıllı, söylemeden düşünür, akılsız düşünmeden söyler. |
Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. |
Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir. |
Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer. |
Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi. |
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. |
Akılsız iti yol kocatır. |
Akılsız kafanın, ayak çeker zahmetini |
Akılsız kasabın gerisine kaçar masadı. |
Akılsız köpeği yol kocatır. |
Akıntıya kürek çekilmez. |
Akşama karşı gitme, tana karşı yatma. |
Akşamdan sonra gelene ya lepe, ya sopa! |
Akşamın hayrından, sabahın şerri |
Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir. |
Akşamın işine gündüz gülermiş… |
Al elmaya taş atan çok olur. |
Al giyen aldanmaz. |
Al gömlek gizlenemez. |
Al gününde al; ver gününde ver. |
Al ile arslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz. |
Al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur. |
Al malın iyisini, çekme kaygısını. |
Ala bakan iki bakar. |
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz. |
Alacağını alamayan, vereceğini veremez! |
Alacakla verecek ödenmez. |
Alacağım olsun da alakargada olsun. |
Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım?. |
Alet işler, el övünür. |
Ali Fakı’yı arayıp lafı üstüne taratma! |
Alim ile eyle ülfet, alırsın mertebe! Cahil ile etme sohbet, dönersin merkebe!. |
Alim ile sohbet etmek lal-ü mercan, incidir; Cahil ile sohbet etmek günde bin can incitir. |
Alim unutmuş, kalem unutmamış. |
Alim unutur, kalem unutmaz! |
Allah’tan umut kesilmez. |
Allah’ın bildiği kuldan saklanamaz. |
Allah’ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar. |
Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir. |
Allah bilir ama kul da sezer. |
Allah dağına göre kar verir. |
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz. |
Allah doğrunun yardımcısıdır. |
Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur. |
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar. |
Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken. |
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış. |
Allah kulundan geçmez. |
Allah kulunu kısmeti ile yaratır. |
Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin. |
Allah sevdiğine dert verir. |
Allah son gürlüğü versin. |
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir. |
Allah var. Gam yok. |
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez. |
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir. |
Allah’ın verdiği canı, sadece Allah alır! |
Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek?. |
Alma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırı. |
Alma alı, satma kırı, ille doru, ille doru; yağızın da binde biri. |
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. |
Alma mazlumun ahını! Çıkar aheste aheste! |
Alma yetimin ahını! Çıkar aheste aheste. |
Alma sarı, satma sarı, kapındaysa tutma sarı. |
Alma soysuzun kızını, sürer anası izini. |
Almadan vermek, Allah’a mahsus. |
Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma. |
Alna yazılan başa gelir. |
Alt değirmen güçlü akar. |
Altı olur, yedi olur, hep Allah’ın dediği olur. |
Altın anahtar her kapıyı açar. |
Altın ateşte, insan mihnette belli olur. |
Altın eli bıçak kesmez. |
Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur. |
Altın kepeğe muhtaç. |
Altın leğenin kan kusana ne faydası var?. |
Altın pas tutmaz,. |
Altın tasın, kan kusana faydası olmaz! |
Altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz. |
Altın yere düşmekle pul olmaz. |
Altının kıymetini sarraf bilir. |
Alçacık eşeğe herkes biner. |
Alçak at binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay. |
Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konar. |
Alçak yer yiğidi hor gösterir. |
Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır. |
Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yere yatma yel alır. |
Aldım kızınızı, görmeyeyim yüzünüzü! |
Alışmadık götte don durmaz. |
Alışmış kudurmuştan beterdir. |
Alışmış kursak, bulamacını ister. |
Aman diyene kılıç kalkmaz. |
Amca baba yarısı. |
Amcam dayım herkesten aldım payım. |
An beni bir kozla, o da çürük çıksın. |
Ana, yürekten yana. |
Ana besler hurmayla, eloğlu karşılar yarmayla. |
Ana gezer, kız gezer, ala dana ev bozar. |
Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer?. |
Ana gibi yar olmaz, Bagdat gibi diyar olmaz. |
Ana hakkı Tanrı hakkı. |
Ana ile kız, helva ile koz. |
Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar. |
Ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış. |
Ana yılan, sözü yalan, karı çiçek, sözü gerçek. |
Anaç tavuğun bastığı cücük, ölmezmiş. Anadan olur daya, hamurdan olur maya. |
Anahtar doğruyadır. |
Analı kuzu, kınalı kuzu. |
Analık usta, yumağı ufak yapar; çocuklar usta, ekmeği çifte kapar. |
Anam babam kesem, elimi soksam yesem. |
Anamın adı! Ağzımın tadı (kızım)! |
Anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım. |
Anan güzel idi, hani yeri, baban zengin idi, hani evi. |
Ananın bahtı kızına. |
Ananın bastığı yavru incinmez. |
Ananın çıktığı dala kızı salıncak kurar. |
Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al. |
Anasına bak kızını al, kıyısına bak bezini al! |
Anayı kızdan ayıran para. |
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. |
Aptal ata binerse bey oldum sanır, şalgam aşa girerse yağ oldum sanır. |
Aptala malum olur. |
Aptala malum olur! |
Ar dünyası değil, kar dünyası. |
Ar yılı değil, kar yılı. |
Araba devrilince yol gösteren çok olur. |
Araba ile tavşan avlanmaz. |
Arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer. |
Arayan Mevlasını da bulur, belasını da. |
Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz. |
Ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz. |
Arife tarif gerekmez. |
Arife günü aşa ne, bayram günü tıraşa ne?. |
Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar. |
Arka gerektir arka, ya utana ya korka. |
Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim. |
Armudu soy ye, elmayı say ye. |
Armudun önü, kirazın sonu. |
Armutun iyisini ayılar yer. |
Arpa eken buğday biçmez. |
Arpa samanıyla, kömür dumanıyla. |
Arpa unundan kadayıf olmaz. |
Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez. |
Arpacıya borç eden, ahırını tez satar. |
Arslan kocayınca sıçan deliği gözetir. |
Arslan kükrerse atın ayağı kösteklenir. |
Arslan postunda, gönül dostunda. |
Arslan yatağından bellidir. |
Arsız neden arlanır, çul da giyer sallanır. |
Arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur yağıyor demiş. |
Arı, bal alacak çiçeği bilir. |
Arı, bey olan kovana üşer. |
Arı bal alacak çiçeği bilir. |
Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur. |
Arı kızdıranı sokar. |
Arıca etek, kuruca yatak. |
Arık arınır, ad arınmaz. |
Arık ata kuyruğu yüktür. |
Arık etten yağlı tirit olmaz. |
Arık öküze bıçak çalınmaz. |
Arşın malı kantar ile satılmaz. |
Asil ile taş taşı, bedasıl ile yeme aşı. |
Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar aslı katıktır (ayrandır). |
Asıl azmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar! |
Aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir. |
Aslan kükrerse beygir titrer. |
Aslan yattığı yerden belli olur. |
Aslını saklayan haramzadedir. |
Astar bol olmayınca yüze gelmez. |
Asıl ara, soy ara, bulamazsan ne çare. |
Asıl azmaz, bal kokmaz;. |
Aslandan aslan doğar! İyi fıtratlının neslinden yine asil nesiller türer. |
Aşkın gözü kördür. |
At, adımına göre değil, adamına göre yürür. |
At arıklıkta, yiğit gariplikte. |
At at oluncaya kadar sahibi mat olur. |
At beslenirken, kız istenirken. |
At binicisini tanır. |
At, biniciyi tanır!.. |
At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz. |
At ile avrat yiğidin bahtına. |
At kaçmaz, et kaçar. |
At kudümüy yurt kudümü, avrat kudümü. |
At sahibine göre eşer. |
At yedi günde, it yediği günde. |
At yedi günde, it yediği günde unutur. |
At yiğidin yoldaşıdır. |
At ölür, itlere bayram olur. |
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. |
Ata arpa, yiğide pilav. |
Ata binen nalını, mıhını arar. |
Ata binersen Allah’ı, attan inersen atı unutma. |
Ata da soy gerek, ite de. |
Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli. |
Ata dostu oğla mirastır. |
Ata eyer gerek, eyere er gerek. |
Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek. |
Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar. |
Atalar çıkarayım der tahta, döner dolanır gelir bahta. |
Ataların sözü Kura’a girmez; ama yanınca yürür. |
Atasını tanımayan Allah’ını tanımaz. |
Ateş alev ile söndürülmez. |
Ateş demekle ağız yanmaz. |
Ateş düştüğü yeri yakar. |
Ateş düzene girdi hamur bitti, işler düzene girdi ömür bitti. |
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. |
Ateşe yakın olan, ısınır! |
Atı zorla çeşmeye götürürsün ama, zorla su içiremezsin! |
Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz,. |
Atlar tepişir, arada eşekler ezilir. |
Atlı kaçar, kaçar; yaya arkasına ne düşer?. |
Atlıya saat olmaz. |
Atta, avratta uğur vardır. |
Atta karın, yiğitte burun. |
Attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değse bari! |
Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez. |
Atılan ok geri dönmez. |
Atım tepmez, itim kapmaz deme. |
Atın bahtsızı arabaya düşer. |
Atın dorusu, yiğidin delisi. |
Atın varken yol tanı ağan varken el tanı. |
Atın ölümü arpadan olsun. |
Atın ürkeği, yiğidin korkağı. |
Atına bakan ardına bakmaz. |
Av avlanmış, tav tavlanmış. |
Av avlayanın, kemer bağlayanın. |
Av köpeği avdan kalmaz. |
Av vuranın değil alanın. |
Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz. |
Ava giden avlanır. |
Avcı ne kadar al bilse, ayı o kadar yol bilir. |
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir. |
Avradı boşayan topuğuna bakmaz. |
Avradı eri saklar, peyniri deri. |
Avrat malı, kapı mandalı. |
Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar. |
Karı vardır arpa ununu aş eder |
Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar. |
Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur. |
Ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez. |
Ay ışığında ceviz silkilmez. |
Ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz. |
Ayaklar baş, başlar ayak oldu. |
Ayağı yürüten baştır. |
Ayağında donu yok, fesleğen takar başına. |
Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut düşünme derin. |
Ayağını yorganına göre uzat. |
Ayağının bastığı yerde ot bitmez. |
Ayda bir gel dostuna, kalksın ayak üstüne; günde bir gel dostuna, yatsın sırtı üstüne. |
Ayrandan aşağı katık olmaz. |
Ayranı yok içmeye, tahtıravanla gider sıçmaya. |
Ayranım ekşidir diyen olmaz. |
Ayvaz kasap hepsi bir hesap. |
Ayyar tilki art ayağından tutulur. |
Ayı akım, kirpi yumuşağım demiş. |
Ayı gördüm, yıldıza itibarım yok. |
Ayı görmeden bayram etme. |
Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar. |
Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır. |
Ayıpsız yar arayan kalır. |
Ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış. |
Az ada, çok öde. |
Az ateş çok odunu yakar. |
Az el aş kotarır , çok el iş kotarır. |
Az kaz, uz kaz, boyunca kaz. |
Az mal kan yutturur, çoğu birbirini güttürür. |
Az olsun, uz olsun. |
Az söyle, çok dinle. |
Az tamah çok ziyan getirir. |
Az veren candan, çok veren maldan. |
Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur. |
Aza demişler, nereye. |
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz. |
Aza sormuşlar nereye, çoğun yanına demiş. |
Azı karar! Çoğu zarar! Ortası yarar! ( |
Azıcık ağrıya aş bastırır. |
Azıksız yola çıkanın iki gözü el torbasında kalır. |
Aç, yanından kaç. |
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. |
Aç anansa da kaç. |
Aç arslandan tok domuz yeğdir. |
Aç at yol almaz, aç it av almaz. |
Aç ayı oynamaz. |
Aç aç ile yatınca arada dilenci doğar. |
Aç domuz darıdan çıkmaz. |
Aç doymam, tok acıkmam sanır. |
Aç elini kora sokar. |
Aç esner, aşık gerinir. |
Aç gezmekten tok ölmek yeğdir. |
Aç gezmektense tok ölmek yeğdir. |
Aç gözünü, açarlar gözünü. |
Aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun. |
Aç ile eceli gelen söyleşir. |
Aç karın katık istemez. |
Aç kurt arslana saldırır. |
Aç kurt yavrusunu yer. |
Aç köpek fırın deler. |
Aç ne yemez, tok ne demez. |
Aç tavuk kendini arpa ambarında sanır. |
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. |
Aç yar onda sarpın kurcalanmaz. |
Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır. |
Aça kuru ekmek bal helvası gibi gelir. |
Açlık ile tokluğun arası yarım yufka. |
Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna. |
Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü. |
Açık göte herkes tükürür. |
Açık kaba it değer. |
Açık yaraya tuz ekilmez. |
Açılan solar, ağlayan güler. |
Açın gözü ekmek teknesinde olur. |
Açın imanı olmaz. |
Açın koynunda ekmek durmaz. |
Açın kursağına çörek dayanmaz. |
Ağa borç eder, uşak harç. |
Ağaca balta vurmuşlar “sapı bedenimden” demiş. |
Ağaca balta vurmuşlar sapı bedenimden demiş. |
Ağaca dayanma kurur dayanma ölür. |
Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. |
Ağacı kurt, insanı dert yer. |
Ağacın kurdu içinde olur. |
Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla. |
Ağanın alnı terlemezse ırgatın burnu kanamaz. |
Ağanın gözü, yiğidin sözü. |
Ağanın gözü ata tımardır. |
Ağanın gözü öküzü semiz eder. |
Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez. |
Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar. |
Ağaç ağaç içinde büyür. |
Ağaç, dalıyla gürler! |
Ağaç yaprağıyla gürler. |
Ağaç yaş iken eğilir. |
Ağaç yaşken eğilir. |
Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz. |
Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz. |
Ağlama ölü için, ağla deli için. |
Ağlamakla yar ele girmez. |
Ağlamayan çocuğa meme vermezler. |
Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar. |
Ağlatan gülmez. |
Ağlayanın malı gülene hayır etmez. |
Ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı. |
Ağrısız baş mezarda gerek. |
Ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar. |
Ağustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar. |
Ağustosta yatanı zemheride büğelek tutar. |
. Ağustos’tan sonra ekilen darıdan, bal vermeyen arıdan, sabah erkeğinden sonra kalkan karıdan hayır gelmez! |
Ağustosun 15’inden sonra ere kaftan, ata çul. |
Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır. |
Ağzı eğri, gözü şaşı ensesinden belli olur. |
Ağzın karnından büyük olmasın. |
Ağzına bir zeytin verir, altına tulum tutar. |
Ağzına tat bulaşanın gözü pekmez tutumundadır. |
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter. |
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter. |
Ağır git ki yol alasın. |
Ağır ol batman gel. |
Ağır otur ki bey desinler. |
Ağır taş batman döver. |
Ağır yongayı yel kaldırmaz. |
Ağırlık altın kale, hafiflik başa bela. |
Ağız büzülür, göz süzülür, ille burun, ille burun. |
Ağız yer yüz utanır. |
Ağızdan burun yakın, kardeşten karın. |
Aş taşarsa çömçenin değeri kalmaz. |
Aş taşınca kepçeye paha olmaz. |
Aş tuz ile, tuz oran ile. |
Aşk ağlatır, dert söyletir. |
Aşk başa gelirse akıl baştan çıkar. |
Aşk olmayınca meşk olmaz. |
Aşure yemeye giden kaşığını taşır. |
Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur. |
Aşık alemi kör, dört yanını duvar sanır. |
Aşık daima bey oturmaz. |
Aşını, eşini, işini bil. |
Aşığın gözü kördür. |
Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister. |
Abdal ata binmiş bey oldum sanmış. |
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz. |
Abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş. |
Abdalın arkadaşlığı yol görününceye kadardır. |
Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır. |
Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz. |
Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olsa da çulu. |
Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur. |
Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler. |
Adam olana bir söz yeter. |
Adam sandık eşeği, altına serdik döşeği. |
Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı! |
Adam yenilmekle marifetli olur, yanılmakla alim. |
Adamak kolay, ödemek güçtür. |
Adamakla mal mı tükenir? |
Adamın iyisi iş başında belli olur. |
Adı çıkacağına canı çıksın. |
Adı çıktı dokuza, inmez sekize. |
Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir. |
Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez. |
Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer. |
Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer. |
Ağaç yaşken eğilir. |
Ağaca balta vurmuşlar “sapı bendendir” demiş. |
Ağacın kurdu içinde olur |
Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız. |
Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur. |
Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. |
Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür. |
Ağacı kurt, insanı dert bitirir. |
Ağaçlı köyü su basmaz. |
Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer. |
Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz. |
Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez. |
Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar. |
Ağır git ki yol alasın. |
Ağır kazan geç kaynar. |
Ağır otur, batman götür. |
Ağır taş batman döver. |
Ağır taş yerinden oynamaz. |
Ağız yemeyince yüz utanmaz. |
Ağlama ölü için, ağla deli için. |
Ağlamayan çocuğa meme vermezler. |
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. |
Ağlayak da gözden mi olak?’. |
Ağrısız baş mezarda olur. |
Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar. |
Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın. |
Ağzı açık ayran delisi. |
Ağzına bir zeytin verir, ardına tulum tutar. |
Ağzından bal akıyor. |
Ah alan unmaz, ah yerde kalmaz. |
Ak gün ağartır‚ kara gün karartır. |
Ak ile kara dere kenarında belli olur. |
Ak köpeğe koyun diye sarılma. |
Akan su, pis tutmaz. |
Akçe bulsam, çıkı yok. |
Akıl, akıldan üstündür. |
Akıl para ile satılmaz. |
Akıl yaşta değil baştadır. |
Akıl yiğide sermayedir. |
Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal. |
Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdırVikisözlüğe bağlantı |
Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş. |
Akıllı olan katar katar yer, akılsız olan satar satar yer. |
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. |
Akılsız köpeği yol kocatır. |
Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü. |
Akıllı deliye söyletirmiş! |
Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme. |
Alet işler el övünür, talih işler kul övünür! |
Alışkın olmayan götte don durmaz! |
Alışmış, kudurmuştan beterdir!. |
Allah yolu yolsuza düşürmesin |
Alma yetimin ahını! Çıkar aheste aheste. |
Altın, yere düşmekle pul olmaz’ |
Anam babam kesem!.. Elimi soksam soksam yesem. |
Anasına bak kızını al, kıyısına bak bezini al! |
Anası ölen hanım olur, babası ölen bey olur. |
Aptal ata binince bey oldum sanır |
Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir. |
Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi. |
Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir. |
Al elmaya taş atan çok olur. |
Al malın iyisini çekme kaygısını. |
Al yakışırken, el bakışırken. |
Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun |
. Alçak tavuk kendini ferik gösterir. |
Alim unutmuş, kalem unutmamış. |
Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir(miş). |
Allah dağına göre kar verir. |
Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş. |
Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek? |
Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini. |
Alma mazlumun ahını, gökden indirir şahını |
Almadan vermek Allah’a mahsustur. |
Almak kolay ödemek zordur. |
Altın anahtar, her kapıyı açar. |
Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır. |
Altın kılıç demir kapıyı açar. |
Altının değerini sarraf bilir. |
Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz. |
Anan gibi saç büyüteceğine, baban gibi bıyık büyüt. |
Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker. |
Ananın bastığı yavru incinmez. |
Ananın bastığı yerde yavru ölmez. |
Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al. |
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. |
Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur. |
Ar gözden, kâr yüzden anlaşılır. |
Ar namus hak getire. |
Arap eli öpmek, dudak karartmaz. |
Arayan belasını da devasını da bulur. |
Arayan bulur, inleyen ölür. |
Arayan Mevla’sını da bulur, belasını da… |
Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar. |
Arı bal yapacak çiçeği bilir. |
Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir. |
Arı satmış namusu tell&arirc;la vermiş. |
Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir. |
Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim. |
Arkalı it kurdu boğar. |
Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle. |
Armudun iyisini ayılar yermiş. |
Arpa eken darı biçmez. |
Arpa ekip buğday bekleme. |
Aslan yattığı yerden belli olur. |
Aslı neyse nesli odur. |
Aslına çekmeyen haramzadedir. |
Aslında olan tırnağına getirir. |
Aslını inkâr eden haramzâdedir. |
Aslını inkar eden, haramzade olur |
Aslını inkâr edenin nesli gevşek olur. |
Asılmış adamın evinde ipten söz edilmez. |
Aş kaşık ile, iş keşik ile. |
Aş sabahın iş sabahın. |
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. |
Aşk olmayınca meşk olmaz. |
At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin. |
At binenin kılıç kuşananındır. |
At ile avrat yiğidin ikbalindendir. |
At karnından yiğit burnundan bellidir. |
Atlar tepişir olan eşeklere olur. |
At olacak tay yürüyüşünden belli olur. |
At ölür itlere bayram olur. |
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır |
At ver hasım ol, kız ver hısım ol. |
At yedi günde, it yediği günde unutur. |
At, sahibine göre kişner. |
Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp. |
Ata et, ite ot verilmez. |
Ata sözü tutmayan, uluya uluya kalır. |
Ateş düştüğü yeri yakar. |
Ateş ile barut bir arada olmaz. |
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. |
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler |
Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem |
Atı alan Üsküdar’ı geçti. |
Atımın anlı sakar, lakabını ele takar. |
Atın iyisi arkadan gelmez. |
Atlar tepişirken arada eşekler ezilir. |
Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış. |
Attan düşen kaba döşek, eşekten düşen kazma kürek. |
Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür. |
Attan indi eşeğe bindi. |
Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez. |
Avradı er zapt etmez, ar zapt eder. |
Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür. |
Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz. |
Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz. |
Ayağını yorganına göre uzat. |
Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne. |
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir. |
Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir. |
Avradın dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı |
Ayı yavrusunu severken öldürürmüş. |
“Ayının bildiği 40 türkü, 40’ı da armut üstüne…”. |
“Ayıya sormuşlar mesleğin ne diye? Berberlik demiş. Amma da eline yakışır ya demişler!”. |
Ayranım ekşidir diyen olmaz. |
Ayvaz kasap hepsi bir hesap. |
Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır. |
Az menfaat çok zarara mal olur. |
Az sabırda, çok keramet vardır. |
Az tamah, çok ziyan getirir. |
Az veren candan, çok veren maldan verir. |
Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa. |
Az yaşa, uz yaşa! Akıbet gelecek başa! |
Az yetmez, çok artmaz! |
Azan Mevlasını da bulur, belasını da. |
Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez. |
Azı bulamayan, çoğu hiç bulamaz! |
Azıcık aşım, kaygısız başım. |
Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur. |
Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar. |
Aca dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. |
Aç gezmekten, tok ölmek yeğdir. |
Sponsorlu Bağlantılar