Kategoriler
Yaşam

Lev Tolstoy Tarafından Söylenen Sözler

Lev Tolstoy Tarafından Söylenen Sözler

Lev Tolstoy tarafından söylenen sözler yazımızda büyük Lev Tolstoy şahsiyetinin şimdiye kadar söylediği en güzel ve anlamlı sözlerini bulacaksınız. Eğer sizler de Lev Tolstoy şahsiyeti ile ilgili bildiğiniz güzel ve anlamlı sözler varsa lütfen bizlerle paylaşın.

Sponsorlu Bağlantılar

Lev Tolstoy Hakkında Kısa Bilgi

Rus yazar.
Doğum tarihi 9 Eylül 1828, 28 Ağustos 1828 (Jülyen takviminde)
Doğum yeri Yasnaya Polyana, Yasnaya Polyana
Ölüm tarihi 20 Kasım 1910, 7 Kasım 1910 (Jülyen takviminde)
Ölüm yeri Astapovo

Lev Tolstoy: Söylediği Sözler

Lev Tolstoy Tarafından Söylenen Sözler
Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür.
Sıkılgan insanların kaygısı, haklarında verilecek yargıyı bilmemekten ileri gelir. Bu yargı ne olursa olsun, tümüyle anlaşılınca, kaygı da diner.
Sıkıntı sürecinde olgunlaşan, düşünceyle yoğunlaşan, emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir.
Ümit, uyanık insanın rüyasıdır.
Zor zamanlar geçiriyorsanız, sevdiklerinizi kaybetmekten dolayı acı çekiyor ya da gelecekten korkuyorsanız, hayatın sadece şimdiki zamandan mevcut olduğunu aklınızdan çıkarmayın, tüm düşünce ve hatıralarınızı şimdiki zamana yöneltin. Böyle yaptığınız takdirde, geçmişe ait tüm acılarınız, geleceğe dair tüm endişeleriniz yok olur gider, mutluluğu ve özgürlüğü duyumsarsınız.
Müzik duygunun kısaltılmış halidir.
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.
Nietzsche aptal ve anormaldi.
Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar.
Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır.
İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar; ama en büyük bilgi, nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.
İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin?
Kadın, erkeği kılıçsız zapteder ve ipsiz bağlar.
Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir.
Kadının sakladığı biricik sır, yaşıdır.
Kıskançlık, insanı alçatan ve küçülten bir duygudur.
Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.
Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir.
Bütün zamanların en güçlü savaşçısı şu ikisidir: Zaman ve sabır.
Evliliğe kutsallık veren, aşktır.
Eskiden önce orospularla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra orospularla yatıyoruz…
Fakat insanlar sistemlere, bazı soyut kavramlara o denli bağlıdırlar ki, sadece mantıklarını haklı çıkarmak için gerçekleri göz göre göre değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razıdırlar.
Mezbahalar var oldukça savaşlar sürecektir.
Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir.
Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.
Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der.
Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.
Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir.
Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez…
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
İçim nefretle dolu, öcümü alacağım.
İnsan et yemeden yaşayıp sağlıklı olabilir; o nedenle et yerse, sırf iştah için hayvanların öldürülmesinde payı olur. Ve böyle davranmak ahlaksızlıktır.
İnsana aklı, dertlerinden kurtulması için verilmiştir.
İnsanlar, aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmelidir. Kadınla erkek, cinsel aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmekten kaçınmalıdır. Bunun yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir iş olduğu kabul edilmeli.
İnsanlar çok değişti; dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.
Bir yazarın içinde daima iki kişi olmalıdır: Yazar ve eleştirmen.
Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz.
Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir…
Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
Ana-babaların, yöneticilerin ve öğretmenlerin çocuklara Teslis, Bakire Meryem, İndralar, Trimurti, Budhalar, Muhammed’in göğe yükselmesine dair çağdışı ve akla sığmaz öğretiler yerine, sade gerçekleri, bütün dinlerin herkesçe paylaşılan taraflarını, insandaki tanrısal ruhun metafizik özünü ve kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa başkalarına da öyle davranması gerektiği biçimidenki kılgısal yasayı öğretmeleri seçilmelidir.
Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır.
Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.
Bir insanın bir ömür boyu seveceğini söylemek bir mumun ömür boyu yanacağını iddia etmekle aynı şeydir.
Bir insanın değeri bayağı kesire benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır.
Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir.
Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ne Nedir Vikipedi