Bir erkek yada bir kadın evleneceği eşi ararken kendine göre bir takım kriterlere bakar. Bunu yaparken de genellikle önce dış görünüşe bakılır. Aranılan eş erkek ise yakışıklı olsun istenilir, kadın ise güzel ve ihtişamlı olsun istenilir. Dolayısıyla maneviyat ikinci plana atılır. ilk önce dış görünüşe bakmak gayet normal. Çünkü dış görünüşünden etkilenmediğin birisi ile evlenmek için birşeyleri konuşmak samimi olmaz.

Eğer dış görünüş olarak karar verdiyseniz ikinci kısım olan maneviyata yani tabir-i caizse iç güzelliğe de çok çok önem verin ve üstünde çok durun. Karşınızdaki insanı çok iyi tanıyın. Alışkanlıklarını, huyunu, hal ve hareketlerini, davranışlarını ve aklınıza gelebilecek herşeyi çok iyi araştırın. Daha sonra kendinize şu soruyu sorun; “Ben bu kişinin bütün bu yönlerine sabır gösterebilecek miyim?” yada “Bu kişinin hangi hal ve hareketlerine katlanamam?” Eğer tam bir araştırmadan sonra hoşunuza gitmeyen hal ve hareketler varsa ve bunlara sabır gösteremeyecekseniz bu konuları mutlaka konuşun. Ya karşınızdaki insan hoşunuzgitmeyen o hal ve davranışlardan vazgeçsin yada siz sabır göstereceğinize dair söz verin.

Ardından yaptığınız bunca şeylerin aynısını karşınızdaki kişiden de yapmasını isteyin. Yani o sizi her yönünüz ile araştırsın. Hoşuna gitmeyen yönlerinize karar versin ve bu yönleriniz hakkında bir karar alın. Araştırma dediğimiz şey birbirinize sorma olayıdır. Yani birbiriniz ile bol bol konuşun ve birbirinize bol bol kendinizden bahsedin. Çünkü gerçek mutluluk dış görünüşlerin uyumlu olup olmaması değil huyların, duygu ve düşüncelerin uyumlu olup olmamasıdır. Herkese mutluluklar…